Bağ sözlük anlamı nedir? Bağ ne demek?
Bağ kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bağ hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Bağ
Anlamlar:
1. Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Ayakkabının bağı çözüldü."
2. Sargı
Örnek: "Yaramın bağını değiştireceğim."
3. Bağlam, deste, demet
Örnek: "Beş bağ ekin, iki bağ maydanoz."
4. İlgi, ilişki, rabıta
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür."
5. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti
Özelliği / Tipi / Türü: Anatomi
Örnek: "Eklem bağı, asıcı bağ."
6. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm
Özelliği / Tipi / Türü: Denizcilik
7. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılan yay biçimindeki işaret
Özelliği / Tipi / Türü: Müzik
İçinde Bağ geçen birleşik ve kökteş kelimeler: bağ doku, bağ-fiil, organik bağ, ağız bağı, ayak bağı, bel bağı, boyun bağı, diz bağı, domuzbağı, düzen bağı, etek bağı, göbek bağı, gönül bağı, göz bağı, kan bağı, kasık bağı, kol bağı, sancak bağı
2. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
3. Meyve bahçesi
Örnek: "Kadıköy'den Fenerbahçe'ye kadar olan saha, gözleri okşayan bağlarla örtülüdür."
İçinde Bağ geçen birleşik ve kökteş kelimeler: bağ bahçe, bağ bıçağı, bağboğan, bağ bozumu, bağ çubuğu, bağkesen
Bağ hakkında eş anlamlı kelimeler
Bağ eş anlamlısı
bağ kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : rabıta, ilişki, ilgi, sargı, demet, deste, bağlam
Bağ hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Bağ zıt anlamlısı
Bağ kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Bağ ile ilgili 7 örnek cümle
"Bağ" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Bağ" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Ayakkabıma bir çift bağ aldım
2. Bu bağ kolay çözülmez
3. Yaranın bağını sıkı sar
4. Birkaç bağ dereotu aldım
5. İnsanlar arasında görünmez bağlar vardır
6. Bugün bağa gittik
7. Bizim bağda her tür meyve ağacı var
Diğer dillerde Bağ
İngilizce: Links
Spanish: Vínculos
German: Bindung
French: Lien
Italian: Legame
Bağ ile ilgili atasözleri
Aşağıda Bağ hakkında ve içinde Bağ kelimesi geçen, Bağ ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
Anlamı: insanlar içinde bize anne kadar candan bağlı dost yoktur.
Atasözü: arığa su gelene kadar kurbağanın gözü patlar
Anlamı: yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır.
Atasözü: âşığa Bağdat sorulmaz
Anlamı: bir şeye çok istekli olan kimse, o şeyi elde etmedeki zorlukları hiçe sayar.
Atasözü: âşığa Bağdat uzak (ırak) değil (gelmez)
Anlamı: bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez.
Atasözü: atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
Anlamı: küçükler büyüklerin yanında hadlerini bilmelidir.
Atasözü: av avlayanın, kemer bağlayanın
Anlamı: bir şey, onu elde etmenin yolunu bilenin; bir şeyden yararlanma, onu kullanmasını becerebilenin hakkıdır.
Atasözü: baba oğluna bir bağ bağışlamış; oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş
Anlamı: babalar çocukları için büyük fedakârlıklara katlanırlar ancak çocuklar babaları için fedakârlıkta bulunmazlar.
Atasözü: bağ babadan, zeytin dededen kalmalı
Anlamı: bağ, bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, zeytinin bol ürün verebilmesi için en azından iki kuşaklık bir zaman geçmelidir.
Atasözü: bağ bayırda, tarla çayırda
Anlamı: her şey kendisi için en elverişli ortamda gelişir, verimli duruma gelir.
Atasözü: bağa bak, üzüm olsun, yemeye yüzün olsun
Anlamı: kişi, karşılık beklediği işten istediğini alabilmek için gereken harcamaları yapmalıdır.
Atasözü: bağı ağlayanın yüzü güler
Anlamı: bir işe gereken özen gösterildiğinde olumlu sonuçlar alınır.
Atasözü: bağın taşlısı, karının saçlısı
Anlamı: kadının saçlı olanı ile tarlanın taşlı olanı makbuldür.
