Pr kelime anlamı nedir? Pr ne demek?

Kelime: Pr

Anlamlar:

1. Praseodim elementinin simgesi

Özelliği / Tipi / Türü: Kimya

Pr hakkında eş anlamlı kelimeler

Pr eş anlamlısı

pr kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Praseodmiyum

Pr hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Pr zıt anlamlısı

Pr kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!

Diğer dillerde Pr

İngilizce: Pr

Spanish: Pr

German: Pr

French: Pr

Italian: PR

Pr ile ilgili atasözleri

Aşağıda Pr hakkında ve içinde Pr kelimesi geçen, Pr ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: ağaç yaprağıyla gürler (güzeldir)

Anlamı: insan önemli işleri akrabası, yakınları, yandaşlarından güç alarak daha kolay yapar.

Atasözü: akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer

Anlamı: atak kişi tehlikeyi göze alarak işe girişir ve çabuk sonuç alır.

Atasözü: altın tutsa toprak olur (altına yapışsa elinde bakır kesilir)

Anlamı: giriştiği işlerde büyük talihsizliklere uğrayan kimsenin durumunu anlatan bir söz.

Atasözü: bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun

Anlamı: altın harcanıp gider, toprak ise sürekli ürün veren, para getiren bir maldır.

Atasözü: dut yaprağı açtı, soyun; döktü giyin

Anlamı: dut ağacı yapraklanınca soğuklar biter, dut ağacı yaprağını döktüğü zaman soğuklar başlar; ona göre giyinmek lazımdır.

Atasözü: geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni

Anlamı: namerde karşı minnet altında kalmaktansa sıkıntıya katlan.

Atasözü: herkesin geçtiği köprüden sen de geç

Anlamı: herkesin tuttuğu yoldan sen de git.

Atasözü: ineğin sarısı, toprağın karası

Anlamı: çiftçiler arasında ineğin sarı, toprağın kara renkli olanı beğenilir.

Atasözü: kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur

Anlamı: kavak ağacının yaprakları tepeden dökülmeye başlar, aşağıdakiler daha sonra dökülürse o yıl kış çetin olur.

Atasözü: kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye

Anlamı: insanların nasipleri arasındaki tutarsızlıkları belirten bir söz.

Atasözü: kork aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden

Anlamı: nisan ayının beşinde çift süren iki öküzü birbirinden ayıracak kadar hava soğuk olur.

Atasözü: köprüden (köprüyü) geçinceye kadar ayıya dayı derler

Anlamı: kişi işini gördürünceye kadar yardım beklediği kimseyle iyi geçinir.

Atasözü: köprünün (köprülerin) altından çok su (sular) aktı (geçti)

Anlamı: zamanla şartlar çok değişti, eski durum kalmadı.

Atasözü: rüzgâr esemeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz)

Anlamı: her durumu meydana getiren bir etken vardır.

Atasözü: sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas

Anlamı: sabretmesini bilen kişi olmayacak gibi görünen işlerde bile başarı kazanır.

Atasözü: toprağı işleyen, ekmeği dişler

Anlamı: işini yapması gerektiği biçimde yapan kişi, çalışmasının verimlerinden yararlanır.

Atasözü: ulular köprü olsa, basıp geçme

Anlamı: başkaları ezici, kırıcı davransa da sen onlara uyma, büyüklere karşı saygıda kusur etme.

Pr ile ilgili deyimler

Aşağıda Pr hakkında ve içinde Pr kelimesi geçen, Pr ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: bir avuç toprak olmak

Anlamı: ölmek: 'O olmasaydı, sen şimdi bir avuç toprak olmuştun.' -R. N. Güntekin.

Deyim: (bir şeyin) esprisi kalmamak

Anlamı: ilgi çekici olmaktan çıkmak.

Deyim: (birinin) derdini deşmek (depreştirmek)

Anlamı: derdini hatırlatıp yeniden üzülmesine yol açmak.

Deyim: çapraza almak

Anlamı: 1) karşı yönlerden kuşatmak: 'Mitralyözler onu çapraza almış, kızıl iğneleriyle gövdesini delik deşik ediyorlardı.' -A. İlhan. 2) mec. herhangi bir konuda çeşitli yönlerden sıkıştırmak.

Deyim: çapraza sarmak

Anlamı: bir iş içinden çıkılmaz duruma gelmek, çaprazlaşmak.

Deyim: espri patlatmak

Anlamı: konuşma sırasında, beklenilmedik anda, ortama uygun hoş, nükteli veya ilginç söz söylemek.

Deyim: gözü toprağa bakmak

Anlamı: ölmek üzere olmak.

Deyim: gözünü toprak doyursun

Anlamı: kendinden olan veya kendisine verilen şey ne kadar çok olursa olsun, bununla yetinmeyenler için söylenen bir ilenme sözü.

Deyim: köprübaşını tutmak

Anlamı: çok önemli bir mevkiyi ele geçirmek.

Deyim: köprüleri atmak

Anlamı: bir işten vazgeçme veya geri dönme imkânı kalmayacak biçimde kesin bir davranışta bulunmak.

Deyim: prangaya vurmak

Anlamı: ayağına pranga bağlamak, zincire vurmak.

Deyim: problem çıkarmak

Anlamı: sorun çıkarmak.

Deyim: problem etmek

Anlamı: dert etmek.

Deyim: problem olmak

Anlamı: dert olmak.

Deyim: projeksiyon tutmak

Anlamı: bir konuyu aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak.

Deyim: projektör ışığında olmak

Anlamı: göz önünde bulunmak, ortada olmak: 'Devlet adamları her ülkede projektör ışığında kişiler olarak davranışlarına, sözlerine, görünümlerine dikkat etmek zorundadırlar.' -H. Taner.

Deyim: protesto çekmek

Anlamı: protesto yollamak.

Deyim: sırat köprüsünden geçmek

Anlamı: bir iş yapılırken sıkıntılı, eziyetli durumlar içinde kalınmak.

Deyim: sürpriz yapmak

Anlamı: birini, beklenmedik, şaşırtan, sevindiren veya üzen bir olayla karşılaştırmak.

Deyim: taşı toprağı altın olmak

Anlamı: 1) arazisi çok değerli olmak; 2) her türlü zenginliğe, olanağa, fırsata sahip olmak.