Kelime: Yıkmak
Anlamlar:
1. Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Yangın yarım saatin içinde her yeri sardı, uğruna gelen ne varsa yaktı, yıktı."
2. İnsan, hayvan veya ağaç devirmek
3. Bir yana eğmek
4. Birine yüklemek
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
Örnek: "Suçu bana yıktı."
5. Yük indirmek
6. (-i, -e) mec. Herhangi bir suç, iş vb.ni birine yüklemek
7. Yıkımına yol açmak, mahvına sebep olmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Bu acı onu yıkar."

Yıkmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Yıkmak eş anlamlısı
yıkmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : tahrip etmek , bozmak

Yıkmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yıkmak zıt anlamlısı
yıkmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : yapmak
Yıkmak ile ilgili 6 örnek cümle
"Yıkmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yıkmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Duvarı yıkmak için kazma yoktu
2. Fırtına ağacı yıktı. Adam, yanındakini bir yumrukta yıkmıştı
3. Şapkasını sağa yıkmış, kabadayı gibi olmuştu
4. İşin sorumluluğunu bana yıkmak istemişlerdi
5. Haber hepimizi yıktı
6. Yükünü yere yıkıp, atı rahatlattı
Diğer dillerde Yıkmak
İngilizce: Destroy
Spanish: Destruir
German: Abbruch
French: Détruire
Italian: Distruggere

Yıkmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yıkmak hakkında ve içinde Yıkmak kelimesi geçen, Yıkmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur
Anlamı: insanları kırmak ve üzmek, mutlu etmekten daha kolaydır.

Yıkmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Yıkmak hakkında ve içinde Yıkmak kelimesi geçen, Yıkmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: Allah'ın binasını yıkmak
Anlamı: kendini veya başkasını öldürmek.
Deyim: başına yıkmak
Anlamı: harap etmek, zor durumda bırakmak: 'Babamın evinden çıktım / Evini başına yıktım' -Halk türküsü.
Deyim: (birinin) üstüne yıkmak
Anlamı: 1) kendisinin de sorumlu olduğu bir işin ağırlığını başkalarına yüklemek: 'Tek tük torunlar doğmaya, yetişmeye başlamış, kendi havalarında olan genç babalar, cahil anneler bu çocukların bütün yükünü onunla karısının üstüne yıkmışlar.' -R. N. Güntekin. 2) kendi suçunu başkasına yüklemek.
Deyim: ev bark yıkmak
Anlamı: karı kocayı birbirinden ayırmak: 'Bir kızı vardı ki dünyanın bütün kusurları bir araya gelse onun kadar ev bark yıkamazdı.' -P. Safa.
Deyim: falakaya çekmek (yatırmak veya vurmak veya yıkmak)
Anlamı: falakaya bağlayarak dövmek.
Deyim: gönül kırmak (yıkmak)
Anlamı: birini çok üzecek bir davranışta bulunmak, gücendirmek: 'Osman Efendi iyi adamdı, kimsenin gönlünü kırmazdı.' -İ. H. Baltacıoğlu.
Deyim: gönül yıkmak
Anlamı: birini çok üzecek bir davranışta bulunmak, gücendirmek, gönül kırmak.
Deyim: hanumanını yıkmak
Anlamı: ocağını yıkmak, evini barkını dağıtmak: 'Bu oğlan hanumanımı yıkar benim, derdi.' -R. N. Güntekin.
Deyim: hatır gönül yıkmak (kırmak)
Anlamı: kişilere karşı gösterilmesi gereken saygı kurallarına uymamak.
Deyim: kaş yıkmak
Anlamı: kaş çatmak: 'El yanında yıkar gider kaşını / Tenhalarda gülüşünü sevdiğim' -Ruhsati.
Deyim: üzerine yıkmak
Anlamı: üstüne yıkmak.
Deyim: yakıp yıkmak
Anlamı: çok büyük zarar vermek, harap etmek: 'Siyasal kuruluşların lokallerini yakıp yıkmaya kalkacaklardır.' -N. Cumalı.
Deyim: yuvasını yıkmak
Anlamı: 1) birinin eşinden boşanmasına sebep olmak; 2) biri eşinden ayrılarak kendi aile düzenini yok etmek.