Tur nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?


Google News

Yayınlama:2 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Tur kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Tur hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Tur

Kökeni: "Fransızca tour" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. Dolaşma

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Yemekten sonra araba ile tura çıktık."

"Yahya Kemal Beyatlı"

2. Bir sonuca ulaşıncaya kadar yapılan iş

3. Başladığı noktada biten, bir veya daha fazla yere önceden belirlenmiş bir programa göre yapılan seyahat

İçinde Tur geçen birleşik ve kökteş kelimeler: tur operatörü, götürü tur, paket tur, şehir turu


Tur eş anlamlısı

Tur hakkında eş anlamlı kelimeler

Tur eş anlamlısı

tur kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Cins , Çeşit , Türlü , Janr


Tur zıt anlamlısı

Tur hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Tur zıt anlamlısı

Tur kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Tur ile ilgili 1 örnek cümle

"Tur" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Tur" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Bu tür görüşleri benimsemeyiz


Diğer dillerde Tur

İngilizce: Stroll

Spanish: Paseo

German: Tour

French: Promener

Italian: Passeggiata


Tur ile ilgili atasözleri

Tur ile ilgili atasözleri

Aşağıda Tur hakkında ve içinde Tur kelimesi geçen, Tur ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: aç mezarı yoktur

Anlamı: kişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalmaz, mutlaka bir geçim yolu bulur.

Atasözü: ağır otur ki bey (ağa, molla) desinler

Anlamı: ağırbaşlı ol ki büyüğümüz diye sana saygı göstersinler.

Atasözü: aşık daima bey oturmaz

Anlamı: işi çoğunlukla iyi giden bir kimse, talihinin her zaman ona yâr olamayacağını bilmelidir.

Atasözü: ay görmüşün yıldıza minneti (itibarı) yoktur

Anlamı: bir şeyin çok üstününü, çok güzelini görmüş olan kimse, ondan daha az değerde olanını beğenmez.

Atasözü: bir baş soğan bir kazanı kokutur

Anlamı: kötü bir kişi, kötü bir davranış, kötü bir söz büyük bir topluluğun huzurunu bozmaya yeter.

Atasözü: bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden

Anlamı: oturmayacağını belirten konuk yatıya kalır, yemeyeceğini söyleyen de bir türlü doyurulamaz.

Atasözü: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!

Anlamı: sözleri ve davranışları birbirini tutmuyor, çelişiyor.

Atasözü: davetsiz gelen döşeksiz oturur

Anlamı: çağrılmadan bir yere giden kimse iyi bir ağırlanma beklememelidir.

Atasözü: destursuz bağa gireni sopa ile kovarlar

Anlamı: bir yere izinsiz girmek veya bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır.

Atasözü: destursuz bağa girenin yediği sopayı Mevla bilir

Anlamı: bir yere izinsiz girmek veya bir işe izinsiz el atmak kötü karşılanır.

Atasözü: deveyi yardan uçuran bir tutam ottur

Anlamı: gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.

Atasözü: dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur

Anlamı: dostlarını olabildiğince çoğalt, düşmanlarını olabildiğince azalt.

Atasözü: durdu durdu, turnayı gözünden vurdu

Anlamı: uzun süre bekledi ancak sonunda isteğini elde etti.

Atasözü: düşün düşün, boktur işin

Anlamı: kötü bir durumdan çıkar yol bulunamadığı zaman söylenen bir söz.

Atasözü: eğri oturup doğru konuşalım

Anlamı: birisine karşı tutumumuz ne olursa olsun doğruyu söylemeliyiz.

Atasözü: gelen gidene rahmet okutur

Anlamı: beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır.

Atasözü: gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş

Anlamı: toplum içine giren bir kimsenin kendi kullanacağı eşyasının değerli olup olmaması başkalarını ilgilendirmez.

