Aşama nedir? Aşama anlamı ne demek?
Aşama kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Aşama hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Aşama
Anlamlar:
1. Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale
Örnek: "Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi."
3. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
Özelliği / Tipi / Türü: Spor
İçinde Aşama geçen birleşik ve kökteş kelimeler: aşama sırası
Aşama hakkında eş anlamlı kelimeler
Aşama eş anlamlısı
aşama kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : etap, paye, mertebe, rütbe, merhale, adım, basamak, evre
Aşama hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Aşama zıt anlamlısı
Aşama kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Aşama ile ilgili 2 örnek cümle
"Aşama" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Aşama" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bunlar arasında bir aşama sıralaması yapmak zordur
2. Kıbrıs sorunu bu aşamada çözülemez
Diğer dillerde Aşama
İngilizce: Stage
Spanish: Etapa
German: Stufe
French: Étape
Italian: Fase
Aşama ile ilgili atasözleri
Aşağıda Aşama hakkında ve içinde Aşama kelimesi geçen, Aşama ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım
Anlamı: artık gerçekleri gördüm.
Aşama ile ilgili deyimler
Aşağıda Aşama hakkında ve içinde Aşama kelimesi geçen, Aşama ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: altın çağını yaşamak
Anlamı: en başarılı, en verimli döneminde bulunmak.
Deyim: bey gibi yaşamak
Anlamı: bolluk içinde yaşamak.
Deyim: efendi gibi yaşamak
Anlamı: sıkıntısız, varlık içinde yaşamak.
Deyim: elden ağza yaşamak
Anlamı: günlük kazancı ancak gereksinimlerini karşılayacak kadar olmak.
Deyim: ferih fahur yaşamak
Anlamı: bağımsız, bağlantısız bir biçimde yaşamak: 'Nesir kendini nazımdan ayırarak gazetelerde, kitaplarda, kürsülerde, mikrofonlarda ferih fahur yaşıyor.' -O. V. Kanık.
Deyim: gül gibi geçinmek (yaşamak)
Anlamı: 1) çok iyi anlaşmak, geçinmek; 2) pek geniş olmayan bir imkânla rahat, sıkıntısız yaşamak: 'Allah bereket versin, gül gibi geçiniyorum.' -R. N. Güntekin.
Deyim: hayatını yaşamak
Anlamı: her türlü baskıdan uzak, dilediğince, gönlünce yaşamak.
Deyim: hayatının baharını yaşamak
Anlamı: hayatının en güzel günlerini yaşamak.
Deyim: hızlı yaşamak
Anlamı: eğlenceye aşırı düşkün olarak yaşamak: 'Bu hızlı yaşamaya elli iki yıl dayanabilmişti ancak!' -Y. Z. Ortaç.
Deyim: ikinci baharı yaşamak
Anlamı: ileri yaşlarda mutluluk, refah ve esenlik içinde bulunmak.
Deyim: kalemiyle yaşamak (geçinmek)
Anlamı: geçimini yazılarıyla sağlamak.
Deyim: kendi köşesinde yaşamak
Anlamı: yalnız başına yaşamak: 'Bu şiirlerin okuyucuya tanıttığı kişi, kitapları, üç beş sevdiği dostu ile kendi köşesinde yaşamayı seven bir kimse olarak görünür.' -N. Cumalı.
Deyim: kont gibi yaşamak
Anlamı: bolluk içinde yaşamak.
Deyim: masal âleminde yaşamak
Anlamı: 1) gerçek olmayan, gerçekleşmesi güç olan şeyler düşünerek yaşamak; 2) masallardaki gibi olağanüstü güzel anlar yaşamak.
Deyim: ot gibi yaşamak
Anlamı: amaçsız, beklentisiz gün geçirmek.
Deyim: paşa gibi yaşamak
Anlamı: bolluk içinde yaşamak, bey gibi yaşamak.
Deyim: varlık içinde yaşamak
Anlamı: bolluk içinde sıkıntısız yaşamak.
Deyim: yüz yüze yaşamak
Anlamı: sürekli olarak bir arada olmak zorunda bulunmak: 'Ölümle aylarca yüz yüze yaşamış, hayatımla oyuncak gibi oynamıştım.' -R. N. Güntekin.