Atasözü: bahtsızın bağına yağmur, ya taş yağar ya dolu
Anlamı: talihsizin işleri ters gider, bağına yağmur yerine taş veya dolu yağar.
Atasözü: bakan göze bağ (yasak) olmaz
Anlamı: herkesin gözü önündeki şeye bakılması önlenemez.
Atasözü: bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ (olur)
Anlamı: bakılıp onarılan şeylerden yararlanılır, bakımsız bırakılanlardan bir yarar elde edilemez.
Atasözü: baş başa bağlı, baş da şeriata (yasaya, padişaha)
Anlamı: biz yöneticinin buyruğu altındayız ama yönetici de toplum için konulmuş olan kanunlar ne diyorsa onu uygular, onun dışına çıkamaz.
Atasözü: çanakta balın olsun, Yemen'den (Bağdat'tan) arı gelir
Anlamı: malı güzel olan kimse için müşteri kaygısı yoktur, onun malına uzak yerlerden bile istekli çıkar.
Atasözü: çift edersen bağlanırsın, bağ edersen eğlenirsin
Anlamı: bakımını iyi yaparsan bağın iyi olur, bağla uğraşmak bir eğlencedir.
Atasözü: çoban aldı bağa gitti, kurt aldı dağa gitti
Anlamı: malını, varlığını başkaları kullandı, kendisine bir şey kalmadı.
Atasözü: dağda bağın var, yüreğinde dağın var
Anlamı: malı, mülkü veya evladı olanlar kaygı ve tasadan uzak olamazlar.
Bağ ile ilgili deyimler
Aşağıda Bağ hakkında ve içinde Bağ kelimesi geçen, Bağ ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acısını bağrına (içine) basmak (gömmek)
Anlamı: bir üzüntüye, sıkıntıya yakınmadan katlanmak.
Deyim: adını bağışlamak
Anlamı: hlk. kendi adını başka bir kimseye söylemek: Adınızı bağışlar mısınız?
Deyim: ağrısız başına kaşbastı bağlamak
Anlamı: 'kendine gereksiz yere iş çıkarmak' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: ağzı dili bağlanmak
Anlamı: herhangi bir sebeple konuşamaz olmak.
Deyim: aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
Anlamı: sağladığı yarar, verdiği zararı karşılamamak.
Deyim: altmışaltıya bağlamak
Anlamı: geçici bir çözümle durumu kurtarmış görünmek.
Deyim: atını sağlam kazığa bağlamak
Anlamı: eşeğini sağlam kazığa bağlamak.
Deyim: avaz avaz bağırmak
Anlamı: var gücüyle bağırmak: 'İspanyol denizcisi hâlâ avaz avaz bağırıyordu.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: ayağına bağ olmak
Anlamı: birinin bulunduğu yerden ayrılmasına veya yaptığı işi sürdürmesine engel olmak.
Deyim: ayağına bağ vurmak
Anlamı: önüne bir engel çıkarmak.
Deyim: ayağını bağlamak
Anlamı: engel olmak.
Deyim: ayağının bağını çözmek
Anlamı: 1) karısını boşamak; 2) sıkıntılı bir durumdan kurtulmak.
Deyim: ayak bağı olmak
Anlamı: bir yere gidilmesine veya bir işin yapılmasına engel olmak: Bu çocuk bana ayak bağı oluyor.
Deyim: aylık bağlamak
Anlamı: emekli olan veya başka sebeplerle çalışmayanlara her ay için belirli bir parayı ödemeyi üstlenmek, maaş bağlamak.
Deyim: bağ bozmak
Anlamı: bağın üzümlerini toplamak.
Deyim: bağın vurmak
Anlamı: çökmemesi için kazı duvarlarını bağınlarla desteklemek.
Deyim: bağırıp çağırmak
Anlamı: öfkeyle bağırmak.
Deyim: bağırsakları bozulmak
Anlamı: ishal olmak.
Deyim: bağışıklık kazanmak
Anlamı: 1) bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla dirençli duruma gelmek; 2) mec. korunaklı olmak: 'Bu tehditlere karşı bağışıklık kazanmak hususunda şaşılası bir yetiye de sahiptiler.' -E. Şafak.
Deyim: bağlanıp kalmak
Anlamı: tutulmak, sevdalanmak: 'Bunca güzellere bağlandım kaldım / Ne bir vefa aldım ne faydalandım' -Halk türküsü.