Kelime: Uyandırma
Anlamlar:
1. Uyandırmak işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Şu bizim halkı uyandırmadadır varsa felah."
2. Anıları zihinde yeniden canlandırma
Özelliği / Tipi / Türü: Ruh bilimi
İçinde Uyandırma geçen birleşik ve kökteş kelimeler: çerağ uyandırma

Uyandırma hakkında eş anlamlı kelimeler
Uyandırma eş anlamlısı
uyandırma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

Uyandırma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Uyandırma zıt anlamlısı
Uyandırma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde Uyandırma
İngilizce: Wake up
Spanish: Despierta
German: Weckruf
French: Réveiller
Italian: Svegliare

Uyandırma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Uyandırma hakkında ve içinde Uyandırma kelimesi geçen, Uyandırma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Uyandırma ile ilgili deyimler
Aşağıda Uyandırma hakkında ve içinde Uyandırma kelimesi geçen, Uyandırma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: akis uyandırmak
Anlamı: bir konu üzerinde düşünülmesine, tartışılmasına yol açmak, ilgi veya tepki yaratmak.
Deyim: alaka (alakasını) çekmek (toplamak, uyandırmak)
Anlamı: ilgi çekmek: 'Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu.' -H. E. Adıvar. 'Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: ateşi uyandırmak
Anlamı: sönmek üzere olan ateşi canlandırmak.
Deyim: (birinin) yâdını uyandırmak
Anlamı: onu hatırlatmak: 'Ona ait her hatıra muazzez ve yâdını uyandıracak her vesile kıymetlidir.' -İ. A. Gövsa.
Deyim: ... duygusu uyandırmak
Anlamı: bir duygu oluşturmak: 'Bu çeşit mülahazalar bizde ancak bir isyan duygusu uyandırabilirdi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: gaflet uykusundan uyandırmak
Anlamı: bilgisizlikten, idraksizlikten kurtarmak: 'Sanki Orhan Veli'nin okuyucuyu gaflet uykusundan uyandırmak için yazdığı mısra rakı şişesinin içindeymiş gibi.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: ilgi çekmek (uyandırmak)
Anlamı: çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, alaka toplamak veya alaka uyandırmak: 'Öyle bir renk olmalı ki hemen karşıdan hem ilgi uyandırmalı hem de insan etkilenmeli.' -M. İzgü.
Deyim: infial uyandırmak
Anlamı: kızgınlığa yol açmak, öfke yaratmak.
Deyim: istek uyandırmak
Anlamı: istemesine, arzu duymasına yol açmak: 'İnsanda ille de saçını, yanağını okşamak isteğini uyandıran güzel kız çocuklarını andırırdı.' -N. Cumalı.
Deyim: merakını uyandırmak
Anlamı: merak etmesine sebep olmak, meraklanmak: 'Kızın en çok merakını uyandıran şey, Hasan'ın yeni kıyafetiydi.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: nefret uyandırmak
Anlamı: nefret etmesine sebep olmak: 'Çünkü Ömer Bey, başka birinde son derece nefret uyandıran bir kabalık, bir kusur sayılması lazım gelen o gurur ve azamet buhranları içinde bile bir çocuk saflığını saklıyordu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: nostalji uyandırmak
Anlamı: özlem duygusu canlandırmak: 'İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum.' -İ. Aral.
Deyim: yankı uyandırmak
Anlamı: bir olgu çevrede duygusallık, düşünce, dedikodu gibi tepki yapmak: 'Memleket dışında bile birtakım yankılar uyandırmaya başlamıştı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.