Ziya kısaca sözlük anlamı ne demek?
Ziya kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ziya hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ziya
Kökeni: "Arapça żiyāʾ" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Işık
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Eskimiş
Örnek: "Dışarıda, batmış güneşin bıraktığı ziya artık fersizleşiyor."
Ziya hakkında eş anlamlı kelimeler
Ziya eş anlamlısı
ziya kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : aydınlık, ışık
Ziya hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ziya zıt anlamlısı
Ziya kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde Ziya
İngilizce: Loss
Spanish: Perdida
German: Zia
French: Perte
Italian: Perdita
Ziya ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ziya hakkında ve içinde Ziya kelimesi geçen, Ziya ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: az tamah çok ziyan getirir
Anlamı: hırslı ve pinti insan her zaman zararlı çıkar.
Atasözü: eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (düğündür)
Anlamı: bir kişinin uğradığı zarar kimi zaman bir başkası için çıkar kaynağı olur.
Atasözü: her ziyan bir öğüttür
Anlamı: kişi, uğradığı her zarardan bir ders alır.
Atasözü: kılık kıyafet köpeklere ziyafet
Anlamı: giyinişi ve görünüşü kötü ve tiksindirici olanlar için söylenen bir söz.
Atasözü: korkak bezirgân ne kâr eder ne zarar (ziyan)
Anlamı: iş yapmaya korkan tüccar, kendisini zarardan korur ancak kazanç da sağlayamaz.
Atasözü: öfke ile kalkan ziyanla (zararla) oturur
Anlamı: öfkesine kapılarak iş gören sonunda güç duruma düşer.
Ziya ile ilgili deyimler
Aşağıda Ziya hakkında ve içinde Ziya kelimesi geçen, Ziya ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: hem ziyaret hem ticaret
Anlamı: 'biriyle görüşmeye giden kimsenin, bu gidişten yararlanarak başka bir işi de yapması durumunda söylenen bir söz' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: ziyade olsun!
Anlamı: yemekte bulunanlara veya yemeğe buyurun diyenlere 'artsın, çoğalsın' anlamında söylenen bir nezaket sözü.
Deyim: ziyafet çekmek (vermek)
Anlamı: konukları yemekli ağırlamak: 'O gece telgrafçı, gümrükçü, liman çavuşu, müdür beye bir ziyafet vermek istemişlerdi.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: ... ziyafeti çekmek
Anlamı: herhangi bir şeyi en iyi biçimde başarmak, herhangi bir yönüyle doyurmak: Orkestra tam bir müzik ziyafeti çekti.
Deyim: ziyan etmek
Anlamı: 1) yersiz, boş yere harcamak: 'Ah budala kız, gençliğinin kıymetini bilmiyorsun, güzelliğini ziyan ediyorsun.' -S. M. Alus. 2) zarara uğratmak.
Deyim: ziyan olmak
Anlamı: boşuna harcanmak, zarar görmek: 'Bu fennî ihmal yüzünden Hacer'in çocuğu ziyan oldu.' -N. Hikmet.
Deyim: ziyan zebil olmak
Anlamı: hlk. boşuna, boş yere harcanmak.
Deyim: ziyanı yok!
Anlamı: özür dileyenlere karşılık olarak bağışlandığını, olayın pek önemli olmadığını bildirmek için söylenen bir söz: 'Biraz çabuk işe girişmiş olacağız ama ziyanı yok diye düşündü.' -S. Kocagöz.
Deyim: ziyaret etmek
Anlamı: 1) birini görmeye gitmek: 'Sporcular da birbirlerini sık sık ziyaret etsinler.' -N. Hikmet. 2) bir yeri görmeye gitmek.