Taşmak kısaca sözlük anlamı ne demek?
Taşmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Taşmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Taşmak
Anlamlar:
1. Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı."
2. Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak
3. Bir yere veya şeye sığmamak
Örnek: "Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı."
4. İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak
Örnek: "Gösteri o kadar güzeldi ki seyirciler salondan taşmıştı."
5. Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu?"
Taşmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Taşmak eş anlamlısı
taşmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Kükremek, Azmak , Tuğyan olmak
Taşmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Taşmak zıt anlamlısı
Taşmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Taşmak ile ilgili 6 örnek cümle
"Taşmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Taşmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Süt kaynarken iki kez taştı
2. Sel sularıyla ırmak sık sık taşardı
3. Camın taşan bölümünü kesip masaya uydurduk
4. Kalabalık salondan taştı
5. Sözleri karşısında taşıp onu tokatlamak istemiştim
6. Gözlerinden sevinç taşan insanlar sevilir
Diğer dillerde Taşmak
İngilizce: Flow
Spanish: Flujo
German: Überlauf
French: Flux
Italian: Flusso
Taşmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Taşmak hakkında ve içinde Taşmak kelimesi geçen, Taşmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Taşmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Taşmak hakkında ve içinde Taşmak kelimesi geçen, Taşmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: dolup taşmak
Anlamı: 1) gereğinden çok olmak, gereğinden çok kaplamak: 'Dışarıda bulutsuz bir temmuz göğü, öğle güneşinin yakıcı aydınlığıyla dolup taşıyordu.' -N. Cumalı. 2) çok kalabalık olmak: Millî takımın karşılaşmalarında stadyumlar dolup taşıyor.
Deyim: sabrı taşmak (tükenmek)
Anlamı: artık katlanamaz, dayanamaz duruma gelmek, sabrı kalmamak: 'Sabrı tükenmiş olanlardan birkaçı, birden söze başlamak istedilerse de reis izin vermedi.' -M. Ş. Esendal.