Kelime: Yan
Anlamlar:
1. Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı."
2. Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet
Örnek: "Yaşlı garson yanımıza geldi."
3. Yer
4. Üst
5. Birlikte, beraberinde olma
Örnek: "Bir ara acıkıp yanlarında getirdikleri ekmek peyniri yediler."
6. Üstte, altta, arkada veya önde olmayan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
7. İkinci derece olan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu."
8. Tali
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Siyasi partiler kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getiremezler."
9. Bir tarafa yönelerek
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
10. İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
11. Savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri
Özelliği / Tipi / Türü: Askerlik
12. Bir denklemde `=` işaretiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri
Özelliği / Tipi / Türü: Matematik
13. Futbol veya hentbolda, topun, alanın yan çizgileri dışına çıkması, taç (II)
Özelliği / Tipi / Türü: Spor
İçinde Yan geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yan atışı, yan bakış, yan cümle, yan çizgisi, yan dal, yan etki, yan flüt, yan hakem, yan kabağı, yan kâğıdı, yankesici, yan ödeme, yan sanayi, yan tesir, yantutmaz, yan tümce, yan ürün, yan yan, yan yana, yan yargıcı, yan yol, yan yüzergiller, yanı başı, yanıkara, bir yana, bir yanda, bir yandan, öte yandan, alt yanı

Yan hakkında eş anlamlı kelimeler
Yan eş anlamlısı
yan kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : tali, üst, yer, cihet, taraf, yön

Yan hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yan zıt anlamlısı
Yan kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Yan ile ilgili 22 örnek cümle
"Yan" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yan" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Araba yana devrilmiş
2. Başınızı yana çevirmeyin
3. Sol yanı tutmaz olmuş
4. Bahçenin her yanını ot kaplamıştı
5. Karayolu köyün yanından geçer
6. Çocuk babasının yanında kalmak istiyordu
7. Valinin yanına girmek zordu
8. Yanında kalem var mı?
9. Onlar yan apartmanda oturuyor
10. Kaza olunca trafiği yan yollara vermişlerdi
11. Yanları uzlaştırmak istemiştik
12. Çocuk sandalyeye yan oturup ayaklarını uzattı
13. Bu işten yana kaygılanmayın, iyi olacaktır
14. Benden yana, işin olacağını sanmıyorum
15. Yanı sıra getirdiği kitabı okumaya başladı
16. Çocuk babasının yanı sıra yürüyordu
17. Belgeyi yanıma almıştım, işe yaradı
18. Kasap onu yanına alacağını söylemişti
19. İşe girmiş, küçük kardeşini yanına almıştı
20. Bunun yanında onun sözü olmaz
21. Yanımda para kalmamış
22. Birçokları bu görüşün yanındaydı
Diğer dillerde Yan
İngilizce: Side
Spanish: Lado
German: Seite
French: Côté
Italian: Lato

Yan ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yan hakkında ve içinde Yan kelimesi geçen, Yan ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdestsiz sofuya namaz mı dayanır
Anlamı: kurallara, koşullara uyulmadıktan sonra bir sürü iş yapılabilir.
Atasözü: acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanır
Anlamı: bir şeyi uzun süre elde edemeyen kimse, daha sonra o şeyden ne kadar çok edinirse edinsin yine kendisine yetmeyeceği kanısında bulunur.
Atasözü: acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler
Anlamı: geçim sıkıntısı içinde bulunan kişi geçinebilmek için her yolu dener, her işi yapar, canı yanan kişi de sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler.
Atasözü: acıkan ne yemez, acıyan ne demez
Anlamı: geçim sıkıntısı içinde bulunan kişi geçinebilmek için her yolu dener, her işi yapar, canı yanan kişi de sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler.
Atasözü: acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur
Anlamı: bir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.
Atasözü: acıyan uyumuş, acıkan uyumamış
Anlamı: insan sıkıntıya katlanır da açlığa katlanamaz.
Atasözü: aç yanında sarpın kurcalanmaz
Anlamı: bir kimsenin yanında, onun çok duyarlı olduğu konuya değinmemek gerekir.
Atasözü: aç yanından kaç
Anlamı: aç insan tehlikelidir.
Atasözü: açılan solar, ağlayan güler
Anlamı: hiçbir durum olduğu gibi kalmaz, gün gelir tersine döner.
Atasözü: açın kursağına çörek dayanmaz
Anlamı: yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini gösterir.
Atasözü: ağaca dayanma kurur, adama (insana) dayanma ölür
Anlamı: insan yapacağı işte başkalarına değil, kendine güvenmelidir.
Atasözü: ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez
Anlamı: belirtileri meydanda olan yaşlılık ve izleri ortada duran üzüntü ne yapılsa gizlenemez.
Atasözü: ağlamayan çocuğa meme vermezler
Anlamı: hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez.
Atasözü: ağlayanın malı gülene hayretmez
Anlamı: birinden haksız olarak alınan mal, alana yarar sağlamaz.
Atasözü: ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar
Anlamı: yazın çalışan kışın rahat eder.
Atasözü: akarsuya inanma, eloğluna dayanma
Anlamı: akışı ne kadar yavaş olursa olsun akarsuya girmek tehlikelidir, eloğluna güvenmek de doğru değildir, insanı zarara sokabilir.
Atasözü: Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir
Anlamı: Allah, yetenekleri kısıtlı olanlara durumlarına uygun bir yaşama düzeni verir.
Atasözü: anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
Anlamı: anlayışlı kimseleri en küçük bir söz bile etkiler oysa anlayışsız kimselere ne söylense yararsızdır.
Atasözü: arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
Anlamı: iyiyi amaçlayanlar iyiye, kötüyü amaçlayanlar ise kötüye ulaşırlar.
Atasözü: ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz
Anlamı: önemli kimseleri çekemeyip onlara dil uzatanlar çok olur.

