Tur nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Tur kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Tur hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Tur
Kökeni: "Fransızca tour" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Dolaşma
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Yemekten sonra araba ile tura çıktık."
2. Bir sonuca ulaşıncaya kadar yapılan iş
3. Başladığı noktada biten, bir veya daha fazla yere önceden belirlenmiş bir programa göre yapılan seyahat
İçinde Tur geçen birleşik ve kökteş kelimeler: tur operatörü, götürü tur, paket tur, şehir turu
Tur hakkında eş anlamlı kelimeler
Tur eş anlamlısı
tur kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Cins , Çeşit , Türlü , Janr
Tur hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Tur zıt anlamlısı
Tur kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Tur ile ilgili 1 örnek cümle
"Tur" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Tur" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bu tür görüşleri benimsemeyiz
Diğer dillerde Tur
İngilizce: Stroll
Spanish: Paseo
German: Tour
French: Promener
Italian: Passeggiata
Tur ile ilgili atasözleri
Aşağıda Tur hakkında ve içinde Tur kelimesi geçen, Tur ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: aç mezarı yoktur
Anlamı: kişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalmaz, mutlaka bir geçim yolu bulur.
Atasözü: ağır otur ki bey (ağa, molla) desinler
Anlamı: ağırbaşlı ol ki büyüğümüz diye sana saygı göstersinler.
Atasözü: aşık daima bey oturmaz
Anlamı: işi çoğunlukla iyi giden bir kimse, talihinin her zaman ona yâr olamayacağını bilmelidir.
Atasözü: ay görmüşün yıldıza minneti (itibarı) yoktur
Anlamı: bir şeyin çok üstününü, çok güzelini görmüş olan kimse, ondan daha az değerde olanını beğenmez.
Atasözü: bir baş soğan bir kazanı kokutur
Anlamı: kötü bir kişi, kötü bir davranış, kötü bir söz büyük bir topluluğun huzurunu bozmaya yeter.
Atasözü: bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden
Anlamı: oturmayacağını belirten konuk yatıya kalır, yemeyeceğini söyleyen de bir türlü doyurulamaz.
Atasözü: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Anlamı: sözleri ve davranışları birbirini tutmuyor, çelişiyor.
Atasözü: davetsiz gelen döşeksiz oturur
Anlamı: çağrılmadan bir yere giden kimse iyi bir ağırlanma beklememelidir.
Atasözü: destursuz bağa gireni sopa ile kovarlar
Anlamı: bir yere izinsiz girmek veya bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır.
Atasözü: destursuz bağa girenin yediği sopayı Mevla bilir
Anlamı: bir yere izinsiz girmek veya bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır.
Atasözü: deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Anlamı: gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.
Atasözü: dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur
Anlamı: dostlarını olabildiğince çoğalt, düşmanlarını olabildiğince azalt.
Atasözü: durdu durdu, turnayı gözünden vurdu
Anlamı: uzun süre bekledi ancak sonunda isteğini elde etti.
Atasözü: düşün düşün, boktur işin
Anlamı: kötü bir durumdan çıkar yol bulunamadığı zaman söylenen bir söz.
Atasözü: eğri oturup doğru konuşalım
Anlamı: birisine karşı tutumumuz ne olursa olsun doğruyu söylemeliyiz.
Atasözü: gelen gidene rahmet okutur
Anlamı: beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır.
Atasözü: gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş
Anlamı: toplum içine giren bir kimsenin kendi kullanacağı eşyasının değerli olup olmaması başkalarını ilgilendirmez.
Atasözü: gönül verme evliye, eve gider unutur
Anlamı: bir kadın, evli bir erkeğe gönlünü kaptırmamalıdır.
Atasözü: gözlüye gizli yoktur
Anlamı: görmesini bilen kişiden hiçbir şey gizlenemez.
Atasözü: hekimsiz, hâkimsiz memlekette oturma
Anlamı: sağlığın güvencesi hekim, toplumun güvencesi hâkimdir, bu iki güvencenin bulunmadığı yerde yaşamak zordur.
Tur ile ilgili deyimler
Aşağıda Tur hakkında ve içinde Tur kelimesi geçen, Tur ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: açıklığa kavuşturmak
Anlamı: bir konu veya sorunu aydınlatmak, kapalılıktan kurtarmak, anlaşılır duruma getirmek.
Deyim: ağır oturmak
Anlamı: ağırbaşlı olmak.
Deyim: aklına turp sıkayım
Anlamı: tkz. aklına şaşayım: 'Bu soğukta vapurun burasında oturmayı akıl edenin aklına turp sıkayım.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: anası turp (sarımsak), babası şalgam (soğan)
Anlamı: hlk. ne olduğu belirsiz kimselerin çocuğu.
Deyim: aşığı cuk oturmak
Anlamı: işi çok olumlu bir biçim almak.
Deyim: at koşturacak kadar
Anlamı: pek geniş, çok geniş.
Deyim: (bir işin, şeyin) başına oturmak
Anlamı: bir işi yapmaya başlamak, işe koyulmak: 'Kendine güvenini tam bulduğu, oyununu yazabileceğine inandığı gün oturacaktı masanın başına.' -N. Cumalı.
Deyim: bir köşeye oturmak
Anlamı: gelin olmak, evlenmek.
Deyim: bir yol tutturmak
Anlamı: bir davranış, bir tutum biçimi belirlemek: 'Herkes bir yol tutturmuş kendince / Bir düzen kurmuş iyi kötü' -B. Necatigil.
Deyim: (birine) kan kusturmak
Anlamı: çok eziyet çektirmek: 'Fakat sonra bana haftalarca kan kusturdunuz, dedim.' -R. N. Güntekin.
Deyim: (birine) mum tutturmak
Anlamı: aşırı disiplin altına almak.
Deyim: (birinin) gemisi şapa oturmak
Anlamı: iş, düzelemeyecek kadar bozulmak.
Deyim: (birinin) kucağına oturmak
Anlamı: 1) dizlerinin üstüne oturmak; 2) argo yaltaklanmak; 3) argo birinin amaçlarına alet olmak.
Deyim: (birinin) postuna oturmak
Anlamı: bir başkasının makamına geçmek.
Deyim: (birinin) yüreğine oturmak
Anlamı: çok üzmek: 'İşte, yine başındaki bu dert de gelip yüreğine oturmuştu.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: boğazına bir yumruk tıkanmak (gelip oturmak)
Anlamı: konuşamaz olmak, sesi çıkmamak: 'Babasının adı anılınca Ferit'in boğazına bir yumruk tıkandı.' -A. İlhan.
Deyim: boş oturmak
Anlamı: hiçbir işi olmamak.
Deyim: bulup buluşturmak
Anlamı: çaba göstererek bir şeyler sağlamak.
Deyim: bülbül gibi konuşturmak (söyletmek)
Anlamı: itiraf ettirmek: 'Buluştukları zaman da onu bülbül gibi konuşturdu.' -T. Buğra.
Deyim: büzülüp oturmak (kalmak)
Anlamı: bir kenarda çekingen bir tavırla oturmak: 'Ankara'ya kadar bir köşeye büzülüp kaldım.' -A. Gündüz.