Kelime: Tez
Kökeni: "Farsça tīz" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Çabuk olan, süratli
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
2. Süratli bir biçimde
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
Örnek: "Dost ben gidersem de yaşın yaşın ağlama / Bu muhabbet bize tez ayrılık getirir"
İçinde Tez geçen birleşik ve kökteş kelimeler: tez beri, tez canlı, tez vakit, tezelden, canı tez, içi tez
2. Sav
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Mantık
3. Üniversitelerde öğrencilerin veya öğretim üyelerinin hazırlayıp bazen bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel eser
Örnek: "Tezini mitolojiden hazırlayan gözlüklü bir delikanlı."
İçinde Tez geçen birleşik ve kökteş kelimeler: bitirme tezi

Tez hakkında eş anlamlı kelimeler
Tez eş anlamlısı
tez kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Süratli , Sav

Tez hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Tez zıt anlamlısı
Tez kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde Tez
İngilizce: Thesis
Spanish: Tesis
German: Dissertation
French: Thèse
Italian: Tesi

Tez ile ilgili atasözleri
Aşağıda Tez hakkında ve içinde Tez kelimesi geçen, Tez ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: arpacıya borç eden ahırını tez satar
Anlamı: bir iş borçla sağlıklı bir biçimde yürütülemez.
Atasözü: baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana
Anlamı: kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek malı, kendisinin kazandığı maldır.
Atasözü: boka nispetle tezek amberdir
Anlamı: çok kötü bir şeyin yanında, ondan daha az kötü olanı güzel görünür.
Atasözü: çok koşan çabuk (çok, tez) yorulur
Anlamı: sürekli çalışabilmek ve sonuç elde edebilmek için harcanan çabanın yormayacak ölçüde olması gerekir.
Atasözü: eğreti ata binen tez iner
Anlamı: ödünç alınmış araçlarla girişilen işler çok kez yürütülemez.
Atasözü: eğreti kuyruk tez kopar
Anlamı: temeli olmayan işlere güvenilmez.
Atasözü: el ağzına bakan, karısını tez boşar
Anlamı: kişi, özel hayatı ile ilgili ciddi konularda başkasının düşüncesiyle değil kendi düşünceleriyle karar vermelidir.
Atasözü: emanet ata binen tez iner
Anlamı: ödünç alınmış araçlarla girişilen işler çok kez yürütülemez.
Atasözü: hızlı sağanak tez geçer
Anlamı: büyük bir hızla başlayan şeyler az sürer.
Atasözü: kara haber tez duyulur
Anlamı: ölüm gibi kötü haber çabuk yayılır.
Atasözü: kötü haber tez duyulur
Anlamı: ölüm gibi kötü haber çabuk yayılır.
Atasözü: martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye
Anlamı: herkes, ortam ve koşulların işine uygun olmasını bekler veya ister.
Atasözü: sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana
Anlamı: hakkıyla yararlanılacak bir şeyin meydana gelmesi için birtakım ögelerin bir araya gelmesi gerektir; kişi kendi emeği ile kazanç sağlayıp bunu baba malına katmıyorsa babasından kalan mal tez tükenir.
Atasözü: sayılı günler (gün) tez (çabuk) geçer
Anlamı: bir işin yapılması veya gerçekleşmesi için konulmuş olan belli bir süre çabucak geçer.
Atasözü: yanık yerin otu tez biter
Anlamı: kişinin yüreğini yakan acı, az zaman sonra küllenir, yerini yeni ve neşeli duygulara bırakır.

Tez ile ilgili deyimler
Aşağıda Tez hakkında ve içinde Tez kelimesi geçen, Tez ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: bugünden tezi yok
Anlamı: hemen şimdi, derhâl: 'Bugünden tezi yok, şimdi buradan çıkıp oraya gidiyorum.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: parantez açmak
Anlamı: söz veya yazının içine, sözü edilen konu ile ilgili bir bölüm koymak. 2) mec. anlatılan konudan farklı bir şey söyleneceği zaman kullanılan bir söz: 'Şimdi burada yeni bir uzun parantez açmak ve bu dağ gezintisi hikâyesinden çok gerilere dönmek ihtiyacını duyuyorum.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: şimdiden tezi yok
Anlamı: vakit geçirmeden, hemen şimdi.
Deyim: tezada düşmek
Anlamı: bir sözü öbürünü tutmamak.
Deyim: tezgâh açmak
Anlamı: seyyar satıcı, herhangi bir yere tezgâhını kurmak.
Deyim: tezgâhı kurmak
Anlamı: 1) işe başlamak üzere çalışma araçlarını hazırlamak, çalışmaya başlamak; 2) argo yasal olmayan bir işi gerçekleştirebilmek için yalan dolanla aldatmaya, kandırmaya çalışmak.
Deyim: tezgâhtarlık etmek
Anlamı: bir şeyi beğendirmeye çalışmak için fazlaca konuşmak, lüzumsuz yere övmek, methetmek.
Deyim: tezkere almak
Anlamı: ask. askerlik görevini tamamlayarak bunu bildiren bir belge almak.
Deyim: tezkere bırakmak
Anlamı: ask. askerlik görevini bitirdiği hâlde orduda çalışmasını sürdürmek, orduda kalmak.
Deyim: tezkeresini eline vermek
Anlamı: işine son vermek, kovmak.
Deyim: tezkiyesini düzeltmek
Anlamı: ahlakça kötü tanınmışken durumunu düzeltmek.
Deyim: tezvir çıkarmak
Anlamı: birisi hakkında kovculuk etmek.
Deyim: yarından tezi yok
Anlamı: gecikmeksizin, hemen: 'Yarından tezi yok, gitmeniz için icap edenleri yapmaya başlamalısınız.' -F. R. Atay.