P kelime anlamı nedir? P ne demek?
P kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, P hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: P
Anlamlar:
1. Fosfor elementinin simgesi
Özelliği / Tipi / Türü: Kimya
P hakkında eş anlamlı kelimeler
P eş anlamlısı
p kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
P hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
P zıt anlamlısı
P kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde P
İngilizce: P
Spanish: P
German: P
French: P
Italian: P
P ile ilgili atasözleri
Aşağıda P hakkında ve içinde P kelimesi geçen, P ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur)
Anlamı: çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.
Atasözü: acele işin sonu pişmanlık
Anlamı: acele ederek yaptığımız işten istediğimiz sonucu alamayabiliriz.
Atasözü: acemi katır kapı önünde yük indirir
Anlamı: beceriksiz ve anlayışsız kişi kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır.
Atasözü: acı patlıcanı kırağı çalmaz
Anlamı: herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.
Atasözü: aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
Anlamı: yakınlık kurduğumuz kimsenin sağlama olanağı bulunmayan şeyi, ondan beklemeden kendimiz elde etmeye çalışmalıyız.
Atasözü: aç köpek fırın deler
Anlamı: aç kimse karnını doyurmak için önüne çıkan engellerin tamamını aşar ve isteğini elde eder.
Atasözü: aç tavuk kendini arpa (buğday) ambarında sanır
Anlamı: insanlar, yokluğunu, yoksulluğunu çektikleri şeyler için olmayacak hayaller, düşler kurar.
Atasözü: aç yanında sarpın kurcalanmaz
Anlamı: bir kimsenin yanında, onun çok duyarlı olduğu konuya değinmemek gerekir.
Atasözü: adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çulu
Anlamı: insanın değeri zengin olmakla artmaz, asıl olan insanlığıdır.
Atasözü: ağaca balta vurmuşlar 'sapı bedenimden' demiş
Anlamı: insana en yakını bile kötülük edebilir.
Atasözü: ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz
Anlamı: davranışlarına engel olacak hiçbir takıntısı yok.
Atasözü: ağaç yaprağıyla gürler (güzeldir)
Anlamı: insan önemli işleri akrabası, yakınları, yandaşlarından güç alarak daha kolay yapar.
Atasözü: ağaçtan maşa, abdaldan paşa olmaz
Anlamı: yeteneksiz, beceriksiz kimse önemli işlerde kullanılamaz.
Atasözü: ağlamak para etmez
Anlamı: üzülmenin yararı olmaz.
Atasözü: ağlayıp da gözden mi olayım?
Anlamı: meseleyi büyütüp sıkıntıya girmek gereksiz.
Atasözü: ahbap kusuruna bakan ahbapsız kalır
Anlamı: dostların ufak tefek kusurlarına bakmamak gerekir.
Atasözü: ak köpeğin (itin) pamuk pazarına (pamuğa, pamukçuya) zararı vardır
Anlamı: kötü şey, görünüşte iyi şeye benziyorsa iyi şeyin değeri azalır.
Atasözü: akarsu pislik tutmaz
Anlamı: bir insan ne kadar çok çalışırsa o kadar kötü düşünceden ve kötülük yapmaktan uzak olur.
Atasözü: akıl olmayınca ne yapsın sakal?
Anlamı: kişi yaşlandığında olgunlaşmayıp akılsız kalmışsa çocukça işler yapar.
Atasözü: akıl para ile satılmaz
Anlamı: delice iş yapan zenginler bulunduğu gibi akıllıca iş yapan fakirler de vardır.
P ile ilgili deyimler
Aşağıda P hakkında ve içinde P kelimesi geçen, P ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: abdestinden şüphesi olmamak
Anlamı: yaptığı işte kusuru olmadığını kesin olarak bilmek.
Deyim: açığını kapamak (kapatmak)
Anlamı: 1) eksiğinin veya küçük düşürücü durumunun anlaşılmamasını sağlamak; 2) eksiğini tamamlamak.
Deyim: açık kapamak
Anlamı: bütçenin gider fazlasını, para sağlayarak ortadan kaldırmak.
Deyim: açık kapı bırakmak
Anlamı: gereğinde, bir konuya yeniden dönebilme imkânı bırakmak, kesip atmamak.
Deyim: açılıp saçılmak
Anlamı: 1) kadın açık saçık giyinmeye başlamak; 2) kadın eskisine göre ölçüsüz davranışlarda bulunmaya başlamak.
Deyim: ad yapmak
Anlamı: bir alanda ün kazanmak, ün almak.
Deyim: afi kesmek (satmak, yapmak)
Anlamı: birine karşı gösteriş yapmak: 'Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti.' -H. Taner.
Deyim: afyonu patlamak
Anlamı: ayılmak, kendine gelmek.
Deyim: Agop'un kazı gibi bakmak
Anlamı: aptal aptal bakmak.
Deyim: ağız yapmak
Anlamı: birini kandırmak, yanıltmak amacıyla duygularını, düşüncelerini olduğundan başka türlü gösterecek biçimde konuşmak: 'Kaçacağım, tövbeler olsun, bir fırsatını bulayım diye ağız yaptı.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: ağzı köpürmek
Anlamı: çok öfkelenmek: 'Âdeta saldırdı üstüme ağzı köpürmüş, çirkin bayan.' -N. Hikmet.
Deyim: ağzı laf (lakırtı) yapmak
Anlamı: 1) kolay konuşma yeteneği olmak; 2) inandırıcı söz söyleme yeteneği olmak: 'Çok şükür, ağzı laf yapandan çok, eli işe yatkın aydınlara muhtaç olduğumuzu, anlar gibiyiz.' -A. İlhan.
Deyim: ağzı teneke kaplı
Anlamı: şaka çok sıcak veya çok acı şeyleri kolaylıkla içebilen, yiyebilen (kimse).
Deyim: ağzından girip burnundan çıkmak
Anlamı: 1) türlü yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek, kandırmak: 'O, köylülerin ağzından girip burnundan çıkmayı mükemmel becerir.' -S. Ertem. 2) iyice dövmek: 'Ulan, ağzını topla! Şimdi ağzından girer, burnundan çıkarım!' -M. Rona.
Deyim: ağzını açıp gözünü yummak
Anlamı: öfke ile, sonunu düşünmeden ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek: 'Fakat bu inat, Emine'nin çenesini açmış; kızın ne kadar kusuru varsa babasından geldiğini söylerken, Tevfik'e ağzını açmış, gözünü yummuştu.' -H. E. Adıvar.
Deyim: ağzını bırakıp kıçıyla (bir tarafıyla) gülmek
Anlamı: alay ederek karşısındakine gülmek.
Deyim: ağzını burnunu çarşamba pazarına (çanağına) çevirmek
Anlamı: aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek.
Deyim: ağzını burnunu dağıtmak (kırmak, parçalamak)
Anlamı: aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek.
Deyim: ağzını havaya (poyraza) açmak
Anlamı: alay umduğunu elde edememek.
Deyim: ağzını kapamak (kilitlemek)
Anlamı: susmak, bir şey söylemek istememek: 'Kendini tutamıyorsun, bari ağzını kapa, sus, küçülme.' -P. Safa.