Soru anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?
Soru kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Soru hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Soru
Anlamlar:
1. Bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sual
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Bir öğrenciye sınavda yöneltilen söz veya yazı, sual
İçinde Soru geçen birleşik ve kökteş kelimeler: soru cümlesi, soru eki, soru işareti, soru sıfatı, soru zamiri, soru zarfı, sorulu görünüm, gensoru, sözlü soru önergesi, yazılı soru önergesi
Soru hakkında eş anlamlı kelimeler
Soru eş anlamlısı
soru kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sual
Soru hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Soru zıt anlamlısı
soru kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : cevap, yanıt
Soru ile ilgili 1 örnek cümle
"Soru" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Soru" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Sınavda, öğrencilerden on sorunun yanıtı istenmişti
Diğer dillerde Soru
İngilizce: Question
Spanish: Pregunta
German: Frage
French: Question
Italian: Domanda
Soru ile ilgili atasözleri
Aşağıda Soru hakkında ve içinde Soru kelimesi geçen, Soru ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: âşığa Bağdat sorulmaz
Anlamı: bir şeye çok istekli olan kimse, o şeyi elde etmedeki zorlukları hiçe sayar.
Atasözü: hastaya döşek sorulmaz
Anlamı: bir kişiye, onsuz yapamayacağı belli olan bir şeyin gerekli olup olmadığı sorulmaz.
Soru ile ilgili deyimler
Aşağıda Soru hakkında ve içinde Soru kelimesi geçen, Soru ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: sorumlu tutmak
Anlamı: sorumlu saymak, mesul olarak görmek: 'Belki bu matbaanın işi ama dergiler elimize ulaşmazsa sizi sorumlu tutarız.' -A. Ümit.
Deyim: sorumluluk almak
Anlamı: sorumluluk yüklenmek.
Deyim: sorumluluk düşmek
Anlamı: sorumlu sayılmak, sorumlu olarak görülmek: 'Eskiciye düşen sorumluluk, tanıdık eşyaları sırtlayıp hiç tanımayanlara ulaştırmaktı.' -E. Şafak.
Deyim: sorun çıkarmak
Anlamı: üzüntü verecek veya içinden güç çıkılır bir durum yaratmak: 'İskemlesinde sıkıntıyla kıpırdanarak iç geçirdiğini duydum, sorun çıkarmaya başladığımı düşünüyordu.' -A. Ümit.
Deyim: soruşturma açmak
Anlamı: soruşturma yapmak.