Kelime: Yal
Anlamlar:
1. Köpek ve sığırlara yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Halk ağzında

Yal hakkında eş anlamlı kelimeler
Yal eş anlamlısı
yal kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

Yal hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yal zıt anlamlısı
Yal kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde Yal
İngilizce: Yal
Spanish: Yal
German: Yal
French: Yal
Italian: Yal

Yal ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yal hakkında ve içinde Yal kelimesi geçen, Yal ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağlarsa anam ağlar, başkası (kalanı) yalan ağlar
Anlamı: insanın sıkıntısını yürekten paylaşan yalnızca annesidir, diğerlerinin üzülmesi yüzeyseldir.
Atasözü: ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz
Anlamı: ardıç ağacının ateşi çabuk geçer, kül olur; yalancının sözü de böyledir, ona da güvenilmez.
Atasözü: arife günü yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayram günü yüzü kara çıkar (olur)
Anlamı: bir sözün yalan olduğu çabuk anlaşılır ve söyleyen toplum içinde utanılacak bir duruma düşer.
Atasözü: bal tutan parmağını yalar
Anlamı: imkânları geniş bir işin başında bulunan kimse bunlardan az da olsa yararlanır.
Atasözü: borçlunun yalımı alçak olur
Anlamı: borçlu, özellikle alacaklısının yanında göğsünü gere gere gezemez, suçlu gibi durur.
Atasözü: çok söz (laf) yalansız, çok para (mal) haramsız olmaz
Anlamı: bol kazancın içinde yasa dışı elde edilmiş para bulunduğu gibi çok konuşanın sözleri arasında da mutlaka yalan bulunur.
Atasözü: dervişe 'Bağdat'ta pilav var' demişler, 'yalan değilse ırak değil' demiş
Anlamı: bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez.
Atasözü: dişi yalanmazsa erkek dolanmaz
Anlamı: kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.
Atasözü: dünya tükenir, yalan tükenmez
Anlamı: dünyada çok sayıda yalancı vardır, bunları huylarından vazgeçirmek de imkânsızdır.
Atasözü: el eliyle yılan tut, onu da yalan tut
Anlamı: kişi kendi işini kendisi yapmalıdır.
Atasözü: el eliyle yılan tutan, yarısını yalan tutar
Anlamı: kişi kendi işini kendisi yapmalıdır.
Atasözü: köpek bile yal yediği kaba pislemez
Anlamı: köpek bile yem yediği kaba saygılı davranırken insanın geçimini sağlayan yere, kendisine bu geçimi hazırlayan kimseye kötülük etmesi düşünülemez.
Atasözü: mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
Anlamı: bu dünya gelip geçicidir, mala mülke fazla değer vermemek gerekir.
Atasözü: ramazanda yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayramda yüzü kara olsun
Anlamı: bir sözün yalan olduğu, bir ödevin yapılmadığı bir süre sonra gerçekleşen olaylarla anlaşılır.
Atasözü: sarımsak içli dışlı, soğan yalnız başlı
Anlamı: anlaşan kimselerin birbirlerinden saklısı gizlisi yoktur, başkasıyla böyle bir yakınlık kuramamış olan tek başına kendi yaşantısı içinde kalır.
Atasözü: sevda geçer yalan olur, sonra sokar yılan olur
Anlamı: başta insanı mutlu eden duygusal ilişkiler zamanla körelir ve sonuçta acı veren birer anıya dönüşür.
Atasözü: yalancının evi yanmış, kimse inanmamış
Anlamı: yalan söylemeyi huy edinen kimsenin sözlerine, gerçeği söylediği zaman bile inanılmaz.
Atasözü: yalancının mumu yatsıya kadar yanar
Anlamı: söylenen söz yalansa durum çok geçmeden anlaşılır.
Atasözü: yalnız kalanı kurt yer
Anlamı: yardımcısı bulunmayan kişi, kendini tehlikeden koruyamaz.
Atasözü: yalnız öküz çifte (boyunduruğa) koşulmaz
Anlamı: iki kişi ile yapılması gereken bir işi tek kişi ile yapmaya kalkışmak yanlıştır.

