Kelime: Yaka

Anlamlar:

1. Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu."

"Yakup Kadri Karaosmanoğlu "

2. Giysilerin boyna gelen bölümüne eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası

3. Kıyı, kenar, taraf

Örnek: "Sokağın karşı yakasına geçtiler."

"Memduh Şevket Esendal"

4. Eğik yerey

5. Yapıların saçaklarında, suyun içeriye sızmasını önlemek için kiremidin altıyla oluk arasına konulan metal levha

6. Semt

7. Sahil

Özelliği / Tipi / Türü: Denizcilik

8. Yelkenlerin kenar ve köşeleri

Özelliği / Tipi / Türü: Denizcilik

İçinde Yaka geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yaka kartı, yaka paça, balıkçı yaka, bisiklet yaka, degaje yaka, haydari yaka, karayaka, kayık yaka, sosis yaka, şapşal yaka, V yaka


Yaka eş anlamlısı

Yaka hakkında eş anlamlı kelimeler

Yaka eş anlamlısı

yaka kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : sahil, taraf, kenar, kıyı, semt


Yaka zıt anlamlısı

Yaka hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yaka zıt anlamlısı

Yaka kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Yaka ile ilgili 6 örnek cümle

"Yaka" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yaka" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Gömleğin yakası dar geldi

2. Eskiden ceket yakaları dar olurdu

3. Bizi ırmağın karşı yakasına geçirecek sandalı bekliyorduk

4. Dağın yakasına tırmanmaya başladık

5. Onu bizim yakaya çekmeye çalışalım

6. Bizim yakanın gençleri saygılı olur


Diğer dillerde Yaka

İngilizce: Burning

Spanish: Quema

German: Kragen

French: Combustion

Italian: Bruciare


Yaka ile ilgili atasözleri

Yaka ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yaka hakkında ve içinde Yaka kelimesi geçen, Yaka ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir

Anlamı: Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.

Atasözü: ateş düştüğü yeri yakar

Anlamı: bir acıyı onu çekenden başkası tam anlayamaz veya aynı ölçüde üzülemez.

Atasözü: ateş olsa cirmi kadar yer yakar

Anlamı: hasmın pek önemsenmediğini anlatan bir söz.

Atasözü: az ateş çok odunu yakar

Anlamı: az sayıda kötü insan, çok sayıda iyi insanın başını belaya sokabilir.

Atasözü: bekârın parasını it yer, yakasını bit

Anlamı: bekâr kimse parasını gereksiz harcar, yaşayışı ise düzensizdir.

Atasözü: bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)

Anlamı: birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz.

Atasözü: dışı eli yakar, içi beni yakar

Anlamı: görünüşe aldanmamalı.

Atasözü: gündüzün mum yakan geceleyin bulamaz

Anlamı: her şey gerektiği yerde ve zamanda harcanmalıdır.

Atasözü: harman (harmanını) yakarım diyen orağa yetişmemiş

Anlamı: başkasına kötülük yapmayı tasarlayan kimse, kötülüğünü yapmaya fırsat bulmadan cezasını görür.

Atasözü: içi beni yakar, dışı eli (seni) yakar

Anlamı: dış görünüşü ile başkalarının hoşuna giden bir şeyin veya durumun gerçekte kötü yönleri olabilir.

Atasözü: kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır

Anlamı: Tanrı kendisine kısmet vermemiş olan yaratık, yararlanılacak şeyi elde etmek kolaylaştığı zaman, başka bir işle uğraştığı için bundan yoksun kalır.

Atasözü: ulu sözü dinlemeyen, uluyakalır

Anlamı: büyüklerin verdiği her öğüt yaşadıkları veya tanık oldukları bir olaya dayanır, bir büyüğün kulak ardı ettiğimiz sözünün önemini, başımız derde girip sızlanmaya başladığımız zaman anlarız.


