Uğramak ne demek? Anlamı nedir?
Uğramak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Uğramak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Uğramak
Anlamlar:
1. Yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre kalmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Karaya uğramak, her denizci gibi cinine gidiyordu."
2. Bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek
Örnek: "Ona kapıdan şöyle bir uğramak isterdim."
3. Fırlayarak çıkmak, hızla çıkmak
Örnek: "Zelzele çığlığıyla beraber hepsi evden dışarı uğradılar."
4. Kötü duruma konu olmak
Örnek: "Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir."
5. Yaklaşmak
Örnek: "Erkek misafir geldiği zaman Despina'dan başka kimse salona, kapının yanına uğramayacaktı."
6. Cin, peri çarpmak
Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında
Uğramak hakkında eş anlamlı kelimeler
Uğramak eş anlamlısı
uğramak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yaklaşmak, içinden geçmek, maruz kalmak
Uğramak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Uğramak zıt anlamlısı
Uğramak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Uğramak ile ilgili 6 örnek cümle
"Uğramak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Uğramak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. İstersen uğrayıp seni de alırız
2. Bu yol köye uğrar mı?
3. Depremi duyumsayan herkes yerinden uğradı
4. İftiraya uğradığını söylüyor
5. Hastayken kimse yanına uğramak istememişti
6. Dertlere uğrayan insan acı çeker
Diğer dillerde Uğramak
İngilizce: Suffer
Spanish: Sufrir
German: Vorbeischauen
French: Souffrir
Italian: Soffrire
Uğramak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Uğramak hakkında ve içinde Uğramak kelimesi geçen, Uğramak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Uğramak ile ilgili deyimler
Aşağıda Uğramak hakkında ve içinde Uğramak kelimesi geçen, Uğramak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: affa uğramak
Anlamı: bağışlanmak.
Deyim: ağır kayba uğramak
Anlamı: maddi ve manevi büyük zarar görmek.
Deyim: akamete uğramak
Anlamı: başarısız olmak, sonuçsuz kalmak.
Deyim: baskına uğramak
Anlamı: 1) düşmanın beklenmedik bir saldırısıyla karşılaşmak; 2) bir yerde suçüstü yakalanmak; 3) beklenmedik bir zamanda konuklar gelmek: 'Ne çeşit, ne türlüsü olursa olsun baskına uğramayı isteyen olmaz.' -N. Hikmet.
Deyim: başarısızlığa uğramak
Anlamı: başarısız olmak: 'Paşa acele bir taarruzun başarısızlığa uğramasından çekinmektedir.' -F. R. Atay.
Deyim: başı belaya girmek (uğramak)
Anlamı: sıkıcı, üzücü bir durumla karşılaşmak: 'Bir keresinde başı polisle belaya girmişti.' -A. Ümit.
Deyim: batkıya uğramak
Anlamı: hüsranla karşılaşmak: 'O geniş caddeler bugünkü hazin görünümleriyle nihayet bulurlar. Edebiyatın özlemleri acı bir batkıya uğrar.' -S. İleri.
Deyim: belaya çatmak (girmek, uğramak)
Anlamı: beklenmedik bir bela ile karşılaşmak: 'Çattık belaya, ne ister bu adam benden canım, şamaroğlanına döndürdü.' -R. N. Güntekin.
Deyim: (bir iş) felce uğramak
Anlamı: bir iş yarım kalmak, yürümez duruma gelmek, tam olarak durmak: Yağmur yüzünden trafik felce uğradı.
Deyim: (bir iş) sekteye uğramak
Anlamı: kesilmek, kesintiye uğramak.
Deyim: (birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak
Anlamı: birinin içinde bulunduğu kötü duruma benzer bir duruma düşmek: 'Ben Kristof Kolomb'un akıbetine uğramak istemiyorum.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: (birinin) hışmına uğramak
Anlamı: birinden zulüm görmek.
Deyim: (birinin) muzipliğine uğramak
Anlamı: aldatılmak, şakaya hedef olmak: 'Gülmüşler ve kendisine, arkadaşının bir muzipliğine uğradığını söylemişler.' -F. R. Atay.
Deyim: bozguna uğramak (vermek)
Anlamı: yenilip perişan olmak, dağılmak, hezimete uğramak: 'Durdu ve bir anda bütün mukavemeti bozguna uğradı.' -P. Safa.
Deyim: bozuntuya uğramak
Anlamı: şaşkınlığa kapılmak.
Deyim: damlaya uğramak
Anlamı: yüreğine inmek, felç olmak.
Deyim: değer düşümüne uğramak
Anlamı: değersizleşmek: 'Artık tanıyamadığımız bu ışıksız kentte üç ay içinde korkunç bir değer düşümüne uğrayan hayatlarımızı düşünmüştük.' -T. Uyar.
Deyim: dumura uğramak
Anlamı: körelmek: 'Aşk, bende öyle dumura uğramış bir duygu ki sevmek hasretini bile duyamıyorum.' -R. N. Güntekin.
Deyim: düş kırıklığına uğramak
Anlamı: beklediği sonucu alamamak: 'Uğradığı düş kırıklığı adımlarına yansıyan sünepe bir adam.' -A. Ümit.
Deyim: erozyona uğramak
Anlamı: 1) aşınmak; 2) mec. değer veya saygınlık kaybetmek.