Kelime: Yaban

Kökeni: "Farsça yābān" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. İnsan yaşamayan ıssız yer

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

2. Vahşi olan, evcil olmayan canlı

Örnek: "Yaban keçisi. Yaban kedisi."

3. Kendi kendine yetişen bitki

Örnek: "Yaban sarımsağı."

4. Aile ocağından uzak olan yer

Örnek: "Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna"

"Faruk Nafiz Çamlıbel"

5. Issız

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler."

"Falih Rıfkı Atay"

6. Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse

Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında

Örnek: "Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı."

"Falih Rıfkı Atay"

İçinde Yaban geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yaban arısı, yaban armudu, yaban asması, yaban baklası, yaban çileği, yaban defnesi, yaban domuzu, yaban enginarı, yaban eriği, yaban eşeği, yaban fesleğeni, yaban gülü, yaban havucu, yaban inciri, yaban kazı, yaban keçisi, yaban kedisi, yaban keteni, yaban koyunu, yaban maydanozu, yaban mersini, yaban nanesi, yaban ördeği, yaban pancarı, yaban pazısı, yaban sümbülü, yaban tavşanı, yaban teresi, yaban turpu, yaban yasemini, yazı yaban


Yaban eş anlamlısı

Yaban hakkında eş anlamlı kelimeler

Yaban eş anlamlısı

yaban kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : ıssız


Yaban zıt anlamlısı

Yaban hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yaban zıt anlamlısı

Yaban kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Yaban ile ilgili 8 örnek cümle

"Yaban" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yaban" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Yabangülü, yabankazı. Yaban ormanlarda avlanırlardı

2. Buranın erkekleri her yıl yabana gider çalışır

3. İşçi olarak yabanlarda çürüdü

4. Elin yabanı bile senden iyi çıktı

5. Yaban kırlarda yaşayan hayvanları evcilleştirmek zordur

6. Güzelim araba yabana gitti

7. Yabana gidenler gün gelir dönerdi

8. Onca para yabana gitmişti


Diğer dillerde Yaban

İngilizce: Wild

Spanish: Salvaje

German: Wild

French: Sauvage

Italian: Selvatico


Yaban ile ilgili atasözleri

Yaban ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yaban hakkında ve içinde Yaban kelimesi geçen, Yaban ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar

Anlamı: büyüklerinin sözünü tutmayıp onların gösterdikleri yoldan gitmeyenler toplum içinde ziyan olup giderler.

Atasözü: yabancı koyun kenara yatar

Anlamı: bir topluluğa yeni katılan kimseyi çevresi hemen aralarına almaz, o yüzden bir süre yabancılık çeker, onlardan uzak durur.

Atasözü: yabancı kuşun başı kanadı altında olur

Anlamı: bir topluluğa yeni katılan kimseyi çevresi hemen aralarına almaz, o yüzden bir süre yabancılık çeker, onlardan uzak durur.


Yaban ile ilgili deyimler

Yaban ile ilgili deyimler

Aşağıda Yaban hakkında ve içinde Yaban kelimesi geçen, Yaban ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (bir yer, işte) yabancılık çekmek

Anlamı: bir iş veya çevrede yabancı olmaktan doğan güçlüklere uğramak.

Deyim: lafını yabana atmamak

Anlamı: söylenen söze değer vermek: 'Yooo, lafımı yabana atma, bu işi rahmetli anneciğim de bilirdi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: sözüm yabana

Anlamı: sözüm meclisten dışarı.

Deyim: yabana atmak

Anlamı: önem vermemek, önemsiz görmek: 'Kendini pek yabana atma. Olabilir ki bu kadın sana tutulmuştur.' -R. N. Güntekin.

Deyim: yabana gitmek

Anlamı: 1) tanınmayan, bilinmeyen biriyle, bir yabancıyla evlendirilmek; 2) bulunduğu yerden başka bir yere yaşamak için gitmek.

Deyim: yabana söylemek

Anlamı: saçma sözler söylemek, boşa konuşmak.

Deyim: yabancı gelmek

Anlamı: tanımamak: 'Çocukluğumdan beri aşina olduğum ses bana yabancı geldi.' -H. E. Adıvar.

Deyim: yabancı gibi durmak

Anlamı: bir işe karışmamak, ilgi göstermemek, çekinmek.

Deyim: yabancı saymak (tutmak)

Anlamı: yabancı gibi görmek, yabancı olarak benimsemek.

Deyim: yabancılık duymak

Anlamı: bir kimseye, bir şeye alışamamak: 'Kendisini uykuya veremiyor, her dakika yabancılık duyuyor.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: yabancısı olmamak

Anlamı: tanıdık, bildik olmak: 'Ruhunun derinliklerinden ürperti dolu, hiç de yabancısı olmadığı sinyaller alıyordu.' -O. Aysu.