Atlamak ne demek? Atlamak anlamı nedir?
Atlamak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Atlamak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Atlamak
Anlamlar:
1. Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "Duvardan atlamak. Hendekten atlamak."
2. Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -den
Örnek: "Çukura atlamak."
3. Binmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum."
4. Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
5. Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
6. Sınıfı okumadan geçmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Birinci sınıfı atladı."
7. İnmek
Örnek: "Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu?"
8. Yanılmak, aldanmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam - -de
9. Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
İçinde Atlamak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: atlaya zıplaya
Atlamak hakkında eş anlamlı kelimeler
Atlamak eş anlamlısı
atlamak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : inmek, çıkmak, aldanmak, yanılmak, binmek
Atlamak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Atlamak zıt anlamlısı
Atlamak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Atlamak ile ilgili 11 örnek cümle
"Atlamak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Atlamak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Çocuk, duvardan atlamak için hız aldı
2. Taşlardan atlamak zor oldu
3. Bir taşa çıkıp denize atlamak istemişti
4. Bir ata atlayıp sürdü
5. İki sözcüğü atlamak istedim, baktım anlam bozuldu
6. Dizgici, üç cümleyi atlamış
7. Bugün üç haber atlamışız
8. Çocuk çalıştı, iki sınıf birden atladı
9. Çok titiz olduğu halde bu konuda atladı
10. Çocuk atlaya zıplaya gidiyordu
11. Öyle bir yapar ki hem de atlaya zıplaya!
Diğer dillerde Atlamak
İngilizce: Jump
Spanish: Salte
German: Springen
French: Saut
Italian: Salto
Atlamak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Atlamak hakkında ve içinde Atlamak kelimesi geçen, Atlamak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atlamak ile ilgili deyimler
Aşağıda Atlamak hakkında ve içinde Atlamak kelimesi geçen, Atlamak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: afyonu patlamak
Anlamı: ayılmak, kendine gelmek.
Deyim: başı çatlamak
Anlamı: başı çok ağrımak.
Deyim: (birinin) kulağının zarı patlamak
Anlamı: gürültü yüzünden rahatsız olmak.
Deyim: bomba gibi patlamak
Anlamı: 1) öfkelenerek birdenbire ve yüksek sesle bağırıp çağırmak; 2) bir olay birdenbire ortaya çıkarak herkesi şaşırtmak: 'Babamın Üsküp'ü terk etmek ve Selanik'e gidip yerleşmek hakkında verdiği karar ailemiz arasında bir bomba gibi patladı.' -Y. K. Beyatlı.
Deyim: çağ atlamak
Anlamı: büyük ilerleme sağlamak.
Deyim: çağlamadan çatlamak
Anlamı: gerekli olgunluğa erişmeden olgun davranışlarda bulunmak, büyüklük taslamak.
Deyim: çatır çatır çatlamak
Anlamı: 1) çok çatlamak: 'Kızgın güneşe maruz bırakılmış çam fıstıkları çatır çatır çatlıyor, sapır sapır dökülüyordu.' -E. E. Talu. 2) çok kıskanmak: 'Öteki cariyeler kıskançlıklarından çatır çatır çatlarmış.' -E. Şafak.
Deyim: damdan çardağa atlamak
Anlamı: hiçbir mantık bağı kurmadan konudan konuya geçmek.
Deyim: elinde patlamak
Anlamı: 1) bir şey satılamayıp sahibinde kalmak; 2) haber vb.ni uygun zamanda kullanamayıp fırsatı kaçırmak.
Deyim: eşik (eşiğini) atlamak
Anlamı: 1) herhangi bir konuyu doyasıya yaşayarak belli bir olgunluğa ulaşmak: 'Sevginin, merhametin eşiğini atlayanlar, ızdırabın gömleğini de kendiliğinden giyinirler.' -A. H. Tanpınar. 2) engelleri aşmak, zorlukları yenmek.
Deyim: fırtına kopmak (patlamak)
Anlamı: 1) şiddetli fırtına çıkmak: 'Fırtına kopmadan epey önce köpek balıkları açık denizlere kaçarlar.' -Halikarnas Balıkçısı. 2) mec. bir yerde kavga ve gürültü çıkmak.
Deyim: freni patlamak (tutmamak)
Anlamı: 1) fren, görevini yapmamak; 2) mec. bir iş denetimden çıkmak.
Deyim: göbeği çatlamak
Anlamı: birçok güçlüğü yenmek için çok uğraşmak: 'Meclisten geçirinceye kadar göbeğim çatlamıştı.' -H. E. Adıvar.
Deyim: haber atlamak
Anlamı: gazetecilikte bir haberi vaktinde yayımlayamamak.
Deyim: hava patlamak
Anlamı: fırtına çıkmak: 'Hava patlamışken, dalgalarla yumruk yumruğa boğuşan bir adamın yazgısını paylaştın mı?' -Z. Selimoğlu.
Deyim: hırsından çatlamak
Anlamı: öfkeyle birlikte aşırı derecede kıskanmak: 'Ben kısa yazamıyorum öykülerimi diye hırsımdan çatlıyorum.' -N. Meriç.
Deyim: kabak (birinin) başına (başında) patlamak
Anlamı: birçok kimsenin ilgili olduğu bir olaydan, yalnızca bir kimse zarar veya ceza görmek: 'Kendi yarın cehennem olur gider, kabak bizim başımıza patlar.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kaça patlamak?
Anlamı: ne kadara mal olmak, fiyatı ne olmak?
Deyim: kavga kopmak (patlamak)
Anlamı: dövüş başlamak: 'Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu.' -F. R. Atay. 'Su yolunda tuğlacılarla konducular arasında kavga patladı.' -L. Tekin.
Deyim: merakından çatlamak
Anlamı: 1) çok kaygılanmak; 2) bir şeyi öğrenmek isteğini aşırı ölçüde duymak: 'Rica ederim söyleyiniz, merakımdan çatlayacağım.' -Y. K. Karaosmanoğlu.