Bas ne demek? Anlamı nedir?
Bas kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bas hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Bas ne demek?
Kelime: Bas
Kökeni: "Fransızca basse" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. En kalın erkek sesi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Müzik
2. Sesi böyle olan sanatçı
3. En kalın sesli orkestra çalgısı
İçinde Bas geçen birleşik ve kökteş kelimeler: basbariton, basgitar, basklarnet
Bas ve baş ile ilgili 56 örnek cümle
"Bas" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Bas" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Çocuğun başına vurmayın
2. Buranın başı kim?
3. Sözün başında gerçeği belirttik
4. İşin başı, paradır
5. Ormanda başı göklerde ağaçlar vardı
6. Havuzun başında oturduk
7. Topluiğne başı kadar bir gözü vardı
8. Köprünün başına gelince durduruldular
9. Bir baş soğanla iki lokma ekmek yedi
10. Her kötülüğün başı yalandır
11. Bu pehlivan başa güreşecek
12. Aile başına iki çadır düştü
13. Bu işin baş adamı odur
14. Dükkân hep baş aşağı gitmekteydi
15. Bu nasıl baş bağlamak, her gün bir yana düşer?
16. Buğdaylar baş bağlamak üzereler
17. İki devlet adamı baş başa görüştüler
18. Sevdiğiyle baş başa yürümüştü
19. Güzelliği baş döndürücüydü
20. Arabayı baş döndürücü bir biçimde kullanıyordu
21. Kadının baş döndürücü kokuları sevdiğini biliyordu
22. Yaşlı adam, önüne gelene baş kesip durmuştu
23. Niceleri bu yolda baş vermiştir
24. Partide başa geçenler, yeteneksizdi
25. Ülkede, terör sorunu başa geçti, ötekilere sıra gelmiyor
26. Kalk gidelim, yoksa başımız derde girecek
27. Henüz iyi değildi, ara sıra başı dönmekteydi
28. Bütün gün koşturdum, vallahi başım döndü artık
29. Selimiye’ye baktıkça insanın başı döner
30. Yaylada, başı dumanlı dağlara bakıp dururduk
31. Biraz başı dumanlıydı, o yüzden neşeliydi
32. Bugünlerde onun başı dumanlı, kusuruna bakılmaz
33. Bizi kandırınca başı göğe erdi galiba
34. Pek başı yukarda biri, az görüşüyoruz
35. Dağda kızın başına çökmüşler
36. Kusura bakma, senin de başına dert açmış oldum
37. Balkonunun demirlerini boyayacaktım, iyice başıma dert açtım, iki gün sürdü
38. Şu işi bitirelim, adam başımıza ekşir şimdi
39. Dediğin doğru değilse başına ekşirim ha!
40. Kadın, yazmasını başına geçirip sokağa fırladı
41. Kadın, çantasını adamın başına geçirdi
42. Dükkânın başına babası geçince işler düzeldi
43. Sürücü, direksiyonun başına geçti, arabayı çalıştırdı
44. Soba başıma vurdu galiba, pencereyi aç
45. İşi başımdan atmak için neler çektim
46. Adamı başımdan atmak için, yüz vermez oldum
47. Sabaha değin hastamızın başını bekledik
48. Evde, temizlikçinin başını beklemek gerekiyor, yoksa üstünkörü yapıyor
49. Oğlanın başını belaya sokmak istemiyoruz
50. Elimle başımı belaya soktum
51. Padişah, asilerin başını istemişti
52. İşçiler, şefin başını istemiş, muratlarına ermişti
53. Dükkân bu ay ancak başını kurtardı
54. İyi etmedi, başını yaktı
55. Olay, bakanın başını yedi
56. Hep böyle baştan kara gitmek iyi değildir
Diğer dillerde Bas
İngilizce: Bass
Spanish: Lubina
German: Bass
French: Basse
Italian: Bass
Bas ile ilgili atasözleri
Aşağıda Bas hakkında ve içinde Bas kelimesi geçen, Bas ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağır basar yeğni kalkar
Anlamı: ağırbaşlı olan, herkesten saygı görür, ağırbaşlı olmayana ise kimse değer vermez.
Atasözü: ananın bastığı yavru (civciv) incinmez (ölmez)
Anlamı: annenin acı sözü çocuğuna ağır gelmez.
Atasözü: ayağının bastığı yerde ot bitmez
Anlamı: uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir.
Atasözü: azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır
Anlamı: ileride gereksinim duyacağı şeyleri zamanında hazırlamayan kişi, hazırlık yapan diğer insanlardan yardım bekler.
Atasözü: babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır
Anlamı: miras yoluyla mal edinen kimse, onun için ne denli çabalar gösterilip sıkıntı çekildiğini bilemez.
Atasözü: baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
Anlamı: kullanılan, işe yarayan değersiz şey, saklanan ve kullanılmayan çok değerli şeyden daha iyidir.
Atasözü: baskın basanındır
Anlamı: düşmanı gafil avlayıp saldıran taraf savaşı kazanır.
Atasözü: baskısız tahtayı yel alır, yel almazsa sel alır
Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.
Atasözü: baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır
Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.
Atasözü: dilencinin torbası dolmaz
Anlamı: şundan bundan yardım dileyerek geçinmeye çalışanların istekleri bitmez.
