Af ne demek? Anlamı nedir?


Google News

Yayınlama: 2 yıl önce

Son güncelleme: 2 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Af kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Af hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Af

Kökeni: "Arapça ʿafv" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

2. Görevden çıkarılma

Örnek: "Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış."

İçinde Af geçen birleşik ve kökteş kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af


Af eş anlamlısı

Af hakkında eş anlamlı kelimeler

Af eş anlamlısı

af kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bağışlama


Af zıt anlamlısı

Af hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Af zıt anlamlısı

Af kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Af ile ilgili 2 örnek cümle

"Af" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Af" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Mahkûmlara af geliyor

2. Bunu yapamayacağım, affımı dilerim


Diğer dillerde Af

İngilizce: Forgiveness

Spanish: Perdonar

German: Af

French: Pardon

Italian: Perdono


Af ile ilgili atasözleri

Af ile ilgili atasözleri

Aşağıda Af hakkında ve içinde Af kelimesi geçen, Af ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: ahmak misafir ev sahibini ağırlar

Anlamı: başkalarının görev ve yetkilerine karışmak ahmaklıktır.

Atasözü: altının kadrini sarraf bilir

Anlamı: bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak bu konularda uzmanlığı bulunanlar bilir.

Atasözü: altının kıymetini sarraf bilir

Anlamı: bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.

Atasözü: bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz

Anlamı: bir başa bir göz ne kadar gerekli ise bir anneye bir kız da o denli gereklidir.

Atasözü: bülbülü altın kafese koymuşlar, 'ah vatanım' demiş

Anlamı: kişi, başka yerlerde ne kadar rahat ve mutlu olursa olsun yine de kendi yurdunu özler.

Atasözü: cahile söz (laf) anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)

Anlamı: ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın deve hendekten atlatılamaz, cahile söz anlatmak bundan da zor bir şeydir.

Atasözü: çok söz (laf) yalansız, çok para (mal) haramsız olmaz

Anlamı: bol kazancın içinde yasa dışı elde edilmiş para bulunduğu gibi çok konuşanın sözleri arasında da mutlaka yalan bulunur.

Atasözü: dağda gez belde gez, insafı elden bırakma

Anlamı: eşkıya dahi olsan insafı elden bırakma.

Atasözü: eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (düğündür)

Anlamı: bir kişinin uğradığı zarar kimi zaman bir başkası için çıkar kaynağı olur.

Atasözü: eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır)

Anlamı: bilgisiz, görgüsüz kimse ince, güzel şeylerin zevkine varamaz, değerini ölçemez.

Atasözü: gafile kelam, nafile kelam

Anlamı: gaflet uykusunda olan kişiye söz kâr etmez.

Atasözü: kalıp kıyafetle adam adam olmaz

Anlamı: gösterişli bir vücut, iyi bir giyim kuşam, kişiye insanlık değeri kazandırmaz.

Atasözü: kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar

Anlamı: kaynana ne kadar yumuşak huylu, ne kadar iyi davranışlı olursa olsun, her hâli gelini rahatsız eder.

Atasözü: kılık kıyafet köpeklere ziyafet

Anlamı: giyinişi ve görünüşü kötü ve tiksindirici olanlar için söylenen bir söz.

Atasözü: kılık kıyafetle adam adam olmaz

Anlamı: kılık kıyafet, değeri olmayan kişiye değer kazandırmaz.

Atasözü: köylü, misafir kabul etmeyiz demez, konacak konak yoktur der

Anlamı: kişi bir işi yapmak istemezse doğrudan doğruya yapmam demez de birtakım gerekçeler ileri sürerek bunu gerçekleştirmenin olanağı bulunmadığını söyler.

Atasözü: kuru laf karın doyurmaz

Anlamı: boş sözlerle olumlu iş yapılamaz.

Atasözü: kuşa kafes lazım, boruya nefes

Anlamı: bir şeyden yararlanmak için kullanılacak araç, onun niteliğine uygun olmalıdır.

