Kelime: Yar
Anlamlar:
1. Uçurum
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Aşağıda daimî akislerle seslenen gürültülü, derin yarlar tehlike hissini kalbimizden ayırmıyordu."
İçinde Yar geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yalı yar
2. Sevgili
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Yâr yoluna dökülmedik dilleri neyleyim / Yâr yâr / Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar"
3. Dost, tanıdık
Özelliği / Tipi / Türü: Eskimiş
4. Yardımcı
Özelliği / Tipi / Türü: Eskimiş
Örnek: "Allah'tan başka yârim yoktur."
İçinde Yar geçen birleşik ve kökteş kelimeler: zülfüyâr

Yar hakkında eş anlamlı kelimeler
Yar eş anlamlısı
yar kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : uçurum, göl, deniz

Yar hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yar zıt anlamlısı
Yar kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Yar ile ilgili 2 örnek cümle
"Yar" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yar" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Turna yâre selam götür
2. Felek yâr olmadı
Diğer dillerde Yar
İngilizce: Half
Spanish: Mitad
German: Yar
French: Moitié
Italian: Mezzo

Yar ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yar hakkında ve içinde Yar kelimesi geçen, Yar ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: açık yaraya tuz ekilmez
Anlamı: acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır.
Atasözü: açın karnı doyar, gözü doymaz
Anlamı: tutkulu olduğu konuda insan doyumsuzdur, yetinmek bilmez.
Atasözü: açlık ile tokluğun arası yarım yufka
Anlamı: yoksul olan buna üzülmemelidir, küçücük bir şey bile en büyük ihtiyacı gidermeye yeter.
Atasözü: ağlamakla yâr ele girmez
Anlamı: kişi çok sevdiği şeye yalnızca özlemini çekmekle kavuşamaz, onu elde etmenin yollarını bulmalıdır.
Atasözü: ağustosun yarısı yaz yarısı kıştır
Anlamı: ağustos ayının ortalarında yaz sıcakları azalır, serinlik başlar.
Atasözü: akşamın işini sabaha (yarına) bırakma
Anlamı: bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma.
Atasözü: al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunur (gocunsun)
Anlamı: bir yolsuzluğun suçluları aranırken o işte kusuru olan kişi telaşlanır.
Atasözü: Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
Anlamı: geçim konusunda kimse kimseye yük olmamalıdır.
Atasözü: Allah kulunu kısmeti ile yaratır
Anlamı: bu dünyada herkesin dar veya geniş, bir geçim yolu vardır.
Atasözü: ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
Anlamı: insanlar içinde bize anne kadar candan bağlı dost yoktur.
Atasözü: ayıpsız yâr arayan (dost isteyen), yârsız (dostsuz) kalır
Anlamı: kusursuz eş veya iş olmayacağı için böyle özellikte insan arayan eşsiz veya işsiz kalır.
Atasözü: ayyar tilki art ayağından tutulur
Anlamı: işini hile ile yürüten kimse sonunda yakayı ele verir.
Atasözü: baş kırılır (yarılır) fes (börk) içinde, kol kırılır yen (kürk) içinde
Anlamı: aile içindeki, arkadaşlar arasındaki uyuşmazlıklar yabancılara duyurulmamalıdır.
Atasözü: bıçak yarası geçer (onulur), dil yarası geçmez (onulmaz)
Anlamı: hakaret, ağır söz vb. gönül kırıcı davranışların hiçbir zaman unutulmayacağını anlatan bir söz.
Atasözü: bugün bana ise yarın sana
Anlamı: bugün birinin başına gelen kötü bir durum, daha sonra başka birinin de başına gelebilir.
Atasözü: bugünkü (akşamın) işini yarına (sabaha) bırakma (koyma)
Anlamı: bugün yapılması gereken bir işin ertesi güne bırakılması iyi değildir.
Atasözü: bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir
Anlamı: sağlanmış bir kazanç beklenen, umulan daha büyük bir kazanca feda edilemez.
Atasözü: çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane 'gelecek yıl' çıkmış
Anlamı: çiftçinin ürünü her yıl bir afete uğrar, o da hep gelecek yıla umut bağlar.
Atasözü: davacın kadı olursa yardımcın Allah olsun
Anlamı: seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir.
Atasözü: davacısı kadı olanın yardımcısı Allah olsun
Anlamı: seni yargılayacak kişi, senden davacı olan kişi ise elbette kendisini haklı çıkaracak ve sana ağır ceza verecektir.

Yar ile ilgili deyimler
Aşağıda Yar hakkında ve içinde Yar kelimesi geçen, Yar ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ablukayı yarmak
Anlamı: kuşatılan bölgeden zor kullanarak dışarı çıkmak.
Deyim: ağır yara almak
Anlamı: 1) kavgada veya savaşta önemli ölçüde zarar görmek; 2) bir olayda beklenmeyen sıkıntılı ve olumsuz bir duruma düşmek.
Deyim: aklının ayarını bozmak
Anlamı: doğru düşünemez, davranamaz duruma gelmek: 'Âşık olunca aklının ayarını bozanları çok gördüm ama Ethel benliğini yitirmişti düpedüz.' -E. Şafak.
Deyim: alçacık dağları ben yarattım demek
Anlamı: çok kurumlu olmak, kendini çok beğenmek.
Deyim: Allah övmüş de yaratmış
Anlamı: çok güzel olanlar için söylenen bir söz.
Deyim: Allah yarattı dememek
Anlamı: kıyasıya dövmek, çok hırpalamak.
Deyim: ayranım budur, yarısı sudur
Anlamı: bir iş yarım yamalak yapıldığında özür dilemek için söylenen bir söz.
Deyim: başını gözünü yarmak
Anlamı: bir işi kötü yapmak, bir işi istenildiği gibi yapmamak.
Deyim: bekle yârin köşesini!
Anlamı: yakında gerçekleşeceği beklenmeyen umutlar için söylenen bir söz.
Deyim: binin yarısı beş yüz (o da bizde yok)
Anlamı: şaka çok düşünceli görünen birine 'aldırma!' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: bir boka yaramamak
Anlamı: hiçbir şeye elverişli olmamak.
Deyim: bir elmanın yarısı o, yarısı bu
Anlamı: birbirlerine çok benzeyen kimseler için kullanılan bir söz.
Deyim: birbiri için yaratılmış olmak
Anlamı: birbiriyle çok iyi anlaşmak.
Deyim: (birini) yarı yolda bırakmak
Anlamı: yapılan yardımı sonuna kadar sürdürmemek.
Deyim: bugün git, yarın gel
Anlamı: bir iş yapılmak istenmediğinde baştan savmak için kullanılan bir söz.
Deyim: çemberi yarmak
Anlamı: bir veya birkaç noktayı delerek kuşatmadan kurtulmak.
Deyim: çene yarışına girmek
Anlamı: birbirinin sözünü keserek susmamacasına konuşmak: 'Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: çene yarıştırmak
Anlamı: karşılıklı gevezelik etmek, çok konuşmak: 'Çene yarıştırmak gelmiyordu içimden.' -O. Kemal.
Deyim: deli pösteki sayar gibi
Anlamı: çok karışık, çok ayrıntılı, sıkıcı bir işle uğraşma.
Deyim: dozunu ayarlamak
Anlamı: 1) ilacın ölçüsünü aşmamak, gerektiği kadar vermek; 2) mec. ölçüyü aşmamak, aşırı davranmamak: 'Saygının ve sevginin dozunu iyi ayarlayabilmeli insan.' -A. İlhan.