Kelime: Varmak

Anlamlar:

1. Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak

Özelliği / Tipi / Türü: -e

Örnek: "Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası ne?"

"İsmet Özel"

2. Belli bir duruma veya düzeye gelmek

Örnek: "Yaşı elliye vardı. O şimdi yolun yarısına varmıştı."

3. Hoş olmayan bir sona ermek

Örnek: "Beni tahkir etmeye kadar varıyorsun."

"Peyami Safa"

4. Bir şeyi iyice anlamak veya duymak

Örnek: "Tadına varmak. Sırrına varmak."

5. Acımadan, çekinmeden yapmak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

Örnek: "Eli varmak. Dili varmak."

6. Kadın, evlenmek

Örnek: "Gönül verdin derlerdi o delikanlıya / En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya"

"Ahmet Muhip Dranas"

7. Bir durumdan başka duruma geçmek

Örnek: "Secdeye varmak. Uykuya varmak."

İçinde Varmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: varagele, varagele bombardımanı, varagele botu, tümevarım


Varmak eş anlamlısı

Varmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Varmak eş anlamlısı

varmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : evlenmek , kadın , vasıl olmak , ulaşmak


Varmak zıt anlamlısı

Varmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Varmak zıt anlamlısı

Varmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Varmak ile ilgili 12 örnek cümle

"Varmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Varmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Oraya birkaç saatte varmak olanak içindeydi

2. Bu mektup oraya ancak bir haftada varır

3. Yaşı elliye varmak üzere, hâlâ çocuk gibi

4. Kızıyordu ama dili varıp söyleyemiyordu

5. Tartışma kavgaya varmıştı

6. Denizin tadına varmak için dalmak gerekir

7. Kız, yaşlı adama varmak istemiyordu

8. Vakit geçti, ev halkı uykuya varmıştı

9. Söylemiyorsa varsın söylemesin, ben kendim söylerim

10. Varsın yesin de hepsini yesin

11. Olayı gördün, önlemeseydim ne olacağını var bir düşün!

12. Var git yoluna


Diğer dillerde Varmak

İngilizce: Be

Spanish: Ser

German: Ankunft

French: Être

Italian: Essere


Varmak ile ilgili atasözleri

Varmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Varmak hakkında ve içinde Varmak kelimesi geçen, Varmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Varmak ile ilgili deyimler

Varmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Varmak hakkında ve içinde Varmak kelimesi geçen, Varmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: ağzı kulaklarına varmak

Anlamı: çok sevinmek: 'Çocuklarıma beni misal gösterdiğini, ağzım kulaklarıma vararak öteden beriden işitiyordum.' -R. N. Güntekin.

Deyim: anlaşmaya varmak

Anlamı: bir konuda birisiyle anlaşmak.

Deyim: bilincine varmak

Anlamı: anlamak, kavramak: 'İnsanın herhangi bir araçla ne yaşadığının bilincine varmasının bir doyum ve haz kaynağı olduğu unutulmamalıdır.' -A. Cemal.

Deyim: (bir şeyin) künhüne varmak

Anlamı: bir şeyin özünü, aslını anlamak.

Deyim: (birinin) üstüne varmak

Anlamı: 1) bir şey yapmasını baskı yaparak istemek: 'Bir gün o kadar üstüne vardılar ki Resul Efendi zıvanadan çıktı.' -Y. Kemal. 2) saldırmak; 3) kadın evli bir erkekle evlenmek.

Deyim: burnu Kafdağı'na çıkmak (varmak)

Anlamı: kibirlenmek, şımarmak, burnu büyümek: 'Nikâh ettirir ettirmez kadının burnu Kafdağı'na çıkmış.' -S. M. Alus.

Deyim: dili varmak

Anlamı: bir sözü söylemeye gönlü razı olmak: 'Süleyman Kâhyaya söylemeye kimsenin dili varmıyor, gücü yetmiyordu.' -Y. Kemal.

Deyim: düşünceye varmak

Anlamı: bir görüşe veya karara varmak, bir inanca ulaşmak.

Deyim: ere gitmek (varmak)

Anlamı: hlk. kadın veya kız evlenmek.

Deyim: eteğe varmak

Anlamı: yardım istemeye gitmek.

Deyim: farkına varmak

Anlamı: gözüne çarpmak, fark etmek, anlamak: 'Bu nedenle karısının gözlerinde biriken öfkenin farkına varmadı.' -L. Tekin.

Deyim: görüş birliğine varmak

Anlamı: farklı görüş ve düşüncelerden sonra aynı görüş ve düşünceye ulaşmak.

Deyim: hükme varmak

Anlamı: iyice düşündükten sonra karar vermek.

Deyim: ileri varmak

Anlamı: ileri gitmek.

Deyim: kanıya varmak

Anlamı: belli bir kanı edinmiş olmak.

Deyim: karara varmak

Anlamı: bir konuda anlaşmak, bir şeyi kararlaştırmak.

Deyim: kocaya varmak

Anlamı: kız, kadın evlenmek: 'On üç yaşındayken altmış altı yaşında bir kocaya vardığı için izdivaç denen şeyden nefret etmişti.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: secdeye varmak (kapanmak)

Anlamı: secde etmek.

Deyim: sevincinden ağzı kulaklarına varmak

Anlamı: çok sevinmek.

Deyim: tadına varmak

Anlamı: bir şeydeki ince güzelliği kavramak: 'Bir kere tadına varanlar, yine ondan ver diye başıma balta kesiliyorlar.' -H. R. Gürpınar.