On ne demek? TDK sözlük anlamı nedir?
On kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, On hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: On
Anlamlar:
1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı
3. Dokuzdan bir artık
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
İçinde On geçen birleşik ve kökteş kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü
On hakkında eş anlamlı kelimeler
On eş anlamlısı
on kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Yöre , Civar , İlk , Karşı
On hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
On zıt anlamlısı
on kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : arka, art, geri
On ile ilgili 21 örnek cümle
"On" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "On" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Onu on gündür görmüyordum
2. Yabancı kentte on parasız günler geçirdim
3. Bu işi on parasız yaptım, kimseye yaranamadım
4. Evin önünden yol geçiyordu
5. Adam, karısının önünde yürüyordu
6. Sürünün önünü bir koç çekiyordu
7. Kazağının önü delinmiş
8. Önümüz bahar, havalar düzelir
9. İşin nereye varacağı önünden belli olmuştu
10. Ön cephede savaşanlar nöbet değiştiriyordu
11. Toplantının yarın bitirilmesini öne sürdü
12. Öne sürdüğü düşünceyi kimse benimsemedi
13. Hâlâ ırkçılığı öne sürmek, çağdışıdır
14. Aday olarak çevresinden birini öne sürmek, politikacılıktır
15. Bunu ancak o yapar diye Ali’yi öne sürmüşlerdi
16. Arabanın önün geçin
17. Gelin arabasının önüne geçip durdurdular, armağan aldılar
18. İşin önüne geçmekte geç kaldık
19. Önüne gelen ilk dükkâna girdi
20. Buraya önüne geleni sokmayın
21. Şimdi seni önüme katarsam evine zor kaçarsın
Diğer dillerde On
İngilizce: Ten
Spanish: Ten
German: Zehn
French: TEN
Italian: Dieci
On ile ilgili atasözleri
Aşağıda On hakkında ve içinde On kelimesi geçen, On ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: acele işin sonu pişmanlık
Anlamı: acele ederek yaptığımız işten istediğimiz sonucu alamayabiliriz.
Atasözü: ağır yongayı yel kaldırmaz
Anlamı: ağırbaşlı kimseye ufak tefek olaylar etki edemez, zarar veremez.
Atasözü: ah alan onmaz
Anlamı: kötülük ettiği için beddua alan iflah olmaz.
Atasözü: ak göt (don, bacak) kara göt (don, bacak) kara geçit başında (hamamda) belli olur
Anlamı: bir iddiadaki doğruluk ancak deney veya sınav sonucunda belli olur.
Atasözü: akçe akıl öğretir, don yürüyüş
Anlamı: imkânların fazlalığı insanların iyi işler yapmasını kolaylaştırır.
Atasözü: akşam oldu kon, sabah oldu göç
Anlamı: geceler uyku, gündüzler iş zamanıdır.
Atasözü: alçak uçan yüce konar, yüce uçan (konan) alçak konar (uçar)
Anlamı: alçak gönüllü olan toplum içinde saygı görür ve yücelir, kendisini herkesten üstün gören sevilmez ve toplum içinde iyi bir yer edinemez.
Atasözü: alışmadık götte don durmaz
Anlamı: bir kimse alışmadığı, sıkıcı bir duruma kendini kolay kolay uyduramaz, ondan bir an önce kurtulmaya çalışır.
Atasözü: Allah'ın ondurmadığını peygamber sopa ile kovar
Anlamı: Allah bir kişiyi mutsuz yaratmışsa hiç kimse onun kaderini değiştiremez.
Atasözü: araba devrilince (kırıldıktan sonra, kırılınca) yol gösteren çok olur
Anlamı: iş işten geçtikten sonra verilen öğüdün değeri yoktur.
Atasözü: armudun önü kirazın sonu
Anlamı: armut ilk çıktığında, kiraz da biteceği zaman yenilmeli.
Atasözü: ayağında donu yok, fesleğen ister (takar) başına
Anlamı: yoksulluğuna bakmayarak süs ve gösteriş yapmak ister.
Atasözü: balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
Anlamı: insan, tedbirsizliği yüzünden bir felakete uğradıktan ve iş işten geçtikten sonra neden şöyle yapmadım, neden böyle yapmadım diye üzülür.