Yan ile ilgili deyimler
Aşağıda Yan hakkında ve içinde Yan kelimesi geçen, Yan ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağzının içi yangın yerine dönmek
Anlamı: ağzının tadı bozulmak, tat alma duyusunu yitirmek: 'Ağzımın içi yangın yerine dönüp yine de ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı bir vaziyete düştüm.' -R. N. Güntekin.
Deyim: akis uyandırmak
Anlamı: bir konu üzerinde düşünülmesine, tartışılmasına yol açmak, ilgi veya tepki yaratmak.
Deyim: al kanlara boyanmak
Anlamı: 1) yaralanmak; 2) vurularak ölmek; 3) şehit olmak.
Deyim: alaka (alakasını) çekmek (toplamak, uyandırmak)
Anlamı: ilgi çekmek: 'Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu.' -H. E. Adıvar. 'Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: alt yanı çıkmaz sokak
Anlamı: sonu gelmeyen, sonuç alınamayan işler için söylenen bir söz.
Deyim: altın yumurtlayan tavuk
Anlamı: 1) mesleği, sanatı, parası olan, gelirli kimse; 2) turist.
Deyim: Arap uyandı (Arap'ın gözü açıldı)
Anlamı: geçen bir olaydan ders alındığını anlatan bir söz.
Deyim: ateş gibi yanmak
Anlamı: ateşi yükselmek: 'Alnı, yanakları ateş gibi yandığı hâlde vücudu tir tir titriyor, dişleri birbirine çarpıyordu.' -H. Taner.
Deyim: ateşi uyandırmak
Anlamı: sönmek üzere olan ateşi canlandırmak.
Deyim: ateşler içinde yanmak
Anlamı: 1) hasta çok ateşli bir durumda olmak; 2) mec. bir şeye fazlasıyla tutulmak.
Deyim: bağrı yanmak
Anlamı: 1) üzüntü çekmek, çok acı duymak: 'En büyüğünü kaybeden halk sanatkârının birkaç mısrası ile türkü bize bağrı yanan Anadolu'nun feryadını getirecek.' -B. R. Eyuboğlu. 2) çok susamış olmak.
Deyim: başı nâra yanmak
Anlamı: başkası uğruna büyük bir zarara uğramak.
Deyim: başına dünyanın belasını sarmak
Anlamı: büyük felaket getirmek: 'Sonradan Kayabaşı'nın başına ve bizim başımıza dünyanın belasını saracak kadar zengindik.' -T. Dursun K.
Deyim: bıçak kemiğe dayanmak
Anlamı: çekilen sıkıntı artık katlanılamayacak bir duruma gelmek: 'Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister.' -A. Ağaoğlu.
Deyim: biber gibi yanmak
Anlamı: 1) deri, göz vb. çok acımak; 2) çok üzülmek, dertlenmek.
Deyim: bir o yana, bir bu yana
Anlamı: rastgele, birçok yere, çeşitli yönlere.
Deyim: (bir şeye) can dayanmamak
Anlamı: bir şey karşısında insanın dayanıklılığı elden gitmek: 'Bir lacivert petunya vardır ki renginin hoşluğuna canlar dayanmaz.' -A. Boysan.
Deyim: (bir şeyin) yanından bile geçmemiş
Anlamı: 'o şeyle hiçbir ilgisi yok' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: (bir yerden) payandaları çözmek
Anlamı: argo ayrılmak, kaçmak, uzaklaşmak.
Deyim: (biri, bir şey) bir yana dünya bir yana
Anlamı: bir varlığa çok değer verildiğini anlatmak için kullanılan bir söz: 'Mercan Usta bir yana dünya bir yana.' -Halikarnas Balıkçısı.