Yakmak ne demek? Anlamı nedir?


Google News

Yayınlama: 8 ay önce

Okuma süresi: 3 dakika

Yakmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Yakmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Yakmak

Anlamlar:

1. Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

2. Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

Örnek: "Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı."

"Falih Rıfkı Atay"

3. Ateşle yok etmek

Örnek: "Çöpleri yakmak."

4. Işık vermesini sağlamak

Örnek: "Mavi ışıklı ispirto lambalarını yakarlar."

"Sait Faik Abasıyanık"

5. Isı etkisiyle zarar vermek

Örnek: "Eteği ütülerken yaktı."

6. Keskin, sert ve ısırıcı bir duyum vermek

Örnek: "Biber ağzı yakar."

7. Yanıyormuş gibi bir etki yapmak

Örnek: "Hekime daima şarabın midelerini yaktığından bahsederler."

"Falih Rıfkı Atay"

8. Kurutmak, zarar vermek

Örnek: "Fırtına ekinleri yakmıştı."

"Sait Faik Abasıyanık"

9. Çok sıcak olmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Bugün güneş yakıyor."

10. Karartmak

Örnek: "Güneşte vücudunu yaktı."

11. Çok üşütmek

Örnek: "Soğuk rüzgâr insanın yüzünü yakıyor."

12. Tedavi etmek amacıyla doku, damar vb. dağlamak

Özelliği / Tipi / Türü: Tıp

13. Silahla vurmak

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

14. Yıkıma, zarara yol açmak, büyük bir zarara uğratmak, mahvetmek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Gözü mavi, boyu kısa, kendi muhacir olmasın. Ne olursa olsun makbulüm. Aman bu üçüne dikkat et. Beni yakma."

"Ömer Seyfettin"

15. Güçlü sevgi uyandırmak

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

16. Zamanında kullanılmadığından hükmünü yitirmek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Biletini ve tatilini yaktı."

İçinde Yakmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yakan top, yakar top

3. Türkü, ağıt vb. düzenlemek, bestelemek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz


Yakmak eş anlamlısı

Yakmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Yakmak eş anlamlısı

yakmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : mahvetmek , yıkıma , acıtmak , karartmak , tutuşturmak , sürmek , kına , bestelemek , türkü , zarar vermek


Yakmak zıt anlamlısı

Yakmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yakmak zıt anlamlısı

Yakmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Yakmak ile ilgili 15 örnek cümle

"Yakmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yakmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Çocuk kibritle oynarken az kalsın evi yakıyormuş

2. Çöpçü çöpleri yakıyor

3. Sıcak ütü kumaşı yakar

4. Lambayı yakıp odayı aydınlattı

5. Rakının midesini yaktığını söylerdi

6. Sıcak çorba dilini yakmıştı

7. Dışarda güneş yakıyor

8. Deniz ve güneş onu yakmıştı

9. Sıcak yel meyveleri yakmış

10. Çocuğun canını yakarsan ağlar

11. Kız, köyün delikanlılarını yakıyordu

12. Pusudaki eşkıya, Davranmayın, yakarım diye bağırdı

13. Kuraklık çiftçiyi yaktı

14. Kadın eline kına yakmıştı

15. Köy kadınları türkü de ağıt da yakar


Diğer dillerde Yakmak

İngilizce: Close

Spanish: Cerca

German: Brennen

French: Proche

Italian: Vicino


Yakmak ile ilgili atasözleri

Yakmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yakmak hakkında ve içinde Yakmak kelimesi geçen, Yakmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Yakmak ile ilgili deyimler

Yakmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Yakmak hakkında ve içinde Yakmak kelimesi geçen, Yakmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: baş yakmak

Anlamı: kötü duruma düşürmek.

Deyim: başını ateşlere yakmak

Anlamı: başına büyük bir dert almak.

Deyim: başını yakmak

Anlamı: güç bir duruma sokmak.

