Kelime: Us

Anlamlar:

1. Akıl

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü."

"Halikarnas Balıkçısı"

İçinde Us geçen birleşik ve kökteş kelimeler: us dışı, us pahası, usa vurma


Us eş anlamlısı

Us hakkında eş anlamlı kelimeler

Us eş anlamlısı

us kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Akıl


Us zıt anlamlısı

Us hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Us zıt anlamlısı

Us kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Us ile ilgili 1 örnek cümle

"Us" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Us" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Üsteğmen


Diğer dillerde Us

İngilizce: Mind

Spanish: Mente

German: Us

French: Esprit

Italian: Mente


Us ile ilgili atasözleri

Us ile ilgili atasözleri

Aşağıda Us hakkında ve içinde Us kelimesi geçen, Us ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz

Anlamı: bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.

Atasözü: abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine

Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.

Atasözü: acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanır

Anlamı: bir şeyi uzun süre elde edemeyen kimse, daha sonra o şeyden ne kadar çok edinirse edinsin yine kendisine yetmeyeceği kanısında bulunur.

Atasözü: acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur

Anlamı: bir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.

Atasözü: aç kurt yavrusunu yer

Anlamı: açın gözü kararmıştır, karnını doyurmak için ölümü bile göze alarak kendisinden kat kat güçlü olan yaratıklarla boğuşur.

Atasözü: aç ölmez gözü kararır, susuz ölmez benzi sararır

Anlamı: yoksulluk insanı öldürmez ama türlü türlü üzüntü ve sıkıntı içinde yıpratır.

Atasözü: açın uykusu gelmez

Anlamı: 1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.

Atasözü: ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar

Anlamı: yazın çalışan kışın rahat eder.

Atasözü: ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar

Anlamı: elinde fırsat varken geleceğini sağlamaya gayret göstermeyip eğlenceye, keyfe dalan kimse sonunda aç kalır ve perişan olur.

Atasözü: ağustosta yatanı, zemheride büvelek tutar

Anlamı: elinde fırsat varken geleceğini sağlamaya gayret göstermeyip eğlenceye, keyfe dalan kimse sonunda aç kalır ve perişan olur.

Atasözü: ağustosun yarısı yaz yarısı kıştır

Anlamı: ağustos ayının ortalarında yaz sıcakları azalır, serinlik başlar.

Atasözü: ahbap kusuruna bakan ahbapsız kalır

Anlamı: dostların ufak tefek kusurlarına bakmamak gerekir.

Atasözü: ak koyunun kara kuzusu da olur

Anlamı: iyi bir ailenin çocuğu kötü de olabilir.

Atasözü: almadan vermek Allah'a mahsus

Anlamı: insan yaptığı herhangi bir şey için mutlaka karşılık bekler.

Atasözü: at görür aksar, su görür susar

Anlamı: meraklı kimse öğrenmek istediği bilgiye ulaşabilmek için her yola başvurur, her kılığa girer.

Atasözü: atın dorusu, yiğidin delisi

Anlamı: atın doru renkli olanı, kişinin ise gözünü budaktan esirgemeyeni makbuldür.

Atasözü: ayı sevdiği yavrusunu hırpalar

Anlamı: hırpalamak her zaman kötülük yapmak için olmaz, sevgiden kaynaklanan hırpalamalar da vardır.

Atasözü: ayıyı (maymunu) fırına (ateşe) atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış

Anlamı: duygusuz insanlar, kendilerini kurtarmak için gerekiyorsa çocuklarını bile tehlikeye atmaktan çekinmezler.

Atasözü: bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)

Anlamı: yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenilemez.

Atasözü: bez alırsan Mısır'dan (Musul'dan), kız alırsan asilden

Anlamı: ne alacaksanız cinsini, aslını biliniz, güvenerek alınız.


Us ile ilgili deyimler

Us ile ilgili deyimler

Aşağıda Us hakkında ve içinde Us kelimesi geçen, Us ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: aç susuz kalmak

Anlamı: 1) yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek; 2) yoksul bir duruma düşmek.

Deyim: altın leğene kan kusmak

Anlamı: varlık içinde hastalık veya sıkıntı çekerek yaşamak.

Deyim: ana baba yavrusu

Anlamı: nazlı büyütülmüş çocuk.

Deyim: anasının körpe kuzusu

Anlamı: pek küçük kucak çocuğu.

Deyim: ar namus tertemiz

Anlamı: utanması olmayan.

Deyim: arpacı kumrusu gibi düşünmek

Anlamı: içinde bulunduğu sorunu nasıl çözeceğini uzun uzun düşünmek: 'Bak, o şoförün yanında arpacı kumrusu gibi düşünen maarif müdürü beye.' -R. N. Güntekin.

Deyim: arzusu kalmak

Anlamı: isteği yerine gelmemek, hevesini alamamak: 'Arzum kaldı toprağında taşında' -Halk türküsü.

Deyim: ayı yavrusu ile oynuyor

Anlamı: alay iri ve yetişkin birinin ufak tefek birine, bir çocuğa el şakası yapması veya gücünü onda denemesi karşısında söylenen bir söz.

Deyim: aynı yolun yolcusu (olmak)

Anlamı: 1) kötü sonları birbirine benzer olan: 'O haspa da aynı yolun yolcusu, elbet birbirlerini kollayacaklar.' -A. İlhan. 2) kaderleri, düşünceleri, davranışları birbirine benzer olan: 'Bu inanç aynı yolun yolcusu olmak niteliğini yitirecek ve siyasal rekabete dönüşecektir.' -M. C. Anday.

Deyim: barut kokusu gelmek

Anlamı: savaş tehlikesi sezilmek.

Deyim: (birine) kan kusturmak

Anlamı: çok eziyet çektirmek: 'Fakat sonra bana haftalarca kan kusturdunuz, dedim.' -R. N. Güntekin.

Deyim: (birine) yuf borusu çalmak

Anlamı: kınama, üzüntü ve nefretini bildirmek.

Deyim: (birini, bir şeyi) musallat etmek

Anlamı: birini, bir başkasının başına bela etmek.

Deyim: (birinin) ağzının kokusunu çekmek

Anlamı: bir kimsenin çekilmez davranışlarına katlanmak.

Deyim: (birinin) ağzının kokusunu çekmek

Anlamı: birinin her türlü isteğine, kaprisine boyun eğmek: 'Onca yıl gurbetin kahrını, gâvurun ağzının kokusunu çekmiştik.' -M. İzgü.

Deyim: (birinin) borusu ötmek

Anlamı: hlk. sözü geçmek, yetkisi olmak.

Deyim: (birinin) borusunu çalmak

Anlamı: çıkar sağladığı kimsenin davasını gütmek.

Deyim: (birinin) canına susamak

Anlamı: birini öldürmeyi istemek.

Deyim: (birinin) kanına susamak

Anlamı: belasını aramak: 'Ben onun kanına susadım diyor, başka bir şey demiyor.' -Y. Kemal.

Deyim: (birinin) kuyusunu kazmak

Anlamı: birinin yıkımına çalışmak, kötü duruma düşmesini istemek: 'Yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın!' -M. Ş. Esendal.