Atasözü: balık demiş ki 'etimi yiyen doymasın, avımı yapan gülmesin (onmasın)'
Anlamı: balık çok lezzetlidir etine doyum olmaz ama balık avcıları hep geçim darlığı içindedir.
Atasözü: baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır
Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.
Atasözü: bıçak yarası geçer (onulur), dil yarası geçmez (onulmaz)
Anlamı: hakaret, ağır söz vb. gönül kırıcı davranışların hiçbir zaman unutulmayacağını anlatan bir söz.
Atasözü: bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir
Anlamı: sonbaharda ekilen bir dönümlük yerden, yazın ekilen on dönümlük yerin ürünü kadar ürün alınır.
Atasözü: bir ev (gemi) donanır, bir kız (çıplak) donanmaz
Anlamı: bir kızı donatmak, bir ev düzmekten daha güç, daha masraflıdır.
Atasözü: bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
Anlamı: birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz.
Atasözü: bir söyle on dinle
Anlamı: az konuşup çok dinlemek yararlı olur.
On ile ilgili deyimler
Aşağıda On hakkında ve içinde On kelimesi geçen, On ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: abuk sabuk konuşmak
Anlamı: ne söylediğini bilmeden, düşüncesiz, tutarsız konuşmak.
Deyim: afyon çekmek
Anlamı: keyif için afyon yutmak.
Deyim: afyon yutmak
Anlamı: 1) uyuşturucu olarak afyon kullanmak; 2) mec. gerçeği göremeyecek kadar kendinde olmamak.
Deyim: afyonu başına vurmak
Anlamı: aşırı davranışlarda bulunacak kadar öfkelenmek, ne yaptığını bilememek.
Deyim: afyonu patlamak
Anlamı: ayılmak, kendine gelmek.
Deyim: ağız ağıza vermek (konuşmak)
Anlamı: iki kişi birbirine pek yakın durarak başkaları işitmeyecek bir biçimde konuşmak: 'Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: ağzı dolu dolu konuşmak
Anlamı: heyecanlı söz söylemek: 'Birkaç kişiyle, garip bir lisanla ağzı dolu dolu konuşmaya başladı.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: ağzı olan konuşuyor
Anlamı: 'konuyla ilgisi olmayan, bilir bilmez herkesin söyleyecek sözü var' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: ahirette on parmağı yakasında olmak
Anlamı: kendisine karşı sorumlu olan kimseden ahirette hesap sormak: 'Artık sana dünyada rastlayamazsam yarın ahirette on parmağım yakanda olsun!' -H. R. Gürpınar.
Deyim: aklı sonradan gelmek
Anlamı: 1) verdiği kararın yanlış olduğunu anlayıp vazgeçmek; 2) bir şeyi sonradan hatırlayarak yapmak.
Deyim: akşamdan sonra merhaba
Anlamı: iş işten geçtikten, olan olduktan sonra gösterilen ilginin yararlı olmayacağını belirten bir söz.
Deyim: alt perdeden konuşmak
Anlamı: hafif sesle yavaş konuşmak: 'Gözlerini süze süze alt perdeden, tane tane konuşur.' -K. Korcan.
Deyim: araları limoni olmak
Anlamı: aralarında hafif bir kırgınlık olmak.
Deyim: arkasından atmak (konuşmak)
Anlamı: dedikodusunu yapmak.
Deyim: arma donatmak
Anlamı: den. armayı yerli yerine koymak.
Deyim: at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
Anlamı: iş işten geçtikten sonra önlem almaya kalkışmak.
Deyim: ayın on dördü gibi
Anlamı: yüzü çok güzel (kadın veya kız).
Deyim: balon uçurmak
Anlamı: ilgililerin ne diyeceklerini ve nasıl davranacaklarını anlamak amacıyla aslı olmayan bir haber yaymak.
Deyim: balon yapmak
Anlamı: bisiklet, araba vb.nde lastiğin yüzeyinde şişlik oluşmak.
Deyim: baston (baston yutmuş) gibi
Anlamı: dimdik duran veya yürüyen (kimse): 'Omuzlarını kısıyor, kafasını dimdik tutuyor, baston yutmuş gibi katılaşıyor.' -M. Ş. Esendal.