Anmak nedir? Anmak anlamı ne demek?
Anmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Anmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Anmak
Anlamlar:
1. Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım."
2. Bir armağanla birinin gönlünü almak
Özelliği / Tipi / Türü: -i - -le
3. Adlandırmak
Örnek: "Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı."
Anmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Anmak eş anlamlısı
anmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : hatırlamak , zikretmek , adlandırmak
Anmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Anmak zıt anlamlısı
Anmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Anmak ile ilgili 4 örnek cümle
"Anmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Anmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Eskiyi anmak yaşlanmış olduğumuzu gösterir
2. Onu burada anmak gereksizdi
3. Köyde onu Koca Dede diye anarlardı
4. Dostun dostu bir armağanla anması güzel şey
Diğer dillerde Anmak
İngilizce: Think
Spanish: Pensar
German: Gedenken
French: Penser
Italian: Pensare
Anmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Anmak hakkında ve içinde Anmak kelimesi geçen, Anmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
Anlamı: babadan kalan mal kalıcı değildir, çabuk biter; kişinin gerçek malı, kendi çalışmasıyla elde ettiği maldır.
Atasözü: köpeğe dalaşmaktan çalıyı dolanmak yeğdir
Anlamı: edepsiz kimse ile uğraşmamak için onun bulunduğu yerden uzaklaşmak gerekir.
Anmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Anmak hakkında ve içinde Anmak kelimesi geçen, Anmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: açıklık kazanmak
Anlamı: bir konu aydınlanmak, anlaşılır duruma gelmek.
Deyim: adam kullanmak
Anlamı: 1) birini çalıştırmasını bilmek; 2) birini kendi çıkarına alet etmek.
Deyim: ağız kullanmak
Anlamı: duruma, ortama göre söz söylemek: Ben nasıl ağız kullanıyorsam sen de o yolda konuş.
Deyim: ağzı dili bağlanmak
Anlamı: herhangi bir sebeple konuşamaz olmak.
Deyim: ağzı sulanmak
Anlamı: 1) imrenmek; 2) yeme, içme isteği artmak.
Deyim: aklını kullanmak
Anlamı: iyice düşünüp taşınarak hareket etmek: 'Hayatta güçlü olacaksın, parasız kalmayacaksın, aklını kullanacaksın.' -Ü. Dökmen.
Deyim: al kanlara boyanmak
Anlamı: 1) yaralanmak; 2) vurularak ölmek; 3) şehit olmak.
Deyim: ateş gibi yanmak
Anlamı: ateşi yükselmek: 'Alnı, yanakları ateş gibi yandığı hâlde vücudu tir tir titriyor, dişleri birbirine çarpıyordu.' -H. Taner.
Deyim: ateşler içinde yanmak
Anlamı: 1) hasta çok ateşli bir durumda olmak; 2) mec. bir şeye fazlasıyla tutulmak.
Deyim: ay harmanlanmak
Anlamı: ayın çevresinde ayla oluşmak.
Deyim: ayağına (ayaklarına) kapanmak
Anlamı: 1) alçalırcasına yalvarmak: 'Sandılar ki ihtiyar bahçıvan, paçaları sıvayacak, yeğenine Rabia'yı almak için paşanın ayaklarına kapanacak.' -H. E. Adıvar. 2) bağışlanmak için yalvarmak.
Deyim: ayağına dolanmak (dolaşmak)
Anlamı: 1) başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek; 2) iş yapmakta olan birine engel olmak, yürümesine engel olmak.
Deyim: aynı ağzı kullanmak
Anlamı: aynı şeyi söylemek, aynı düşünceyi ileri sürmek.
Deyim: bağışıklık kazanmak
Anlamı: 1) bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla dirençli duruma gelmek; 2) mec. korunaklı olmak: 'Bu tehditlere karşı bağışıklık kazanmak hususunda şaşılası bir yetiye de sahiptiler.' -E. Şafak.
Deyim: bağrı yanmak
Anlamı: 1) üzüntü çekmek, çok acı duymak: 'En büyüğünü kaybeden halk sanatkârının birkaç mısrası ile türkü bize bağrı yanan Anadolu'nun feryadını getirecek.' -B. R. Eyuboğlu. 2) çok susamış olmak.
Deyim: bahsi kazanmak
Anlamı: ileri sürülen, savunulan görüşün doğru olduğu belli olmak.
Deyim: bahtı kapanmak
Anlamı: 1) talihsizliğe uğramak, istenen sonuca ulaşmamak; 2) evlenememek.
Deyim: basireti bağlanmak
Anlamı: iyi düşünemez, gerçeği göremez bir duruma düşmek: 'Bazen en mahir canilerin bile böyle mühim nisyanlarda bulunacak kadar basiretleri bağlanır.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: başarı göstermek (kazanmak)
Anlamı: başarmak: 'Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu.' -R. H. Karay.
Deyim: başı bağlanmak
Anlamı: 1) evlendirilmek; 2) birini yandaş olarak kazanmak, kendi yanında tutmak: 'Başı bağlananların vekillerine birer samur kürk gelmiştir.' -S. Birsel.