Yal ile ilgili deyimler
Aşağıda Yal hakkında ve içinde Yal kelimesi geçen, Yal ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: akla hayale gelmemek
Anlamı: inanılmamak: 'En akla hayale gelmeyen şeylere dikkat eder, bunları derler toplar ve umumi büyük neticeler çıkarır.' -N. Hikmet.
Deyim: Arap'ın yalellisi gibi
Anlamı: yalelli gibi.
Deyim: avucunu yalamak
Anlamı: alay umduğunu ele geçirememek: 'Sen avucunu yalarsın! Beni daha fazla rahatsız etme, tamam mı?' -E. Bener.
Deyim: bal dök de yala
Anlamı: bir yerin çok temiz olduğunu anlatan bir söz: 'Nuri, şöyle böyle ama teyzen çok temiz bir kadına benziyor. Evin her tarafına bal dök de yala.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: bir ayak üstünde bin yalan söylemek
Anlamı: çok kısa sürede pek çok yalan söylemek: 'Bir ayak üstünde kırk yalanın belini büktüğü hâlde para hesabına bir türlü akıl erdiremez, bakkala bozdurulan paranın gerisini daima eksik getirirdi.' -R. N. Güntekin.
Deyim: bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek
Anlamı: çok kısa sürede pek çok yalan söylemek.
Deyim: (birini) yalancı çıkarmak
Anlamı: birinin yalan söylediğini ortaya koymak veya yalan söylememesini sağlamak.
Deyim: (birinin) yalancısı olmak
Anlamı: doğruluğu bilinmeyen bir bilgiyi başkasından duyup iletmek.
Deyim: çanak yalamak
Anlamı: dalkavukluk etmek.
Deyim: diyalize girmek
Anlamı: diyaliz makinesine bağlanmak.
Deyim: diyalog kurmak
Anlamı: anlaşma ve uyum sağlayacak yolda karşılıklı konuşmak: 'Kendisiyle diyalog kuramamaktan yakındığımız insan, bazen en yakın çevremizden olabilir.' -H. Taner.
Deyim: dünya (dünyalar) birinin olmak
Anlamı: çok sevinmek: 'Suların üzerimize devrilmesinden önce yukarıya bir varsak dünya bizim olacaktı.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: dünyalara değişmemek
Anlamı: her şeyden daha fazla sevmek.
Deyim: dünyalığı doğrultmak
Anlamı: yaşamı süresince yetecek parayı kazanmak.
Deyim: hatıra (hatır ve hayale) gelmemek
Anlamı: bir şeyin gerçekleşeceği, olacağı hiç düşünülmemek: 'Yemin, her hatır ve hayale gelmez cümlelerin ucunda bir kurdele, bir fiyonk gibi açılıveriyordu.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: hatırından (hatır ve hayalinden) geçmemek
Anlamı: aklına gelmemek, düşünmemek: 'Herhangi bir devletin İstanbul'a taarruzu artık hatırından geçmiyordu.' -Y. K. Beyatlı.
Deyim: hayal gibi
Anlamı: ince, zarif: 'Dudaklarının kenarından hayal gibi beyaz bir dil geçti.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: hayal kırıklığına uğramak
Anlamı: çok istenilen veya umulan bir şeyin gerçekleşmemesinden üzüntü duymak: 'Bir hafta sonra sargıları açıp eserini incelediğinde hayal kırıklığına uğradı.' -İ. O. Anar.
Deyim: hayal kurmak
Anlamı: gerçekleşmesi istenen, özlenen şeyi düşünmek: 'Biz böyle hayal kurarken rüzgâr çıktı.' -A. Erhat.
Deyim: hayal olmak
Anlamı: 1) gerçekleştirilememek; 2) geçmişte kalmak, hatıra olmak.