Kelime: Yamak

Anlamlar:

1. Bir işte yardımcı olarak çalışan erkek

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Eli yüzü düzgün, işgüzar bir yamağı mektupçu efendinin yanına kapılandıracaklar..."

"Ercüment Ekrem Talu"

2. Yeniçeri Ocağında topçu ve humbaracı gibi askerî kuruluşlarda aday olarak bulunan kimse

Özelliği / Tipi / Türü: Tarih

3. Birinin etkisinde kalarak onun sözünden çıkmayan kimse

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

İçinde Yamak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ağa yamağı


Yamak eş anlamlısı

Yamak hakkında eş anlamlı kelimeler

Yamak eş anlamlısı

yamak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : El Ulağı


Yamak zıt anlamlısı

Yamak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yamak zıt anlamlısı

Yamak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Yamak ile ilgili 1 örnek cümle

"Yamak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yamak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Garson, yamağına masayı temizlemesini söyledi


Diğer dillerde Yamak

İngilizce: Stooge

Spanish: Títere

German: Yamak

French: Pantin

Italian: Stooge


Yamak ile ilgili atasözleri

Yamak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yamak hakkında ve içinde Yamak kelimesi geçen, Yamak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Yamak ile ilgili deyimler

Yamak ile ilgili deyimler

Aşağıda Yamak hakkında ve içinde Yamak kelimesi geçen, Yamak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (birine) arkasını dayamak

Anlamı: birinin koruyuculuğuna güvenmek.

Deyim: (birine) sırtını dayamak (vermek)

Anlamı: 1) bir yere dayanmak, yaslanmak: 'Kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi.' -S. F. Abasıyanık. 2) güçlü birine, bir yere güvenmek.

Deyim: cevabı dikmek (dayamak veya yapıştırmak)

Anlamı: hlk. kesin, ters ve karşısındakinin beklemediği bir karşılık vermek: 'Usta hemen cevabı yapıştırmıştı.' -N. Hikmet.

Deyim: göz boyamak

Anlamı: kandırmak, yanıltmak, gösterişle aldatmak: 'Yerine göre fakiri korur gibi görünür, gözleri boyar böylece.' -K. Korcan.

Deyim: kana boyamak (bulamak)

Anlamı: kan içinde bırakmak: 'Ondan on beş yıl sonra, Feriye sarayını kana boyayan ve zavallı babacığımın felaketine sebep olan faciayı...' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: merdiven dayamak

Anlamı: ileri bir yaşa yaklaşmak: 'Elliye merdiven dayadık, ötesine de geçtik.' -N. Araz.

Deyim: yetmişine merdiven dayamak

Anlamı: ileri yaşlara ulaşmak.