Kelime: Yerli

Anlamlar:

1. Taşınamayan, başka yere götürülemeyen

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Yerli dolap. Yerli sedir."

2. Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan

Örnek: "Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu."

"Bedri Rahmi Eyüboğlu"

3. Belli bir bölgede yetişen, otokton

Örnek: "Yerli muz. Yerli meyve."

4. Bir yerin ilk sakini olan, otokton

5. Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan

Örnek: "Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti."

"Eflâtun Cem Güney"

6. Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad

İçinde Yerli geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli


Yerli eş anlamlısı

Yerli hakkında eş anlamlı kelimeler

Yerli eş anlamlısı

yerli kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : otokton


Yerli zıt anlamlısı

Yerli hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yerli zıt anlamlısı

yerli kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : yabancı, ecnebi


Yerli ile ilgili 5 örnek cümle

"Yerli" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yerli" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Yerli arabalar da pahalandı

2. Antepfıstığı Gaziantep’in yerli yemişidir

3. Onlar Kadirli’nin yerlisiymiş

4. Yerliler, doğa yaşamına düşkündür

5. Yerli yersiz konuşanları sevmem


Diğer dillerde Yerli

İngilizce: Local

Spanish: Local

German: Inland

French: Local

Italian: Locale


Yerli ile ilgili atasözleri

Yerli ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yerli hakkında ve içinde Yerli kelimesi geçen, Yerli ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Yerli ile ilgili deyimler

Yerli ile ilgili deyimler

Aşağıda Yerli hakkında ve içinde Yerli kelimesi geçen, Yerli ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: yerli yerinde olmak

Anlamı: 1) eskiden olduğu yerde bulunmak: '... birçok yalılar ve köşklerse ... şimdi sazları ve sözleri susmuş olmakla beraber yine yerli yerindeydi.' -A. Ş. Hisar. 2) uygun, yakışır olmak.

Deyim: yerli yerine oturmak

Anlamı: uygun düşmek: 'Her şey denk düşüyor, müthiş bir düzenle yerli yerine oturuyordu.' -A. Kulin.