Kelime: Uz
Anlamlar:
1. İyi, güzel
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
2. İşe yatkın, becerikli, mahir
İçinde Uz geçen birleşik ve kökteş kelimeler: eli uz
2. Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
İçinde Uz geçen birleşik ve kökteş kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim

Uz hakkında eş anlamlı kelimeler
Uz eş anlamlısı
uz kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : güzel, iyi, mahir, becerikli

Uz hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Uz zıt anlamlısı
Uz kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Uz ile ilgili 2 örnek cümle
"Uz" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Uz" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Az olsun, uz olsun, yeter ki temiz olsun
2. Uz yürürseniz size yetişiriz
Diğer dillerde Uz
İngilizce: Uz
Spanish: Uz
German: Uz
French: Uz
Italian: Uz

Uz ile ilgili atasözleri
Aşağıda Uz hakkında ve içinde Uz kelimesi geçen, Uz ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: aç aslandan tok domuz yeğdir
Anlamı: soysuz olup para kazanan, soylu olup da para kazanmayandan üstündür.
Atasözü: aç domuz darıdan çıkmaz
Anlamı: kötü yaradılışlı aç olan kimse kime, neye zarar verdiğini düşünmeden sadece karnını doyurmaya bakar.
Atasözü: aç ölmez gözü kararır, susuz ölmez benzi sararır
Anlamı: yoksulluk insanı öldürmez ama türlü türlü üzüntü ve sıkıntı içinde yıpratır.
Atasözü: aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış
Anlamı: 1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.
Atasözü: açık yaraya tuz ekilmez
Anlamı: acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır.
Atasözü: ağaç ne kadar uzasa göğe ermez
Anlamı: insan ne kadar yükselirse yükselsin bir yerde durur.
Atasözü: ak koyunun kara kuzusu da olur
Anlamı: iyi bir ailenin çocuğu kötü de olabilir.
Atasözü: Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
Anlamı: alın yazısı ne ise o olur.
Atasözü: aş tuz ile, tuz oran ile
Anlamı: bir şeyin hoşa gitmesi onun birtakım nitelikler taşımasına ve bu niteliklerin de gerektiği oranda bulunmasına bağlıdır.
Atasözü: âşığa Bağdat uzak (ırak) değil (gelmez)
Anlamı: bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez.
Atasözü: atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
Anlamı: küçükler büyüklerin yanında hadlerini bilmelidir.
Atasözü: avrat tuz dedi mi ciğeri cız der
Anlamı: karısı herhangi bir şey isteyince ihtiyaçları karşılayamayan kocanın içi sıkıntıyla dolar.
Atasözü: ayağını yorganına göre uzat
Anlamı: giderini mutlaka gelirine uydurmalısın.
Atasözü: ayıpsız yâr arayan (dost isteyen), yârsız (dostsuz) kalır
Anlamı: kusursuz eş veya iş olmayacağı için böyle özellikte insan arayan eşsiz veya işsiz kalır.
Atasözü: az kaz, uz kaz, boyunca kaz
Anlamı: sana yapılmasını istemediğin bir kötülüğün daha ağırını başkasına yapma.
Atasözü: az olsun, uz (öz) olsun
Anlamı: yaptığınız iş, edindiğiniz şey az olabilir ancak temiz ve iyi olmalıdır.
Atasözü: balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
Anlamı: güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kısmeti olanın eline geçer.
Atasözü: bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez
Anlamı: çok çocuğu olan baba, her çocuk babasına bakılmasını ötekinden beklediği için sıkıntıda kalır.
Atasözü: bir koltuğa iki karpuz sığmaz
Anlamı: aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır.
Atasözü: bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
Anlamı: kötü yaradılışlı, kötü huylu kişi, çevresine hep kötülük aşılar, bir toplulukta huzursuzluk çıkmasına sebep olur.

Uz ile ilgili deyimler
Aşağıda Uz hakkında ve içinde Uz kelimesi geçen, Uz ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aç susuz kalmak
Anlamı: 1) yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek; 2) yoksul bir duruma düşmek.
Deyim: adı çıkmış dokuza, inmez sekize
Anlamı: 'birinin bir kere adı çıktıktan sonra onun hakkındaki yaygın inanç artık kolay kolay düzelemez' anlamında kullanılan bir söz: 'Artık o yana bir daha gelme, adın çıktı dokuza, inmez sekize, demedim miydi?' -B. Günel.
Deyim: alacağına şahin, vereceğine karga (kuzgun)
Anlamı: alacağını isterken ısrar eden, borcunu öderken de güçlük çıkaran kimse.
Deyim: analı kuzu, kınalı kuzu
Anlamı: 1) her işi yolunda giden; 2) annesi sağ olan çocukların mutluluğunu anlatan bir söz.
Deyim: anasının körpe kuzusu
Anlamı: pek küçük kucak çocuğu.
Deyim: aralarındaki buzları eritmek
Anlamı: kırgınlığı, küslüğü ortadan kaldırmak: 'Kerim ve karısı Necla aralarındaki buzları eritmek amacıyla otele gelmişlerdir.' -İ. Aral.
Deyim: at pazarında eşek osurtmuyoruz!
Anlamı: kaba söyleneni dinlemeyene uyarı amacıyla söylenen bir söz.
Deyim: ayağının altına karpuz kabuğu koymak
Anlamı: bir yolunu bulup bir kimseyi düzenle işinden uzaklaştırmak.
Deyim: az buz olmamak
Anlamı: bir şey azımsanacak kadar olmamak: 'Saçlarının tamamı ağarmış. Az buz değil üç yılı doldurduk birlikte.' -A. Kulin.
Deyim: bacaklarını uzatmak
Anlamı: hiçbir şey yapmadan, hiçbir şeyle ilgilenmeden oturmak, tembel tembel zaman öldürmek.
Deyim: bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu çiğnemek
Anlamı: verimi az, zahmeti çok olan bir işle çok uğraşmak.
Deyim: (bir iş) gâvur orucu gibi uzamak
Anlamı: bir iş gereğinden çok sürmek, sürüncemede kalmak.
Deyim: (bir şeyde) tuzu olmak
Anlamı: katkısı olmak.
Deyim: (bir şeye) tuz biber ekmek
Anlamı: üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak.
Deyim: (birinden) buz gibi soğumak
Anlamı: birinden tiksinmek.
Deyim: (birinin) muzipliğine uğramak
Anlamı: aldatılmak, şakaya hedef olmak: 'Gülmüşler ve kendisine, arkadaşının bir muzipliğine uğradığını söylemişler.' -F. R. Atay.
Deyim: bocuk domuzuna dönmek
Anlamı: çok semiz ve besili olmak.
Deyim: boynunu uzatmak
Anlamı: her şeye, her cezaya razı olmak.
Deyim: boynuz çekmek
Anlamı: boynuz kullanarak kan çekmek, hacamat etmek: 'Hastalık göğse inip ateş başlayınca yapılacak şey hastaya boynuz çekmek olurdu.' -B. Felek.
Deyim: boynuz dikmek
Anlamı: kadın başka erkekle ilişki kurarak kocasını aldatmak: 'Ah ayol, kadın bu yaştan sonra boynuz dikiyor diye ondan iğrenirler.' -Ö. Seyfettin.