Atasözü: gönül verme evliye, eve gider unutur

Anlamı: bir kadın, evli bir erkeğe gönlünü kaptırmamalıdır.

Atasözü: gözlüye gizli yoktur

Anlamı: görmesini bilen kişiden hiçbir şey gizlenemez.

Atasözü: hekimsiz, hâkimsiz memlekette oturma

Anlamı: sağlığın güvencesi hekim, toplumun güvencesi hâkimdir, bu iki güvencenin bulunmadığı yerde yaşamak zordur.


Tur ile ilgili deyimler

Tur ile ilgili deyimler

Aşağıda Tur hakkında ve içinde Tur kelimesi geçen, Tur ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: açıklığa kavuşturmak

Anlamı: bir konu veya sorunu aydınlatmak, kapalılıktan kurtarmak, anlaşılır duruma getirmek.

Deyim: ağır oturmak

Anlamı: ağırbaşlı olmak.

Deyim: aklına turp sıkayım

Anlamı: tkz. aklına şaşayım: 'Bu soğukta vapurun burasında oturmayı akıl edenin aklına turp sıkayım.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: anası turp (sarımsak), babası şalgam (soğan)

Anlamı: hlk. ne olduğu belirsiz kimselerin çocuğu.

Deyim: aşığı cuk oturmak

Anlamı: işi çok olumlu bir biçim almak.

Deyim: at koşturacak kadar

Anlamı: pek geniş, çok geniş.

Deyim: (bir işin, şeyin) başına oturmak

Anlamı: bir işi yapmaya başlamak, işe koyulmak: 'Kendine güvenini tam bulduğu, oyununu yazabileceğine inandığı gün oturacaktı masanın başına.' -N. Cumalı.

Deyim: bir köşeye oturmak

Anlamı: gelin olmak, evlenmek.

Deyim: bir yol tutturmak

Anlamı: bir davranış, bir tutum biçimi belirlemek: 'Herkes bir yol tutturmuş kendince / Bir düzen kurmuş iyi kötü' -B. Necatigil.

Deyim: (birine) kan kusturmak

Anlamı: çok eziyet çektirmek: 'Fakat sonra bana haftalarca kan kusturdunuz, dedim.' -R. N. Güntekin.

Deyim: (birine) mum tutturmak

Anlamı: aşırı disiplin altına almak.

Deyim: (birinin) gemisi şapa oturmak

Anlamı: iş, düzelemeyecek kadar bozulmak.

Deyim: (birinin) kucağına oturmak

Anlamı: 1) dizlerinin üstüne oturmak; 2) argo yaltaklanmak; 3) argo birinin amaçlarına alet olmak.

Deyim: (birinin) postuna oturmak

Anlamı: bir başkasının makamına geçmek.

Deyim: (birinin) yüreğine oturmak

Anlamı: çok üzmek: 'İşte, yine başındaki bu dert de gelip yüreğine oturmuştu.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: boğazına bir yumruk tıkanmak (gelip oturmak)

Anlamı: konuşamaz olmak, sesi çıkmamak: 'Babasının adı anılınca Ferit'in boğazına bir yumruk tıkandı.' -A. İlhan.

Deyim: boş oturmak

Anlamı: hiçbir işi olmamak.

Deyim: bulup buluşturmak

Anlamı: çaba göstererek bir şeyler sağlamak.

Deyim: bülbül gibi konuşturmak (söyletmek)

Anlamı: itiraf ettirmek: 'Buluştukları zaman da onu bülbül gibi konuşturdu.' -T. Buğra.

Deyim: büzülüp oturmak (kalmak)

Anlamı: bir kenarda çekingen bir tavırla oturmak: 'Ankara'ya kadar bir köşeye büzülüp kaldım.' -A. Gündüz.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

TurT ile başlayan kelimelerTu ile başlayan kelimelerNe demekSözlükEş anlamlı kelimelerZıt anlamlı kelimelerAtasözleriDeyimlerÖrnek cümleler