Yanmak ne demek? Yanmak sözlük anlamı nedir?

Kelime: Yanmak

Anlamlar:

1. Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir."

"Anayasa"

2. Ateş durumuna geçmek, tutuşmak

Örnek: "Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı."

3. Isı, ışık veren bir konuma geçmek

Örnek: "Gece oldu, ışıklar yandı, yatsı vakti geldi."

"Memduh Şevket Esendal"

4. Bütünü veya bir bölümü ateş veya sıcaklığın etkisi ile bozulmak, kömür durumuna geçmek

Örnek: "Yemek yandı. Ekmek yandı."

5. Isı etkisiyle vücudun bir yanı yara olmak, kızarmak veya rengi koyulaşmak

Örnek: "Ateşe dokundu, eli yandı. Güneşten kolları yandı."

6. Vücut veya nesnelerin ısısı artmak

Örnek: "Ateşler içinde, günlerce titreyerek yanar."

"Yusuf Ziya Ortaç"

7. Parlamak, parıldamak

Örnek: "Birkaç batarya top, kızgın güneş altında pırıl pırıl yanıyor."

"Falih Rıfkı Atay"

8. Birtakım etmenlerin etkisiyle işe yaramaz duruma gelmek

Örnek: "Kumaş boyadan yanmış. Ekinler dondan yanmış."

9. Yanık acısına benzer bir acı duymak

Örnek: "Boğazım yanıyor. Biberden ağzım yandı."

10. Çok istemek, çabalamak

Örnek: "Çocuklar, kendilerini beğendirmek için yanıyorlar."

"Reşat Nuri Güntekin"

11. Çok üzülmek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Bu yaz tatil yapamayacağıma yanıyorum."

12. Çok sevmek, büyük bir aşk ile sevmek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

13. Hükümsüz kalmak, değerini yitirmek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Vaktinde değiştirilmeyen kâğıt paralar yandı."

14. Zarara, kötülüğe uğramak

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Maazallah! Birimize kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü."

"Haldun Taner"

15. Çocuk oyunlarında oyun dışı kalmak

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

16. Bir bir sıralamak, dile getirmek, dert dökmek, anlatmak

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Yazı yazmak, hayatımı anlatmak, kalbimi dökmek ihtiyacıyla yanıyorum."

"Sermet Muhtar Alus"

İçinde Yanmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yana yakıla, yana yana, yanardöner

Yanmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Yanmak eş anlamlısı

yanmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : anlatmak , çabalamak , parıldamak , parlamak , tutuşmak , dile getirmek

Yanmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yanmak zıt anlamlısı

Yanmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

Yanmak ile ilgili 16 örnek cümle

"Yanmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yanmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Ateş düşünce kuru otlar yandı

2. Odun yandı. Lamba yanınca ortalık aydınlandı

3. Uzaktan, yanan bir tüfeğin namlusunu gördü

4. Izgarada unutulan ekmekler yanmıştı

5. Teni güneşte yanmıştı

6. Dumandan gözlerim yandı

7. Çocuk ateşler içindeydi, yanıyordu

8. Şiddetli soğuktan ekinler yanmıştı

9. Ne kötü hava, yanıyorum

10. Onun durumuna yanıyorum

11. Oğlan, kız için yanıyor, tutuşuyormuş

12. Vaktinde kullanılmayan izin yanar

13. İş bugün bitmezse yandık

14. Uçak yana yana düşüyordu

15. Yana yana söylediği şeyler iç yakıcıydı

16. Onun yana yana istediği olacak şey değildi

Diğer dillerde Yanmak

İngilizce: Light

Spanish: Luz

German: Brennen

French: Lumière

Italian: Luce

Yanmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yanmak hakkında ve içinde Yanmak kelimesi geçen, Yanmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Yanmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Yanmak hakkında ve içinde Yanmak kelimesi geçen, Yanmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: al kanlara boyanmak

Anlamı: 1) yaralanmak; 2) vurularak ölmek; 3) şehit olmak.

