Kelime: Z
Anlamlar:

Z hakkında eş anlamlı kelimeler
Z eş anlamlısı
z kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

Z hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Z zıt anlamlısı
Z kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde Z
İngilizce: Z
Spanish: Z
German: Z
French: Z
Italian: Z

Z ile ilgili atasözleri
Aşağıda Z hakkında ve içinde Z kelimesi geçen, Z ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
Anlamı: bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.
Atasözü: abdala 'kar yağıyor' demişler, 'titremeye hazırım (durmuşum)' demiş
Anlamı: varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile olmaz.
Atasözü: abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur)
Anlamı: çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.
Atasözü: abdestsiz sofuya namaz mı dayanır
Anlamı: kurallara, koşullara uyulmadıktan sonra bir sürü iş yapılabilir.
Atasözü: acele ile menzil alınmaz
Anlamı: acele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.
Atasözü: acı (kötü) söz insanı (adamı) dinden çıkarır, tatlı söz yılanı inden çıkarır
Anlamı: gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
Atasözü: acı patlıcanı kırağı çalmaz
Anlamı: herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.
Atasözü: acıkan ne yemez, acıyan ne demez
Anlamı: geçim sıkıntısı içinde bulunan kişi geçinebilmek için her yolu dener, her işi yapar, canı yanan kişi de sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler.
Atasözü: acıklı başta akıl olmaz
Anlamı: büyük sıkıntılar içinde bulunanlar mantık dışı işler yapabilirler.
Atasözü: acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur
Anlamı: koruduğunuz kimsenin sürekli acınmasına izin verirseniz arsız olur, emeğinin karşılığını tam olarak vermediğiniz kişi de hırsız olur.
Atasözü: aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
Anlamı: aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister.
Atasözü: aç aslandan tok domuz yeğdir
Anlamı: soysuz olup para kazanan, soylu olup da para kazanmayandan üstündür.
Atasözü: aç at yol almaz, aç it av almaz
Anlamı: iş gördürdüğünüz kimselerin haklarını tam olarak vermezseniz kendilerinden yararlanamazsınız.
Atasözü: aç ayı oynamaz
Anlamı: kendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı esirgenmemelidir.
Atasözü: aç domuz darıdan çıkmaz
Anlamı: kötü yaradılışlı aç olan kimse kime, neye zarar verdiğini düşünmeden sadece karnını doyurmaya bakar.
Atasözü: aç gezmektense tok ölmek yeğdir
Anlamı: yoksulluk ölümden de beterdir.
Atasözü: aç gözünü, açarlar gözünü
Anlamı: yaptığın işlerde uyanık davranmazsan çok kötü durumlarla karşılaşır, gözünü dört açmak zorunda kalırsın.
Atasözü: aç mezarı yoktur
Anlamı: kişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalmaz, mutlaka bir geçim yolu bulur.
Atasözü: aç ne yemez, tok ne demez
Anlamı: yoksul kimse eline geçen şeyin iyisine kötüsüne bakmaz, varlıklı kişi ise en güzel şeylerde bile kusur bulur.
Atasözü: aç ölmez gözü kararır, susuz ölmez benzi sararır
Anlamı: yoksulluk insanı öldürmez ama türlü türlü üzüntü ve sıkıntı içinde yıpratır.

Z ile ilgili deyimler
Aşağıda Z hakkında ve içinde Z kelimesi geçen, Z ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: a'dan z'ye (kadar)
Anlamı: baştan aşağı, tamamen, tamamıyla, bütünüyle: Evini a'dan z'ye değiştirdi.
Deyim: abanoz gibi
Anlamı: 1) çok sert: Abanoz gibi tahta. 2) kapkara.
Deyim: abazan kalmak
Anlamı: 1) uzun süre cinsel ilişkide bulunmamak; 2) aç kalmak.
Deyim: abdest bozmak
Anlamı: idrar veya dışkı yapmak.
Deyim: abdest tazelemek
Anlamı: abdesti bozulmadığı hâlde yeniden abdest almak.
Deyim: abdestinde namazında olmak
Anlamı: dindar olmak.
Deyim: abdestsiz yere basmamak
Anlamı: dinî kurallara titizlikle bağlı olmak.
Deyim: aciz içinde olmak
Anlamı: gücü yetmemek, becerememek.
Deyim: âciz kalmak
Anlamı: çok uğraşmasına karşın bir işi yapamamak: 'Kitaplar Taptuk'u anlatmaktan âciz kalır.' -A. Kabaklı.
Deyim: acze düşmek
Anlamı: çaresiz kalmak, elinden bir şey gelmemek.
Deyim: aç susuz kalmak
Anlamı: 1) yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek; 2) yoksul bir duruma düşmek.
Deyim: açıklık kazanmak
Anlamı: bir konu aydınlanmak, anlaşılır duruma gelmek.
Deyim: açlıktan gözü (gözleri) dönmek (kararmak)
Anlamı: çok acıkmak: 'Bu akşam açlıktan gözü dönmüş bir hâlde bir evin mutfağına girmişti.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: açmaza düşmek
Anlamı: içinden çıkılması güç durumda kalmak.
Deyim: açmaza getirmek (düşürmek)
Anlamı: düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma sokmak.
Deyim: açtırma ağzımı
Anlamı: 'kötü bir söz söylememe fırsat verme' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: adama benzemek (dönmek)
Anlamı: 1) giyim kuşamıyla, davranışlarıyla insana yakışır bir biçim almak: 'Bak gördün mü, isteyince adama dönüyorsun.' -E. Işınsu. 2) beğenilir duruma gelmek: Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi.
Deyim: âdet olduğu üzere
Anlamı: alışıldığı gibi.
Deyim: adı çıkmış dokuza, inmez sekize
Anlamı: 'birinin bir kere adı çıktıktan sonra onun hakkındaki yaygın inanç artık kolay kolay düzelemez' anlamında kullanılan bir söz: 'Artık o yana bir daha gelme, adın çıktı dokuza, inmez sekize, demedim miydi?' -B. Günel.
Deyim: adını ağzına almamak
Anlamı: dargınlık, kırgınlık, kızgınlık vb. sebeple bir kimseden söz etmemek: 'Seniha'nın adını asla ağzıma almıyordum.' -R. N. Güntekin.