Deyim: biber gibi yakmak

Anlamı: 1) deri, göz vb.ni çok acıtmak; 2) çok üzmek, dertlendirmek.

Deyim: (birine) abayı yakmak

Anlamı: tkz. aşırı biçimde gönül vermek, tutulmak, âşık olmak: 'Sen mi verdin ona gönül yoksa o mu yaktı sana daha önce abayı?' -O. C. Kaygılı.

Deyim: (birinin) başını nâra yakmak

Anlamı: birini ağır bir zarara uğratmak.

Deyim: (birinin) ciğerini yakmak

Anlamı: bir kimseye büyük bir acı çektirmek.

Deyim: can yakmak

Anlamı: 1) zulmetmek, eziyet etmek: 'Yahu! Sen en az çirkin, en az can yakıcı bir usulle para çalan bir zavallıdan başka nesin?' -N. F. Kısakürek. 2) bir kimseyi büyük zarar ve ziyana sokmak; 3) üzmek, acı vermek: 'Ayrılık! Her vakit can yakar, ağlatır.' -A. Rasim.

Deyim: canını yakmak

Anlamı: 1) acı verecek bir biçimde cezalandırmak: 'Eskiden uzun seneler askerî rüştiyelerde hocalık etmiş olan bu adam, kim bilir ne kadar çocuğun canını yakmıştı.' -R. N. Güntekin. 2) bir kimseyi, çok sıkıntı ve zarara sokmak: 'Ne derse desin, gözü bunun canını yakmakta.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: cep yakmak

Anlamı: çok pahalı olmak.

Deyim: elektriği yakmak

Anlamı: bir yeri aydınlatmak için elektrik enerjisini açıp kullanmak: 'Ondan hemen ayrılıp elektriği yaktı.' -T. Buğra.

Deyim: gönül yakmak

Anlamı: 1) insanı aşırı derecede etkilemek, sarsmak, kendinden geçmesine yol açmak: 'Bu sesler, o zamanki hayat zevklerinin iç bayıltıcı bir içkisi gibi gönlümüzü yakarak ta derinliklerimize kadar nüfuz etmesini bilirdi.' -A. Ş. Hisar. 2) aşk dolayısıyla iç yangınına tutulmak.

Deyim: içini yakmak

Anlamı: çok üzülmek: 'Fakat küçüklerin bahçede ağlamaları o kadar içimi yaktı ki kendi kendime hiç kocaya varmamaya yemin ettiğimi hatırlıyorum.' -H. E. Adıvar.

Deyim: kıçına kına yakmak

Anlamı: karşısındaki kişinin uğradığı bir olumsuzluğa aşırı derecede sevinmek.

Deyim: kına (kınalar) yakmak (koymak, sürmek, vurmak, yakınmak, yakılmak)

Anlamı: 1) kınayı su ile karıştırıp bulamaç kıvamına getirerek boyanacak yere sürmek: 'Bazıları bütün ele, avuçlara değil, yalnız bir tek parmağın baş kısmına kına koyarlardı ki buna yüksük kına tabir olunurdu.' -R. H. Karay. 2) mec. birinin uğradığı kötü duruma çok sevinmek.

Deyim: mâni düzmek (yakmak)

Anlamı: 1) mâni okumak; 2) müzik eşliğinde mâni söylemek.

Deyim: Marmara çırası gibi yakmak (yanmak)

Anlamı: perişan etmek, mahvetmek veya perişan olmak, mahvolmak.

Deyim: maşa varken elini yakmak

Anlamı: bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol varken o yolu tutmamak.

Deyim: mum yakmak

Anlamı: kutsal sayılan bir yere giderek adak adadığında mum yakıp koymak.

Deyim: ok meydanında buhurdan yakmak

Anlamı: 1) geniş bir yeri yetersiz bir şeyle ısıtmaya çalışmak; 2) önemli bir iş için yetersiz imkânlardan yararlanmaya çalışmak.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Yakmak Y ile başlayan kelimeler Ya ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler