Bula nedir? Anlamı ne demek?


Google News

Yayınlama: 11 ay önce

Okuma süresi: 3 dakika

Bula kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bula hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Bula

Anlamlar:

1. Yenge, amca veya dayı karısı

Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Halk ağzında


Bula eş anlamlısı

Bula hakkında eş anlamlı kelimeler

Bula eş anlamlısı

bula kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Yenge


Bula zıt anlamlısı

Bula hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Bula zıt anlamlısı

Bula kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Diğer dillerde Bula

İngilizce: Bula

Spanish: Bula

German: Bula

French: Bula

Italian: Bula


Bula ile ilgili atasözleri

Bula ile ilgili atasözleri

Aşağıda Bula hakkında ve içinde Bula kelimesi geçen, Bula ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: alışmış kursak bulamacını ister

Anlamı: kişi, yararlanmaya alıştığı şeyden yoksun kalmak istemez.

Atasözü: aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz

Anlamı: büyük şeyleri elde edebilmek için önce küçük şeylerle yetinmek gerekir.

Atasözü: buldum bilemedim, bildim bulamadım

Anlamı: kişi elinde fırsat varken bundan yararlanmayı bilmez, yararlanma yollarını öğrendiği zaman da eline fırsat geçmez.

Atasözü: derdini söylemeyen (saklayan) derman bulamaz

Anlamı: insan sıkıntısını başkasına açıklayarak giderebilir.

Atasözü: gündüzün mum yakan geceleyin bulamaz

Anlamı: her şey gerektiği yerde ve zamanda harcanmalıdır.

Atasözü: kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye

Anlamı: insanların nasipleri arasındaki tutarsızlıkları belirten bir söz.

Atasözü: sinek küçüktür ama mide bulandırır

Anlamı: önemsiz, küçük gibi görünen bir şey kötü ve olumsuz bir izlenim yaratır.

Atasözü: su bulanmayınca durulmaz

Anlamı: bir konu, türlü çekişmelerden sonra aydınlığa kavuşur, yoluna girer.


Bula ile ilgili deyimler

Bula ile ilgili deyimler

Aşağıda Bula hakkında ve içinde Bula kelimesi geçen, Bula ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: ağzına burnuna bulaştırmak

Anlamı: bir işi beceremeyip berbat etmek, bozmak.

Deyim: ağzına yüzüne bulaştırmak

Anlamı: bir işi kötü yapmak, becerememek: 'Yapılacak şey ehemmiyetsizce bir pansuman ama ağızlarına yüzlerine bulaştırmalarından korkuyorum.' -R. N. Güntekin.

Deyim: arayıp da bulamamak

Anlamı: beklenmedik iyi bir durumla karşılaşmak.

Deyim: beyni bulanmak

Anlamı: 1) sersemlemek, düşünemez olmak; 2) kötü bir şey sezinlemek.

Deyim: (bir şey birinin) zihnini bulandırmak

Anlamı: kuşkuya düşürmek.

Deyim: bula bula bunu (onu, bir şeyi, birini) bulmak

Anlamı: 1) var olanların en değersizini seçmek; 2) kötü bir şeye rastlamak.

Deyim: bulantı vermek

Anlamı: 1) midesini bulandırmak; 2) mec. bıkkınlık vermek: 'Gözlerime, kulaklarıma, beş duyuma birden tiksinti, bulantı veren bu manzaraların ortasında niye duruyordum?' -A. Gündüz.

Deyim: bulaşık suyu gibi

Anlamı: kötü hazırlanmış, tadı tuzu olmayan (sulu yiyecek ve içecek).

Deyim: çamura bulaşmak (batmak)

Anlamı: kirli ve uygunsuz bir işe karışmak.

Deyim: eline yüzüne bulaştırmak

Anlamı: bir işi gerektiği gibi yapamamak, başarısız olmak, becerememek.

Deyim: elini kana bulamak (bulaştırmak)

Anlamı: öldürmek.

Deyim: gönlü bulanmak

Anlamı: 1) kusacak gibi olmak; 2) mec. kuşkulanmak.

Deyim: gönül bulandırmak

Anlamı: 1) mide bulandırmak; 2) mec. kuşkulandırmak; 3) mec. rahatsız etmek: 'Haberler iyi değil, rivayetler gönlümü bulandırıyor, sürgünmüş, göz hapsiymiş, estek köstek.' -A. İlhan.

Deyim: gözü bulanmak

Anlamı: bulanık görmeye başlamak.

Deyim: hava bulanmak

Anlamı: yağmur yağacak duruma gelmek.

Deyim: içi bulanmak

Anlamı: kusacak gibi olmak: 'Tabanları, dizleri sızlar gibi oldu. Bir de içi bulandı, kusacak gibi oldu.' -B. Felek.

Deyim: işten güçten vakit bulamamak

Anlamı: çok yoğun çalıştığı için zaman ayıramamak.

Deyim: kafası bulanmak

Anlamı: bir olay karşısında aklı karışmak, anlayamaz, kavrayamaz duruma gelmek.

Deyim: kafayı bulandırmak

Anlamı: önceki düşünceleri altüst etmek, değiştirmek: 'Öğretmenler bu gibi kitapların kafayı bulandırdığını bile söyler.' -S. Birsel.

Deyim: kana boyamak (bulamak)

Anlamı: kan içinde bırakmak: 'Ondan on beş yıl sonra, Feriye sarayını kana boyayan ve zavallı babacığımın felaketine sebep olan faciayı...' -Y. K. Karaosmanoğlu.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Bula B ile başlayan kelimeler Bu ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler