Kelime: Ucun

Anlamlar:


Ucun eş anlamlısı

Ucun hakkında eş anlamlı kelimeler

Ucun eş anlamlısı

ucun kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Ucun zıt anlamlısı

Ucun hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Ucun zıt anlamlısı

Ucun kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Diğer dillerde Ucun

İngilizce: Tip

Spanish: Consejo

German: Ende

French: Conseil

Italian: Suggerimento


Ucun ile ilgili atasözleri

Ucun ile ilgili atasözleri

Aşağıda Ucun hakkında ve içinde Ucun kelimesi geçen, Ucun ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur)

Anlamı: çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.

Atasözü: ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer

Anlamı: güzel insanlar her yerde ilgi çekerler, her zaman onların sözü kabul edilir.

Atasözü: koy avucuma, koyayım avucuna

Anlamı: bize yardımda bulunan, yarar sağlayan kişiye biz de yardımda bulunur, yarar sağlarız.

Atasözü: zahirenin (çiftçinin) ambarı sabanın ucundadır

Anlamı: toprak, iyi sürülürse bol ürün vereceği için iyi sonuç almak isteyen işine dört elle sarılmalıdır.


Ucun ile ilgili deyimler

Ucun ile ilgili deyimler

Aşağıda Ucun hakkında ve içinde Ucun kelimesi geçen, Ucun ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: aklının ucundan bile geçirmemek

Anlamı: hiçbir biçimde düşünmemek.

Deyim: avucunu yalamak

Anlamı: alay umduğunu ele geçirememek: 'Sen avucunu yalarsın! Beni daha fazla rahatsız etme, tamam mı?' -E. Bener.

Deyim: avucunun içi gibi bilmek

Anlamı: bir yeri, bir şeyi çok iyi ve ayrıntılı olarak bilmek: 'Sizin analarınızın, babalarınızın hayat idealini avucumun içi gibi bilirim.' -H. Taner.

Deyim: avucunun içine almak

Anlamı: bir kimseyi baskı ve etkisi altına almak.

Deyim: avuç (avucunu) açmak

Anlamı: 1) dilenmek, para istemek: 'İki gündür yemek yemedim ama daha avuç açmadım.' -N. Hikmet. 2) yardım istemek: 'Elinde böyle bir sanat varken herkes sana avuç açmaktan başka ne yapabilir?' -N. F. Kısakürek.

Deyim: ayağının pabucunu başına giymek

Anlamı: 1) dengi olmayan bir kimseyle evlenmek; 2) değersiz bir kimseyi üstün bir yere geçirmek.

Deyim: (bir işin) ucunu kaçırmak

Anlamı: iş kötüye girmek, çıkmaza girmek.

Deyim: (bir işin veya bir şeyin) ucundan tutmak

Anlamı: 1) bir şeyle meşgul olmak, katkı sağlamak, yardımcı olmak: 'Ömür boyu hiçbir işin ucundan tutmamış insanlar için bile bir yaşlılık fonu düzenlenmiş.' -H. Taner. 2) mec. bir işi yeterince ilgilenmeden, önemsemeden yapmak.

Deyim: (bir şeyin) orucunda olmak

Anlamı: 1) herhangi bir şeyi yemez içmez olmak; 2) bir şeyi yapmaz olmak: 'Ayıplama kardeş, üç gündür lakırtı orucundayım.' -H. R. Gürpınar.

Deyim: (birini) avucunun içinde tutmak

Anlamı: ona istediğini yaptıracak güçte olmak.

Deyim: bohçanın dört ucunu bir araya getirememek

Anlamı: 1) iki yakayı bir araya getirememek; 2) dengeyi sağlayamamak.

Deyim: burnunun ucundan ötesini (ilerisini) görmemek

Anlamı: dar düşünceli olmak.

Deyim: burnunun ucunu görmemek

Anlamı: 1) çok sarhoş olmak; 2) dalgın, dikkatsiz olmak.

Deyim: dilinin ucuna gelmek

Anlamı: söyleyecek duruma gelmek: 'İsmi dilimin ucuna gelir gelmez kalbimden hafif bir cereyanın kopup damarlarıma aktığını duyuyorum.' -E. İ. Benice.

Deyim: dilinin ucunda

Anlamı: bir söz hatırlanacak gibi olup da hatırlanamadığında söylenen bir söz.

Deyim: dudağının ucuna gelmek

Anlamı: hemen söyleyecek durumda olmak: 'Bayram, dudağının ucuna gelen soruyu soramadı.' -A. Kulin.

Deyim: elinde avucunda nesi varsa

Anlamı: 'maddi olarak sahip olduğu her şey' anlamında kullanılan bir söz.

Deyim: iki ucunu bir araya getirememek

Anlamı: gelirle gideri denkleştirememek, işleri düzene koyamamak.

Deyim: ipin ucunu kaçırmak

Anlamı: tkz. yönetimde veya bir şeyi kullanmada gereken ölçüyü yitirmek: 'Bu kadar çalıştığım hâlde, ölçülerim pek mi aykırıdır nedir, yine ipin ucunu kaçırıveririm.' -O. V. Kanık.

Deyim: pabucuna kum dolmak

Anlamı: pabucuna taş kaçmak.