Kelime: Yürüme
Anlamlar:
1. Yürümek işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Bir an evvel toplanalım ki işler yürümeye başlasın."
İçinde Yürüme geçen birleşik ve kökteş kelimeler: hatalı yürüme

Yürüme hakkında eş anlamlı kelimeler
Yürüme eş anlamlısı
yürüme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

Yürüme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yürüme zıt anlamlısı
Yürüme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde Yürüme
İngilizce: Walk
Spanish: Pie
German: Zu Fuß
French: Marche
Italian: Piedi

Yürüme ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yürüme hakkında ve içinde Yürüme kelimesi geçen, Yürüme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez
Anlamı: bir kişinin verimli olarak iş görmesi, onun geçiminin sağlanmasına bağlıdır.
Atasözü: borç ödemekle (vermekle), yol yürümekle tükenir
Anlamı: birden ödenemeyen bir borç azar azar verilerek ödenebilir.
Atasözü: dağ yürümezse abdal yürür
Anlamı: büyüklük taslayan birinde bitecek bir işimiz varsa biz onun ayağına gidip işimizi görmeliyiz.
Atasözü: kuma gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
Anlamı: bir erkeğin karıları birbirleriyle anlaşabilirler ancak kardeşlerin karıları geçinemezler.
Atasözü: lafla peynir gemisi yürümez
Anlamı: şöyle yaparım, böyle yaparım demekle yapılması gereken iş yapılmaz.
Atasözü: ortak gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
Anlamı: bir erkeğin karıları birbirleriyle anlaşabilirler ancak kardeşlerin karıları geçinemezler.
Atasözü: yol yürümekle, borç ödemekle (vermekle) (tükenir) (biter)
Anlamı: birden ödenemeyen bir borç azar azar verilerek ödenebilir.

Yürüme ile ilgili deyimler
Aşağıda Yürüme hakkında ve içinde Yürüme kelimesi geçen, Yürüme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: alıp yürümek
Anlamı: az zamanda çok ilerlemek, yayılmak, çoğalmak, artmak: 'Bu kasıt tertibi, aramızı bozabilecek bir cinayet davasının alıp yürümesine, dallanıp budaklanmasına yol açtı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: (birinin) izinden yürümek
Anlamı: birine içten bağlanarak onun başladığı işi aynı anlayışla sürdürmek.
Deyim: (birinin) üstüne yürümek
Anlamı: korkutmak, yıldırmak amacıyla saldıracakmış gibi yapmak: 'Bir gün üstüme yürüdü, sen benim kâğıtlarımı karıştırıyorsun, beni polise gammazlıyorsun diye.' -A. İlhan.
Deyim: geriye yürümek
Anlamı: huk. öncesini kapsamak: 'İptal kararları geriye yürümez.' -Anayasa.
Deyim: Hakk'ın rahmetine kavuşmak (Hakk'a kavuşmak, Hakk'a yürümek)
Anlamı: ölmek: 'Hüsmen Hakk'a kavuştu diye mırıldandı.' -R. H. Karay.
Deyim: kan yürümek
Anlamı: bir organda aşırı kan birikmek.
Deyim: peşinden yürümek
Anlamı: 1) birinin arkasından yürümek, gitmek; 2) mec. bir kimseye her konuda uymak.
Deyim: su yürümek
Anlamı: ilkbahara doğru ağaçlar tomurcuklanmaya başlamak.
Deyim: tıkırında gitmek (olmak, yürümek)
Anlamı: işler yolunda ve düzenli gitmek: 'Kimi zaman da her şeyin tıkırında gittiğini düşünüp, haydi bir gece daha yaşasınlar, diyorum.' -S. İleri.
Deyim: tıpış tıpış yürümek
Anlamı: 1) kısa adımlarla çabuk yürümek; 2) mec. ister istemez bir yere gitmek veya bir yerden ayrılmak.
Deyim: üzerine yürümek
Anlamı: üstüne yürümek.
Deyim: yol yürümek
Anlamı: yolda gitmek.
Deyim: yolunda gitmek (yürümek)
Anlamı: olumlu gelişme göstermek: 'Ticareti yolunda gidiyordu.' -Ö. Seyfettin. 'Dikkat ve dirayetiyle her işin yolunda yürümesini temin etmişti.' -O. Aysu.