Yedi kelime anlamı ne demek? Yedi nedir?

Kelime: Yedi

Anlamlar:

1. Altıdan sonra gelen sayının adı

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

2. Bu sayıyı gösteren 7 ve VII rakamlarının adı

3. Altıdan bir artık

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Yedi kalem."

İçinde Yedi geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yedialtmışbeşlik, yedi bela, yedi canlı, yedi cet, yedi düvel, yedi göbek, yedi gömlek uzak, Yedikardeş, yedi kat el, Yedikızkardeş, yedi mahalle, yediveren, yediden yetmişe

Yedi hakkında eş anlamlı kelimeler

Yedi eş anlamlısı

yedi kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Vıı

Yedi hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yedi zıt anlamlısı

Yedi kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

Yedi ile ilgili 1 örnek cümle

"Yedi" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yedi" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Gitmemize yedi gün kaldı

Diğer dillerde Yedi

İngilizce: Eat

Spanish: Comer

German: Sieben

French: Manger

Italian: Mangiare

Yedi ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yedi hakkında ve içinde Yedi kelimesi geçen, Yedi ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: akıl adama sermayedir

Anlamı: bir kimsenin giriştiği işlerde en büyük yardımcısı aklıdır.

Atasözü: akıl kişiye (adama) sermayedir

Anlamı: bir kimsenin giriştiği işlerde en büyük yardımcısı aklıdır.

Atasözü: altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur

Anlamı: önceden ne kadar hesap yapılırsa yapılsın, sonunda Tanrı'nın dilediği olur.

Atasözü: at yedi günde, it yediği günde (belli olur, semirir)

Anlamı: değerli kişilikler zamanla gelişir, kısa sürede beliren kişilikler gerçek değer taşımayanlardır.

Atasözü: bıldır yediği hurmalar, bu yıl götünü tırmalar

Anlamı: aradan bir yıl geçmiş, davranışının karşılığını şimdi görüyor, yaptığının acısı bugün çıkıyor.

Atasözü: bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır (dokunur)

Anlamı: bir kötünün, yalnızca yakın çevresine değil daha geniş çevrelere de zararı dokunur.

Atasözü: çocuğun yediği helal, giydiği haram

Anlamı: çocuğun iyi beslenmesi için ne kadar para harcansa yerindedir ancak hor kullanacağı ve kısa zamanda da küçüleceği için pahalı giysiler giydirilmesi doğru değildir.

Atasözü: destursuz bağa girenin yediği sopayı Mevla bilir

Anlamı: bir yere izinsiz girmek veya bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır.

Atasözü: evvel yediğim hurmalar, bugün kıçımı tırmalar

Anlamı: aradan bir yıl geçmiş, davranışının karşılığını şimdi görüyor, yaptığının acısı bugün çıkıyor.

Atasözü: felek, kimine kavun yedirir kimine kelek

Anlamı: bu dünyada kimi insanlar mutluluk içinde yaşarlar, kimileri de talihsizdirler.

Atasözü: göz gördüğünü (ağız yediğini) ister

Anlamı: kişi, her zaman gördüğü, (yemeye) alıştığı güzel şeyleri arzular.

Atasözü: insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur

Anlamı: kişinin çocukluğundaki huyları, özellikleri yaşlılığında da değişmez.

Atasözü: köpek bile yal yediği kaba pislemez

Anlamı: köpek bile yem yediği kaba saygılı davranırken insanın geçimini sağlayan yere, kendisine bu geçimi hazırlayan kimseye kötülük etmesi düşünülemez.

Atasözü: köpek ekmek veren (yediği) kapıyı tanır

Anlamı: köpek bile kendisini besleyen yeri bilir, davranışlarıyla duygularını belli eder, insan da bundan ders almalı, gördüğü iyiliği unutmamalıdır.

Atasözü: kuş vardır eti yenir, kuş vardır et yedirilir

Anlamı: öyle kişiler vardır ki acımadan en ağır işte kullanılır, öyle kişiler de vardır ki iş gördürmek şöyle dursun onlara hizmet edilir.

Atasözü: vurduğunu öldür, yedirdiğini doyur

Anlamı: yaptığınız iş, amacın gerçekleşmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır.

