Dama sözlük anlamı nedir? Dama ne demek?
Dama kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Dama hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Dama
Kökeni: "İtalyanca dama" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Gürültüsüz oyun isterseniz gelin damaya."
İçinde Dama geçen birleşik ve kökteş kelimeler: dama tahtası, dama taşı
Dama hakkında eş anlamlı kelimeler
Dama eş anlamlısı
dama kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Dama hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Dama zıt anlamlısı
Dama kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Dama ile ilgili 3 örnek cümle
"Dama" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Dama" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. İş evin içine gelince dama dedik, para bekliyoruz
2. Paramız dama demek üzereydi
3. İş uzadı ama çok şükür bugün dama dedik, teslim ediyoruz
Diğer dillerde Dama
İngilizce: King
Spanish: Rey
German: Dame
French: Roi
Italian: Re
Dama ile ilgili atasözleri
Aşağıda Dama hakkında ve içinde Dama kelimesi geçen, Dama ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: adam adama (gene, her zaman) gerek olur
Anlamı: insanların birbirlerine her zaman gereksinimleri olur.
Atasözü: adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
Anlamı: konuğumuzdan veya yanımıza bir iş için gelen kimseden yüksünmemeliyiz çünkü onlar yanımızda sürekli olarak kalmazlar.
Atasözü: adamak kolay, ödemek zordur
Anlamı: söz vermek kolaydır ancak o sözü yerine getirmek zordur.
Atasözü: adamakla mal tükenmez
Anlamı: yardım sözle değil, gerçekten fedakârlık yapılarak gerçekleştirilir.
Atasözü: ağaca dayanma kurur, adama (insana) dayanma ölür
Anlamı: insan yapacağı işte başkalarına değil, kendine güvenmelidir.
Atasözü: akacak kan damarda durmaz
Anlamı: kişi, alın yazısında olanla kesinlikle karşılaşır.
Atasözü: akıl adama sermayedir
Anlamı: bir kimsenin giriştiği işlerde en büyük yardımcısı aklıdır.
Atasözü: akıl kişiye (adama) sermayedir
Anlamı: bir kimsenin giriştiği işlerde en büyük yardımcısı aklıdır.
Atasözü: bir adama kırk gün (deli dersen deli, akıllı dersen akıllı olur) ne dersen o olur
Anlamı: sürekli telkinlerle bir kişinin bilinç altına birtakım inançlar, duygular yerleştirilebilir.
Atasözü: devlet adama ayağıyla gelmez
Anlamı: zenginlik ve talih kişiyi kendiliğinden gelip bulmaz, çalışıp çabalamakla elde edilir.
Atasözü: eşeği dama çıkaran yine kendi indirir
Anlamı: yanlış yapan kimse, yanlışı yine kendisi düzeltir.
Atasözü: her damardan kan alınmaz
Anlamı: herkesten yardım istenmez, istense de alınamaz.
Atasözü: insan çeşit çeşit, yer damar damar
Anlamı: toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi insanlar da birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler.
Atasözü: mal adama hem dost, hem düşmandır
Anlamı: malın insana yararı olduğu gibi zararı da vardır.
Atasözü: rüzgâr esemeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz)
Anlamı: her durumu meydana getiren bir etken vardır.
Dama ile ilgili deyimler
Aşağıda Dama hakkında ve içinde Dama kelimesi geçen, Dama ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: adak adamak
Anlamı: bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kurban kesip yoksullara dağıtmak veya kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak: 'Sen bana niye söylemedin? Sadaka verirdik, adak adardık.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: adama benzemek (dönmek)
Anlamı: 1) giyim kuşamıyla, davranışlarıyla insana yakışır bir biçim almak: 'Bak gördün mü, isteyince adama dönüyorsun.' -E. Işınsu. 2) beğenilir duruma gelmek: Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi.
Deyim: alın damarı çatlamış
Anlamı: ar damarı çatlamış.
Deyim: ar damarı çatlamış
Anlamı: utanç duyulacak şeyleri sıkılmadan yapan, utanmaz.
Deyim: (birine, bir şeye) kendini adamak
Anlamı: kendini vermek: 'Kendini bir ülkeye adayacak her kişi, bir kere bu yoldan geçmeli.' -N. Meriç.
Deyim: (birinin) can damarına basmak
Anlamı: bir işin en önemli yönü üzerinde durmak.
Deyim: (birinin) damarını bulmak
Anlamı: hoşlanabileceği biçimde davranıp uysallığını sağlamak.
Deyim: can damarından yakalamak
Anlamı: 1) konuya en önemli yerinden yaklaşmak; 2) birinin en zayıf noktasından yararlanmak.
Deyim: cin damarına basmak
Anlamı: kişiyi çok sinirlendirecek söz söylemek, çileden çıkarmak: 'İnadıma iş yapmasın, dokunmayım hatırına. Cin damarıma niye basıyor?' -O. Kemal.
Deyim: dama çıkmak
Anlamı: cinsel istekleri artmak.
Deyim: dama demek
Anlamı: 1) gücü kalmayarak bir işi daha ileri götüremeyecek duruma gelmek: 'Konya'ya döndüğüm vakit benim motor, dama Erol Efendi, dedi. Kıtipiyoz bir tamirhaneye verdim.' -A. Gündüz. 2) tükenmek: 'Konyak şişesi dama dedi.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: dama taşı gibi oynatmak
Anlamı: birini sık sık bir yerden bir yere göndermek veya atamak.
Deyim: damardan girmek
Anlamı: argo karşısındaki kişiyi en fazla etkileyebilecek noktadan konuya girmek.
Deyim: damarı (damarları) kabarmak
Anlamı: bir huy veya duygu güçlü bir biçimde ortaya çıkmak: 'Birden nasihat damarlarının kabardığını duydu.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: damarı kurusun!
Anlamı: birinin huysuzluğuna öfkelenildiğinde söylenen bir ilenme sözü.
Deyim: damarı tutmak
Anlamı: kötü huyu, aksiliği depreşmek, inatlaşmak: 'Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: damarına basmak
Anlamı: birini, duyarlı olduğu bir konuda kızdırmak: 'Ne olur biraz uslu otursanız, şu adamların da damarına basmasanız, olmaz mı?' -H. Topuz.
Deyim: damarına çekmek
Anlamı: soyunun özelliklerini taşımak.
Deyim: damarına (damarlarına) işlemek
Anlamı: kötü bir huy, vazgeçilmez bir biçimde yerleşmek.
Deyim: damarına girmek
Anlamı: birinin hoşlanacağı şeyler yaparak kendisini ona sevdirmek.