Zehir ne demek? TDK Türkçe sözlük anlamı nedir?

Kelime: Zehir

Kökeni: "Farsça zehr" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. Organizmaya girdiğinde kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde, ağı, sem

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Evvela bir yumruk vurdu sersemledim, sonra ağzıma bilmediğim bir zehir tıktı, işte bu zehirle bayıldım."

"Falih Rıfkı Atay"

2. Büyük üzüntü, acı, keder, sıkıntı

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Dünya ile küsmüş, içi zehir dolu olarak yaşamıştı bütün gençliğini."

"Necati Cumalı"

İçinde Zehir geçen birleşik ve kökteş kelimeler: zehir hafiye, zehir zemberek, zehir zıkkım, zehretmek, zehrolmak, beyaz zehir, panzehir, kurbağazehri

Zehir hakkında eş anlamlı kelimeler

Zehir eş anlamlısı

zehir kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : sem , ağı , sıkıntı , keder , acı

Zehir hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Zehir zıt anlamlısı

Zehir kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

Zehir ile ilgili 1 örnek cümle

"Zehir" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Zehir" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Belediye zehir saçan işyerlerini denetlemiyor

Diğer dillerde Zehir

İngilizce: Poison

Spanish: Veneno

German: Gift

French: Poison

Italian: Veleno

Zehir ile ilgili atasözleri

Aşağıda Zehir hakkında ve içinde Zehir kelimesi geçen, Zehir ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: elden vefa, zehirden şifa

Anlamı: zehirden şifa beklenilmeyeceği gibi yabancılardan da yardım ve iyilik beklenmez.

Zehir ile ilgili deyimler

Aşağıda Zehir hakkında ve içinde Zehir kelimesi geçen, Zehir ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (birine) dünyayı zindan (zehir) etmek (dünyayı başına dar etmek)

Anlamı: bir kimseyi çok sıkıntılı bir duruma sokmak: 'En güzel zamanında hiç olmayacak bir şey çıkarır, dünyayı kendine zehir edersin.' -R. N. Güntekin.

Deyim: zehir gibi

Anlamı: 1) çok acı; 2) çok soğuk (hava); 3) çok becerikli, usta: Zehir gibi şoför. 4) çok üstün: Zehir gibi bir zekâ. 5) çok iyi: 'Oğlan süngerlerin çeşidini zehir gibi tanıyordu.' -Halikarnas Balıkçısı.

Deyim: zehir kesilmek

Anlamı: 1) çok acı ve yakıcı olmak; 2) mec. ortalık ümit, sıkıntılı bir durum olmak: 'İçimde elim bir boşluk, aşk ve hayat ortasında derin bir yalnızlık hissiyle bütün uykum acı ve zehir kesildi.' -H. C. Yalçın.

Deyim: zehir saçmak

Anlamı: çevreye kötü propaganda yapmak veya insanları olumsuz davranışlara yönlendirmek, tahrik etmek, ortalığı karıştırmak: 'Bunlar, etraflarına mütemadiyen zehir saçmakta ve kendi kuruntularını ancak birtakım garip snopluklarla avutmaya çalışmaktadırlar.' -Y. K. Karaosmanoğlu.