Atasözü: yedi adım yolun, bir yudum suyun hakkı vardır

Anlamı: iki insanın tanışıp kaynaşması ve aralarında bir dostluk bağı oluşması için özel bir kurala, yola, yönteme gerek yoktur, kısa bir yolculuk, küçük bir ikram bile bu yakınlığı sağlayabilir.

Atasözü: yularsız deve yedilmez

Anlamı: kurallara bağlı olmayan kişi istenildiği gibi yönetilemez.

Yedi ile ilgili deyimler

Aşağıda Yedi hakkında ve içinde Yedi kelimesi geçen, Yedi ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: bildiğini yedi mahalle bilmez

Anlamı: bir kimsenin çok kurnaz, çokbilmiş olduğunu anlatan bir söz.

Deyim: (bir şeyi) nefsine yedirememek

Anlamı: bir şey yapmayı kendisi için ağır, onur kırıcı bulmak: 'Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: bok yedi başı

Anlamı: kaba burnunu her işe sokan, her işe karışan.

Deyim: dilini kedi (fare) mi yedi?

Anlamı: 'neden konuşmuyorsun?' anlamında kullanılan bir söz.

Deyim: erkekliğine yedirememek

Anlamı: mertliğe, yiğitliğe yakıştıramamak: 'Bir kimsesizlik acısı, sevilme, şefkat ihtiyacı içinde ağlıyor; ağlamayı erkekliğine yediremiyordu.' -N. Meriç.

Deyim: felek, kimine kavun yedirir kimine kelek

Anlamı: 'bu dünyada kimi insanlar mutluluk içinde yaşarlar, kimileri de talihsizdirler' anlamında kullanılan bir söz.

Deyim: izzetinefsine yedirememek

Anlamı: onursuz kalmayı kabul edememek, düşkünlüğü veya zavallılığı reddetmek: 'Otele gidip de aptalcasına beklemeyi, yürek çarpıntılarıyla kapıyı gözetlemeyi izzetinefsime yediremiyorum.' -R. H. Karay.

Deyim: kaşıkla yedirip sapıyla (gözünü) çıkartmak

Anlamı: yaptığı bir iyiliği hiçe indirecek kötülükte bulunmak.

Deyim: kendine yedirememek

Anlamı: 1) başkasının kendisine yaptığı işi, onur kırıcı sayarak tepki ile karşılamak; 2) kendisinin başkasına yapması söz konusu olan işi, kişiliği için onur kırıcı saydığından yapmamak.

Deyim: kibrine yedirememek

Anlamı: gururuna dokunmak: 'Sütninenin üstüne düşmeyi kibrine yediremediği için merak etmiyormuş.' -R. N. Güntekin.

Deyim: lafını yedirmek

Anlamı: iddialı olarak söylediği sözü geri alma zorunda bırakmak.

Deyim: onuruna yedirememek

Anlamı: bir kimse, kendine duyduğu saygıyla bağdaşmayan ve onur kırıcı olay veya davranışlar karşısında tepkide bulunmak, kendine yedirememek: 'Bu haksızlığı onuruna yediremeyen Mustafa, o günden sonra bu okula gitmemek için ayak diredi.' -E. C. Güney.

Deyim: para yedirmek

Anlamı: 1) gereksiz olarak başkasına çok para harcamak; 2) rüşvet vermek.

Deyim: şanına yedirememek

Anlamı: yenilgiyi kabul edememek: 'Onların karşısında ilk elde çekilmeyi şanına yediremedi.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: yağ yedirmek

Anlamı: yağı bir şeyin içine azar azar ekleyerek belli olmaz duruma getirmek.

Deyim: yedi düvelle barışık

Anlamı: herkesle iyi geçinen kimse.

Deyim: yedi iklim dört bucak

Anlamı: her yer.

Deyim: yedi kat yerin dibine geçmek

Anlamı: 1) çok güçlü olarak yere çakılmak; 2) fazlasıyla utanmak, mahcup olmak.

Deyim: yedi kubbeli hamam kurmak

Anlamı: büyük hayaller peşinde koşmak.

Deyim: yediği naneye bak!

Anlamı: 'yaptığı yersiz, uygunsuz işe bakın' anlamında kullanılan bir söz: 'Yediği naneye bak! Hanımın kocası uyanmasın diye gelip beni uyandırıyor.' -M. Ş. Esendal.