Kelime: Uyandırmak
Anlamlar:
1. Uyanmasına yol açmak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Sanki yüzyıllık bir uykudan uyanan bekçi, yerinden doğrulup çevresine bakınca kendisini uyandıran kişiyi göremedi."
2. Çıra, lamba, soba vb. ışık veren şeyleri yakmak, tutuşturmak
Örnek: "Köşede kuru odun var, uyandır ocağı."
3. Üstü küllenmiş ateşi yeniden canlandırmak
4. Herhangi bir sebeple dernekteki üyeliğin dondurulmasından vazgeçerek çalışmalara katılmasına izin vermek
5. Aklını başına toplamasını sağlamak, gözünü açmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Uyandırmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Uyandırmak eş anlamlısı
uyandırmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : tutuşturmak, lamba, çıra

Uyandırmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Uyandırmak zıt anlamlısı
Uyandırmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde Uyandırmak
İngilizce: Wake
Spanish: Despertar
German: Wecken
French: Réveiller
Italian: Wake

Uyandırmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Uyandırmak hakkında ve içinde Uyandırmak kelimesi geçen, Uyandırmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Uyandırmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Uyandırmak hakkında ve içinde Uyandırmak kelimesi geçen, Uyandırmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: akis uyandırmak
Anlamı: bir konu üzerinde düşünülmesine, tartışılmasına yol açmak, ilgi veya tepki yaratmak.
Deyim: alaka (alakasını) çekmek (toplamak, uyandırmak)
Anlamı: ilgi çekmek: 'Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu.' -H. E. Adıvar. 'Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: ateşi uyandırmak
Anlamı: sönmek üzere olan ateşi canlandırmak.
Deyim: (birinin) yâdını uyandırmak
Anlamı: onu hatırlatmak: 'Ona ait her hatıra muazzez ve yâdını uyandıracak her vesile kıymetlidir.' -İ. A. Gövsa.
Deyim: ... duygusu uyandırmak
Anlamı: bir duygu oluşturmak: 'Bu çeşit mülahazalar bizde ancak bir isyan duygusu uyandırabilirdi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: gaflet uykusundan uyandırmak
Anlamı: bilgisizlikten, idraksizlikten kurtarmak: 'Sanki Orhan Veli'nin okuyucuyu gaflet uykusundan uyandırmak için yazdığı mısra rakı şişesinin içindeymiş gibi.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: ilgi çekmek (uyandırmak)
Anlamı: çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, alaka toplamak veya alaka uyandırmak: 'Öyle bir renk olmalı ki hemen karşıdan hem ilgi uyandırmalı hem de insan etkilenmeli.' -M. İzgü.
Deyim: infial uyandırmak
Anlamı: kızgınlığa yol açmak, öfke yaratmak.
Deyim: istek uyandırmak
Anlamı: istemesine, arzu duymasına yol açmak: 'İnsanda ille de saçını, yanağını okşamak isteğini uyandıran güzel kız çocuklarını andırırdı.' -N. Cumalı.
Deyim: merakını uyandırmak
Anlamı: merak etmesine sebep olmak, meraklanmak: 'Kızın en çok merakını uyandıran şey, Hasan'ın yeni kıyafetiydi.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: nefret uyandırmak
Anlamı: nefret etmesine sebep olmak: 'Çünkü Ömer Bey, başka birinde son derece nefret uyandıran bir kabalık, bir kusur sayılması lazım gelen o gurur ve azamet buhranları içinde bile bir çocuk saflığını saklıyordu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: nostalji uyandırmak
Anlamı: özlem duygusu canlandırmak: 'İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum.' -İ. Aral.
Deyim: yankı uyandırmak
Anlamı: bir olgu çevrede duygusallık, düşünce, dedikodu gibi tepki yapmak: 'Memleket dışında bile birtakım yankılar uyandırmaya başlamıştı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.