Yaka ile ilgili deyimler

Yaka ile ilgili deyimler

Aşağıda Yaka hakkında ve içinde Yaka kelimesi geçen, Yaka ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: ahirette on parmağı yakasında olmak

Anlamı: kendisine karşı sorumlu olan kimseden ahirette hesap sormak: 'Artık sana dünyada rastlayamazsam yarın ahirette on parmağım yakanda olsun!' -H. R. Gürpınar.

Deyim: ayakaltına almak

Anlamı: hakir görmek, gözden çıkarmak: 'Bunlar kolay kolay ayakaltına alınamaz, değil mi?' -R. N. Güntekin.

Deyim: ayakaltında bırakmak

Anlamı: ezilmesine, yok olmasına göz yummak, korumamak.

Deyim: ayakaltında dolaşmak

Anlamı: bir işe yaramadığı hâlde herkesin işine engel olacak bir biçimde ortalıkta dolaşmak.

Deyim: bir yakadan baş çıkarmak

Anlamı: bir çatı altında dirlik düzenlik içinde yaşamak.

Deyim: (birinden) yaka silkmek

Anlamı: bıkmak, usanmak.

Deyim: (birini) burnundan yakalamak

Anlamı: birini yönetimi altına almak, kaçamak bulamayacağı duruma getirmek: 'Muhasebe ile defter tutma işlerini de üzerine aldığından milleti burnundan yakalamıştı.' -T. Dursun K.

Deyim: (birinin) yakasına asılmak (yapışmak)

Anlamı: hesap sormak veya bir şey istemek için tutup bırakmamak: 'Sonra eşyaya bir zarar gelecek olursa Gülsüm'ün yakasına yapışıyordu.' -R. N. Güntekin.

Deyim: (birinin) yakasına sarılmak

Anlamı: istediği şeyi almak veya dövüşmek için birini bırakmamak, zorlamak.

Deyim: (birinin) yakasını bırakmamak

Anlamı: bezdirecek kadar üstüne düşmek, rahat vermemek, ısrar etmek: 'Kendimi unutturup kaybettirmeye çalıştığım burada da Başkan, yakamı bırakmadı.' -R. N. Güntekin.

Deyim: can damarından yakalamak

Anlamı: 1) konuya en önemli yerinden yaklaşmak; 2) birinin en zayıf noktasından yararlanmak.

Deyim: çağı yakalamak

Anlamı: çağın gerektirdiği gelişmişlik düzeyine ulaşmak.

Deyim: çalyaka etmek

Anlamı: yakasına yapışıp sıkıca tutmak: 'Şimdi karakoldan görürlerse kudurmuşsun diyerek çalyaka ederler.' -H. R. Gürpınar.

Deyim: diliyle tutulmak (yakalanmak)

Anlamı: suçunu, kendi konuşması ile açığa vurmak.

Deyim: fenersiz yakalanmak

Anlamı: beklenmedik bir zamanda istenmeyen bir durumla karşılaşmak.

Deyim: fiyaka satmak (sökmek)

Anlamı: argo gösteriş yapmak, caka yapmak, çalım satmak: 'Okula gidiyor diye fiyaka söküyor bize.' -O. Kemal.

Deyim: frikik yakalamak

Anlamı: argo bilerek veya bilmeyerek gereğinden fazla açılmış olan göğüs, bacak gibi vücudun belirli bölümlerini görmek.

Deyim: gagasından yakalamak

Anlamı: bir kimseyi karşı koyamayacak duruma getirmek.

Deyim: gururunu ayakaltına almak

Anlamı: her türlü fedakârlığı göze alıp ödün vermek, ilkelerden vazgeçmek.

Deyim: hazırlıksız yakalanmak

Anlamı: ani gelişen bir olayla beklenmedik bir biçimde karşılaşmak: 'Hazırlıksız yakalandığım için bir an ne yanıt vereceğimi bilememiştim.' -A. Ümit.