Ayan anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?
Ayan kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ayan hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ayan
Kökeni: "Arapça aʿyān" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. İleri gelenler
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Eskimiş
2. Senato üyeleri
2. Belli, açık
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Eskimiş
İçinde Ayan geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ayan beyan
Ayan hakkında eş anlamlı kelimeler
Ayan eş anlamlısı
ayan kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : açık, belli
Ayan hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ayan zıt anlamlısı
Ayan kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Ayan
İngilizce: Ayan
Spanish: Ayan
German: Ayan
French: Ayan
Italian: Ayan
Ayan ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ayan hakkında ve içinde Ayan kelimesi geçen, Ayan ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdestsiz sofuya namaz mı dayanır
Anlamı: kurallara, koşullara uyulmadıktan sonra bir sürü iş yapılabilir.
Atasözü: acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanır
Anlamı: bir şeyi uzun süre elde edemeyen kimse, daha sonra o şeyden ne kadar çok edinirse edinsin yine kendisine yetmeyeceği kanısında bulunur.
Atasözü: acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur
Anlamı: bir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.
Atasözü: açılan solar, ağlayan güler
Anlamı: hiçbir durum olduğu gibi kalmaz, gün gelir tersine döner.
Atasözü: açın kursağına çörek dayanmaz
Anlamı: yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini gösterir.
Atasözü: ağaca dayanma kurur, adama (insana) dayanma ölür
Anlamı: insan yapacağı işte başkalarına değil, kendine güvenmelidir.
Atasözü: ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez
Anlamı: belirtileri meydanda olan yaşlılık ve izleri ortada duran üzüntü ne yapılsa gizlenemez.
Atasözü: ağlamayan çocuğa meme vermezler
Anlamı: hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez.
Atasözü: ağlayanın malı gülene hayretmez
Anlamı: birinden haksız olarak alınan mal, alana yarar sağlamaz.
Atasözü: ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar
Anlamı: yazın çalışan kışın rahat eder.
Atasözü: akarsuya inanma, eloğluna dayanma
Anlamı: akışı ne kadar yavaş olursa olsun akarsuya girmek tehlikelidir, eloğluna güvenmek de doğru değildir, insanı zarara sokabilir.
Atasözü: Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir
Anlamı: Allah, yetenekleri kısıtlı olanlara durumlarına uygun bir yaşama düzeni verir.
Atasözü: anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
Anlamı: anlayışlı kimseleri en küçük bir söz bile etkiler oysa anlayışsız kimselere ne söylense yararsızdır.
Atasözü: arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
Anlamı: iyiyi amaçlayanlar iyiye, kötüyü amaçlayanlar ise kötüye ulaşırlar.
Atasözü: ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz
Anlamı: önemli kimseleri çekemeyip onlara dil uzatanlar çok olur.
Atasözü: aslını saklayan (inkâr eden) haramzadedir
Anlamı: kişi yoksul, görgüsüz bir aileden gelmekle değersiz olmaz, toplum içindeki yerini kendisi kazanır.
Atasözü: atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
Anlamı: büyüklerinin sözünü tutmayıp onların gösterdikleri yoldan gitmeyenler toplum içinde ziyan olup giderler.
Atasözü: atasını tanımayan Allah'ını tanımaz
Anlamı: babaya itaat etmeyen kimse, ana ve babaya itaat etmeyi buyuran Tanrıyı da tanımıyor demektir.
Atasözü: ateş olmayan yerden duman çıkmaz
Anlamı: küçük de olsa birtakım belirtilerin önemli olaylara işaret olduğunu anlatan bir söz.
Atasözü: av avlayanın, kemer bağlayanın
Anlamı: bir şey, onu elde etmenin yolunu bilenin; bir şeyden yararlanma, onu kullanmasını becerebilenin hakkıdır.
Ayan ile ilgili deyimler
Aşağıda Ayan hakkında ve içinde Ayan kelimesi geçen, Ayan ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: altın yumurtlayan tavuk
Anlamı: 1) mesleği, sanatı, parası olan, gelirli kimse; 2) turist.
Deyim: bıçak kemiğe dayanmak
Anlamı: çekilen sıkıntı artık katlanılamayacak bir duruma gelmek: 'Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister.' -A. Ağaoğlu.
Deyim: (bir şeye) can dayanmamak
Anlamı: bir şey karşısında insanın dayanıklılığı elden gitmek: 'Bir lacivert petunya vardır ki renginin hoşluğuna canlar dayanmaz.' -A. Boysan.
Deyim: (bir yerden) payandaları çözmek
Anlamı: argo ayrılmak, kaçmak, uzaklaşmak.
Deyim: (birinin) acısına dayanamamak
Anlamı: bir kimse bir yakınının ölümünden büyük üzüntü duymak.
Deyim: dönüşü olmayan yola girmek
Anlamı: asla bırakılmayacak, vazgeçilmeyecek bir durumda olmak: 'Artık ok yaydan çıkmış sayılırdı, dönüşü olmayan bir yola girdikleri kesindi.' -O. Aysu.
Deyim: gaza basmak (dayanmak)
Anlamı: 1) harekete geçirmek veya hızını artırmak için motorlu taşıtın gaz pedalına basmak; 2) mec. bir işi hızlandırmak.
Deyim: gelip çatmak (dayanmak)
Anlamı: vakti gelmek, kaçınılmaz olmak: 'Ayrılık günleri geldi dayandı.' -Âşık Veysel. 'Konser günü gelip çattığındaysa stadyumda mahşeri bir kalabalık vardı.' -M. Mungan.
Deyim: içi dayanmamak
Anlamı: acıklı bir durumu kaldıramamak.
Deyim: kalbi dayanmamak
Anlamı: 1) aşırı heyecan, üzüntü, yorgunluk veya herhangi bir hastalık yüzünden kalbi durmak, ölmek; 2) yüreği dayanmamak.
Deyim: kanayan yara olmak
Anlamı: sürekli sıkıntı, üzüntü ve zarar veren bir durumda olmak.
Deyim: kapıya dayanmak
Anlamı: 1) gelip çatmak: 'Kış kapıya dayandı, daha kömür alamadık.' -R. N. Güntekin. 2) bir şey elde etmek için bir yeri, bir kimseyi zorlamak, göz korkutmak: 'Bereket versin ki padişahın cellatları kapıya dayanmadılar.' -İ. O. Anar.
Deyim: payanda vurmak
Anlamı: payandalamak.
Deyim: söz anlayan beri gelsin
Anlamı: 'hiçbiriniz laf anlamıyorsunuz' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: yumurta kapıya dayanmak (gelmek)
Anlamı: yapılacak iş için zaman çok daralmak.
Deyim: yüreği dayanmamak
Anlamı: acısına katlanamamak, çok acı duymak.