Deyim: ateş gibi yanmak

Anlamı: ateşi yükselmek: 'Alnı, yanakları ateş gibi yandığı hâlde vücudu tir tir titriyor, dişleri birbirine çarpıyordu.' -H. Taner.

Deyim: ateşler içinde yanmak

Anlamı: 1) hasta çok ateşli bir durumda olmak; 2) mec. bir şeye fazlasıyla tutulmak.

Deyim: bağrı yanmak

Anlamı: 1) üzüntü çekmek, çok acı duymak: 'En büyüğünü kaybeden halk sanatkârının birkaç mısrası ile türkü bize bağrı yanan Anadolu'nun feryadını getirecek.' -B. R. Eyuboğlu. 2) çok susamış olmak.

Deyim: başı nâra yanmak

Anlamı: başkası uğruna büyük bir zarara uğramak.

Deyim: bıçak kemiğe dayanmak

Anlamı: çekilen sıkıntı artık katlanılamayacak bir duruma gelmek: 'Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister.' -A. Ağaoğlu.

Deyim: biber gibi yanmak

Anlamı: 1) deri, göz vb. çok acımak; 2) çok üzülmek, dertlenmek.

Deyim: (birinden, bir şeyden) ağzı yanmak

Anlamı: bir şeyden veya kişiden büyük zarar görmek: 'Ağzım yanmıştı bir kez şişman kadından, biz etine buduna aldanmıştık.' -M. İzgü.

Deyim: (birinin) ateşine yanmak

Anlamı: bir kimse yüzünden zarara uğramak.

Deyim: canı yanmak

Anlamı: 1) çok acı duymak; 2) acı bir deneme geçirmek; 3) bir işte zarar görmek.

Deyim: ciğeri yanmak

Anlamı: çok acı ve sıkıntı çekmek, büyük bir acıya uğramak, yüreği yanmak.

Deyim: derdine yanmak

Anlamı: kendi durumuna üzülmek.

Deyim: dert yanmak

Anlamı: derdini sızlanarak anlatmak: 'Müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik'e dert yanıyorlar.' -H. E. Adıvar.

Deyim: dili yanmak

Anlamı: 1) üzüntü ve eziyet çekmek, zarara uğramak: 'Otobüs yolculuğundan bir hayli dilim yandı.' -B. R. Eyuboğlu. 2) bıkmak, nefret etmek: 'Şair neslinin şarkıdan o kadar dili yandı ki şarkı kelimesini nerede görse silip üstüne türkü diyecek.' -B. R. Eyuboğlu.

Deyim: duygu uyanmak

Anlamı: bir duygu oluşmak.

Deyim: gaza basmak (dayanmak)

Anlamı: 1) harekete geçirmek veya hızını artırmak için motorlu taşıtın gaz pedalına basmak; 2) mec. bir işi hızlandırmak.

Deyim: gelip çatmak (dayanmak)

Anlamı: vakti gelmek, kaçınılmaz olmak: 'Ayrılık günleri geldi dayandı.' -Âşık Veysel. 'Konser günü gelip çattığındaysa stadyumda mahşeri bir kalabalık vardı.' -M. Mungan.

Deyim: ışıl ışıl yanmak

Anlamı: parlamak: 'Gözleri ışıl ışıl yanan bir kara kedi gibi pusudaydı.' -K. Korcan.

Deyim: içi yanmak

Anlamı: 1) çok susamak; 2) büyük bir acı, sıkıntı vb. nedenlerle çok üzülmek: 'Sanki ağlayan ve en çok içi yanan o değildi.' -T. Buğra. 3) bir şeye karşı büyük bir özlem duymak: 'Biliyorum içiniz vatan aşkıyla yanıyor, aynen benim gibi.' -M. İzgü.

Deyim: için için yanmak

Anlamı: 1) ateşin yanması sürmek, farkına varılmadan yanmak: 'Pamuk için için yanıyor, zaman zaman küçük parıltılar çıkarıyordu.' -A. Kutlu. 2) mec. dışa vurmadan çok üzülmek.