Atasözü: dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir
Anlamı: birçok kimse için felakete yol açan bir olay, bazı insanları ilgilendirmez.
Atasözü: it itin ayağına (kuyruğuna) basmaz
Anlamı: başkasına kötülük etmek konusunda aynı şeyi düşünenler birbirlerini incitmezler.
Atasözü: karga mandayı babası hayrına bitlemez
Anlamı: bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır.
Atasözü: kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır
Anlamı: çıkar sağladığı kimsenin hoşuna gidecek biçimde davranan dönek ve dalkavuk kimseler için kullanılan bir söz.
Atasözü: merdiven ayak ayak (basamak basamak) çıkılır
Anlamı: en yüksek mevkiye yavaş yavaş yükselerek çıkılır.
Atasözü: ne yavuz ol asıl ne yavaş ol basıl
Anlamı: olumlu veya olumsuz konularda aşırıya kaçmak seni zor durumda bırakır; ne büyük ceza görecek kadar atılgan, dikbaşlı ol ne de herkes seni ezecek kadar yumuşak başlı ol.
Atasözü: oğlan anası kapı arkası, kız anası minder kabası
Anlamı: eve gelin geldikten sonra oğlanın anası kapı dışarı edilecek kadar fazla görülür ama kızın anası başköşeye oturtulur.
Atasözü: saksağan, danayı babası hayrına bitlemez
Anlamı: bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır.
Atasözü: ulular köprü olsa, basıp geçme
Anlamı: başkaları ezici, kırıcı davransa da sen onlara uyma, büyüklere karşı saygıda kusur etme.
Atasözü: yavuz hırsız ev sahibini bastırır
Anlamı: biri, suçunu zarar verdiği kimseye yüklediğinde söylenen bir söz.
Bas ile ilgili deyimler
Aşağıda Bas hakkında ve içinde Bas kelimesi geçen, Bas ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: abdestsiz yere basmamak
Anlamı: dinî kurallara titizlikle bağlı olmak.
Deyim: acısını bağrına (içine) basmak (gömmek)
Anlamı: bir üzüntüye, sıkıntıya yakınmadan katlanmak.
Deyim: ağır basmak
Anlamı: ağırlık olarak fazla gelmek.
Deyim: ağırlık basmak (çökmek)
Anlamı: 1) gevşeklik ve uyku gelmek; 2) ağır bir hava kaplamak; 3) sessizlik oluşmak: 'Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: ağrısız başına kaşbastı bağlamak
Anlamı: 'kendine gereksiz yere iş çıkarmak' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: anası turp (sarımsak), babası şalgam (soğan)
Anlamı: hlk. ne olduğu belirsiz kimselerin çocuğu.
Deyim: arabasını düze çıkarmak
Anlamı: karşılaştığı güçlükleri yenip işini kolay yürür duruma getirmek.
Deyim: ayağı düze basmak
Anlamı: güçlükleri yenerek ilerisinden korkmayacak bir duruma girmek.
Deyim: ayağını denk basmak
Anlamı: dikkatli ve uyanık davranmak.
Deyim: ayak basmak
Anlamı: 1) bir yere varmak, ulaşmak: 'Bu bahçeye ayak bastığım andan beri toprağın iyiliğini kendimde hissediyordum.' -K. Bilbaşar. 2) girmek, gelmek, uğramak: 'Köy evinin içine ayak basar basmaz, elbette bir saman ve hafif tezek kokusu duyulur.' -S. F. Abasıyanık. 3) mesleğe girmek; 4) bir yere bağlanmak.
Deyim: ayak basmamak
Anlamı: bir yere hiç uğramamak: 'Tevfik'in kızı, kendi evladı gibi büyüttüğüm çocuk, konağa ayak basmıyor.' -H. E. Adıvar.
Deyim: baba değil, tırabzan babası
Anlamı: çocuklarına karşı babalık görevlerini yerine getirmeyen, onlara hayrı olmayan baba.
Deyim: babasının (babalarının) çiftliği
Anlamı: bir malı veya kuruluşu yalnızca kendi çıkarlarına araç yapanlar için kullanılan bir söz.
Deyim: babasının hayrına
Anlamı: hiçbir çıkar gözetmeksizin: Herkes babasının hayrına çalışmıyor ya!
Deyim: babasının kızı
Anlamı: her yönüyle babasına benzeyen kız çocuğu.
Deyim: babasının oğlu
Anlamı: her yönüyle babasına benzeyen erkek çocuğu.
Deyim: babasız oğlan doğurmak
Anlamı: bir işte aşırı zorluk, büyük güçlük çekilmesine rağmen başarılı olmak.
Deyim: bağrına basmak
Anlamı: 1) kucaklamak: 'İzmir'den kalkıp Mısır'a kadar beni görmeye, beni okşamaya, beni bağrına basıp sevmeye gelirdi.' -Y. K. Karaosmanoğlu. 2) biriyle ilgilenerek onu koruyup kayırmak, yetiştirmek: 'Sen onu bambaşka duygularla, heyecanlarla bağrına basmak isteyeceksin.' -E. Bener.
Deyim: bağrına taş basmak
Anlamı: sesini çıkarmaksızın her türlü acıya katlanmak: 'Acı çekerdim ama makul bir çocuktum. Bağrıma taş bastım.' -A. Kutlu.
Deyim: bas tutmak
Anlamı: ince sesli çalgılara tek perdeden eşlik etmek.