Atasözü: laf lafı açar

Anlamı: bir konu üzerinde konuşulurken ilgisi dolayısıyla söz başka bir konuya geçer, sohbet uzar, gider.

Atasözü: laf lafı açar, laf da tabakayı açar

Anlamı: bir konu üzerinde konuşulurken ilgisi dolayısıyla söz başka bir konuya geçer, sohbet uzar, gider.


Af ile ilgili deyimler

Af ile ilgili deyimler

Aşağıda Af hakkında ve içinde Af kelimesi geçen, Af ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: aferin almak

Anlamı: değerli görülüp beğenilmek.

Deyim: affa uğramak

Anlamı: bağışlanmak.

Deyim: affetmişsin

Anlamı: 'hiç de öyle değil, yanılıyorsun' anlamında kullanılan bir söz: 'Yakın tarihe ait tefrikaların ezelî okuyucusu Başefendi, affetmişsin sen onu, dedi.' -H. Taner.

Deyim: affını dilemek (istemek)

Anlamı: bir iş veya görevi yerine getiremeyeceğini nezaketle bildirmek.

Deyim: affınıza sığınarak

Anlamı: 'hoşgörünüze güvenerek' anlamında kullanılan bir nezaket sözü: 'Affınıza sığınarak malumatınızı da madamdan aldım.' -A. Ümit.

Deyim: afi kesmek (satmak, yapmak)

Anlamı: birine karşı gösteriş yapmak: 'Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti.' -H. Taner.

Deyim: afiş yutmak

Anlamı: yalana dolana kanmak: Geç baba, geç, artık afiş yutmuyoruz.

Deyim: afişte kalmak

Anlamı: tiy. oyun ilgi görerek günlerce oynanmak: Oyunun afişte kalması için başarıyla oynanması gerekir.

Deyim: afiyet (afiyet şeker) olsun

Anlamı: 'yarasın, ağız tadıyla yensin'' anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü.

Deyim: afiyet bulmak

Anlamı: iyileşmek, sağlığını kazanmak.

Deyim: afiyet üzere olmak

Anlamı: sağlıklı, rahat yaşıyor olmak.

Deyim: aforoz etmek

Anlamı: 1) kilise birliğinden çıkarmak: 'Aforoz edilmiş, kiliseden kovulmuş.' -N. F. Kısakürek. 2) mec. darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum dışılamak: 'Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder.' -H. Taner.

Deyim: afura tafura gelmemek

Anlamı: 1) çalım satmadan hoşlanmamak; 2) böyle bir davranışa karşı tepki göstermek.

Deyim: afyon çekmek

Anlamı: keyif için afyon yutmak.

Deyim: afyon yutmak

Anlamı: 1) uyuşturucu olarak afyon kullanmak; 2) mec. gerçeği göremeyecek kadar kendinde olmamak.

Deyim: afyonu başına vurmak

Anlamı: aşırı davranışlarda bulunacak kadar öfkelenmek, ne yaptığını bilememek.

Deyim: afyonu patlamak

Anlamı: ayılmak, kendine gelmek.

Deyim: ağzı laf (lakırtı) yapmak

Anlamı: 1) kolay konuşma yeteneği olmak; 2) inandırıcı söz söyleme yeteneği olmak: 'Çok şükür, ağzı laf yapandan çok, eli işe yatkın aydınlara muhtaç olduğumuzu, anlar gibiyiz.' -A. İlhan.

Deyim: ağzından lakırtı (laf) almak (çekmek)

Anlamı: karşısındakini konuşturarak birtakım şeyleri öğrenmek: 'Ağzımdan lakırtı almak istiyorsun ama demeyeceğim.' -B. Felek.

Deyim: ağzından söz (laf, lakırtı) eksik etmemek

Anlamı: o sözü sürekli söylemek.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Af A ile başlayan kelimeler Af ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler