Yakalanmak TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Yakalanmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Yakalanmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Yakalanmak
Anlamlar:
1. Yakalama işi yapılmak, ele geçirilmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
2. Birinin kendisini zor duruma düşürecek bir şeyi, bir suçu ortaya çıkmak
3. Bir hastalığa tutulmak
Örnek: "Nezleye yakalandı."
4. Karşılaşmak istenilmeyen birine veya kötü bir duruma tutulmak
Örnek: "Evden çıkarken o adama yakalandı. Yağmura yakalandı."
Yakalanmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Yakalanmak eş anlamlısı
yakalanmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Yakalanmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yakalanmak zıt anlamlısı
Yakalanmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Yakalanmak ile ilgili 1 örnek cümle
"Yakalanmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yakalanmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Tifoya yakalanıp ölmüştü
Diğer dillerde Yakalanmak
İngilizce: Catch
Spanish: Atrapar
German: Gefangen
French: Attraper
Italian: Prendere
Yakalanmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yakalanmak hakkında ve içinde Yakalanmak kelimesi geçen, Yakalanmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Yakalanmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Yakalanmak hakkında ve içinde Yakalanmak kelimesi geçen, Yakalanmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: diliyle tutulmak (yakalanmak)
Anlamı: suçunu, kendi konuşması ile açığa vurmak.
Deyim: fenersiz yakalanmak
Anlamı: beklenmedik bir zamanda istenmeyen bir durumla karşılaşmak.
Deyim: hazırlıksız yakalanmak
Anlamı: ani gelişen bir olayla beklenmedik bir biçimde karşılaşmak: 'Hazırlıksız yakalandığım için bir an ne yanıt vereceğimi bilememiştim.' -A. Ümit.
Deyim: kapana düşmek (girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak)
Anlamı: içinden çıkılmaz bir duruma düşmek, ele geçmek: 'Onlar beni kapana koyacaklarını sanadursunlar.' -R. H. Karay.