çok kısaca kelime anlamı ne demek?
çok kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, çok hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: çok
Anlamlar:
1. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Bana matematik çok kolay geldi."
2. Aşırı bir biçimde
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
Örnek: "Biz çocuklar evimizi çok beğendik."
İçinde çok geçen birleşik ve kökteş kelimeler: çok anlamlı, çok ayaklılar, çokbilmiş, çok çok, çok düzlemli, çok eşli, çok fazlı, çok geçmeden, çokgen, çok gizli, çok gözeli, çok hücreli, çok karılı, çok katlı otopark, çok kısa dalga, çok kocalılık, çok ortaklı, çok partili, çoksatar, çok sesli, çok sözlü, çok şiddetli fırtına, çok tanrıcı, çok tanrılı, çok taraflı, çok terimli, çok uluslu, çok yanlı, çok yıllık, çok yönlü, çok yüzlü, az çok, birçok, pek çok, birçoğu
çok hakkında eş anlamlı kelimeler
çok eş anlamlısı
çok kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Fazla
çok hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
çok zıt anlamlısı
çok kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : az, biraz, cüzi
çok ile ilgili 11 örnek cümle
"çok" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "çok" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Yapılacak daha pek çok iş var
2. Paranın çoğunu harcadım
3. Artık çok çalışmak gerekiyor
4. Aldığım çimento çok geldi
5. Bu dertler çok geldi
6. Bu yardımı ona çok görmek gerekmez
7. Bu davranışı ona çok görmekten kendimi alamıyorum
8. Olayın çok yanlı olduğu söyleniyor
9. Olay çok yönlü araştırılıyor
10. Yalnız siyasacı değil, çok yanlıydı, bilime, sanata da yakındı
11. Sözleri çarpıcıydı
Diğer dillerde çok
İngilizce: Many
Spanish: Muchos
German: Lot
French: Beaucoup
Italian: Molto
çok ile ilgili atasözleri
Aşağıda çok hakkında ve içinde çok kelimesi geçen, çok ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine
Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.
Atasözü: al elmaya taş atan çok olur
Anlamı: değerli kimselere sataşan çok olur.
Atasözü: araba devrilince (kırıldıktan sonra, kırılınca) yol gösteren çok olur
Anlamı: iş işten geçtikten sonra verilen öğüdün değeri yoktur.
Atasözü: az ateş çok odunu yakar
Anlamı: az sayıda kötü insan, çok sayıda iyi insanın başını belaya sokabilir.
Atasözü: az el aş kotarır, çok el iş kotarır
Anlamı: yemek az kişiyle onun dışında kalan işler ise çok kişiyle daha çabuk yapılır.
Atasözü: az eli aşta gör, çok eli işte gör
Anlamı: yemek az kişiyle onun dışında kalan işler ise çok kişiyle daha çabuk yapılır.
Atasözü: az söyle çok dinle
Anlamı: kişinin gereksiz konuşmaktansa az konuşması ve konuşulanları dinlemesi daha iyidir.
Atasözü: az tamah çok ziyan getirir
Anlamı: hırslı ve pinti insan her zaman zararlı çıkar.
Atasözü: az veren candan, çok veren maldan
Anlamı: varlıklı olmayan kimsenin yardım veya armağan olarak az şey vermesi büyük fedakârlıktır, varlıklı kimsenin vereceği armağan ve yardımlar fedakârlık sayılmaz.
Atasözü: az yiyen az uyur, çok yiyen güç uyur
Anlamı: kişi iyi uyuyabilmek için pek az da yememeli, pek çok da.
Atasözü: bey ardından çomak çalan çok olur
Anlamı: güçlü bir kişi ile yüz yüze bulunduklarında ağızlarını açamayanlar, o gittikten sonra aleyhinde atıp tutarlar.
Atasözü: bin dost az, bir düşman çok
Anlamı: dostun ne denli çok olursa olsun onlardan zarar gelmez ama bir tek düşmanın olsa hep zarar görme tehlikesi içerisinde yaşarsın.
Atasözü: bu abdestle daha çok namaz kılınır
Anlamı: bir tutum veya davranışın etkisi sürekli olur.
Atasözü: cemaat ne kadar çok olsa imam gene bildiğini okur
Anlamı: bir yetkili kimse, çevresindekilerin düşüncesi ne olursa olsun kendi istediğini yapmaya çalışır.
Atasözü: çobanın yağı çok olursa çarığına sürer
Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.
Atasözü: çok bilen (söyleyen) çok yanılır
Anlamı: çok bildiği için kendine güvenen kişi, bilmediği şeylere de karışır ve bunlarda yanılır.
Atasözü: çok el ya yağmaya ya yolmaya
Anlamı: çok kimsenin katılmasıyla yağma ve yolmadan başka bir iş başarılamaz.
Atasözü: çok gezen çok bilir
Anlamı: çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan onun bildiklerini bilemez.
Atasözü: çok gezen tavuk ayağında pislik getirir
Anlamı: gezip dolaştığı yerlerde kötü şeyler de bulunan kimse, kötü alışkanlıklar ve zararlı bilgiler elde ederek yerine döner.
Atasözü: çok havlayan köpek ısırmaz
Anlamı: karşısındakini bağırıp çağırmakla korkutmaya çalışan kimse eylemli bir saldırıda bulunmaz.
çok ile ilgili deyimler
Aşağıda çok hakkında ve içinde çok kelimesi geçen, çok ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: adam olana çok bile
Anlamı: layık olmadığı, hak etmediği hâlde kişinin beklentisi daha fazla olduğu durumlarda kullanılan bir söz.
Deyim: allahı çok, insanı az bir yer
Anlamı: pek ıssız ve kuytu bir yer.
Deyim: arpası çok gelmek
Anlamı: coşmak, azmak, kudurmak.
Deyim: (bir şey) çok gelmek
Anlamı: 1) gereğinden fazla olmak: 'Mahkeme masrafı çok geldiği için bu isteklerini gerçekleştiremediler.' -Ü. Dökmen. 2) çekilmez ve katlanılmaz olmak.
Deyim: (bir şeyi birine) çok görmek
Anlamı: yadırgamak: 'Mehmetçiğimiz ayrıca anıtlara layıktır. Onun köylere kadar anıtlaştırılmasını çok görmem.' -P. Safa.
Deyim: (biri) çok olmak
Anlamı: haddini aşarak karşısındakini usandırmak.
Deyim: (birinin) pirinci (çok) su kaldırmamak (götürmemek)
Anlamı: alıngan, çabuk darılır olmak, şakadan anlamamak.
Deyim: çok baharın otunu yemek
Anlamı: hayatı dolu dolu yaşamış olmak.
Deyim: çok şey!
Anlamı: şaşma anlatan bir söz.
Deyim: çokbilmişlik taslamak
Anlamı: kendini çokbilmiş gibi göstermek: 'Zekâ gösterisine yeltenmemiş, çokbilmişlik taslamamıştı.' -K. Tahir.
Deyim: kraldan çok kralcı olmak
Anlamı: birinin davasını ondan çok savunur olmak.