Tuhaf nedir? Türkçe anlamı ne demek?

Kelime: Tuhaf

Kökeni: "Arapça tuḥaf" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. Acayip

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı."

"Tarık Buğra"

2. Şaşılacak, garip

3. Güldürücü

Örnek: "Kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış."

"Abdülhak Şinasi Hisar"

4. Gülünç

Örnek: "Bu kıyafetle tuhaf oluyorsun."

5. Anlaşılmaz

Örnek: "Tuhaf çocuk, günü gününe uymuyor."

6. Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz

Özelliği / Tipi / Türü: ünlem

Örnek: "Tuhaf! Her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor."

"Ahmet Haşim"

Tuhaf hakkında eş anlamlı kelimeler

Tuhaf eş anlamlısı

tuhaf kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : acayip , garip , şaşılacak , güldürücü , gülünç , anlaşılmaz

Tuhaf hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Tuhaf zıt anlamlısı

Tuhaf kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

Tuhaf ile ilgili 5 örnek cümle

"Tuhaf" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Tuhaf" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Tuhaf bir görünüşü vardı

2. Onun tuhaf davranışları vardır

3. Onun tuhaf öykülerini dinlemeye alışmıştık

4. Palyaçolar gibi tuhaf giysiler giymişlerdi

5. Tuhaf insanlarla dostluk zordur

Diğer dillerde Tuhaf

İngilizce: Strange

Spanish: Extraño

German: Seltsam

French: Étrange

Italian: Strano

Tuhaf ile ilgili atasözleri

Aşağıda Tuhaf hakkında ve içinde Tuhaf kelimesi geçen, Tuhaf ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Tuhaf ile ilgili deyimler

Aşağıda Tuhaf hakkında ve içinde Tuhaf kelimesi geçen, Tuhaf ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (bir şey birinin) tuhafına gitmek

Anlamı: o şeyi tuhaf bulmak: 'Ömründe bu kadar tuhafına giden söz işitmemiş olduğunu söylerdi.' -A. Ş. Hisar.

Deyim: işin tuhafı

Anlamı: işin tuhaf olan yanı: 'İşin tuhafı, tek perdesi kalkmış fayton penceresinde görünen silindir şapkalı adam da altın dişlerini göstere göstere kahkahalar atıyor.' -A. Ağaoğlu.