Sudan nedir? Sudan anlamı ne demek?
Sudan kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Sudan hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Sudan
Anlamlar:
1. Baştan savma, inandırıcı olmaktan uzak olan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi."
İçinde Sudan geçen birleşik ve kökteş kelimeler: sudan bahane, sudan cevap, sudan sebep, havadan sudan
Sudan hakkında eş anlamlı kelimeler
Sudan eş anlamlısı
sudan kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Sudan hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Sudan zıt anlamlısı
Sudan kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Sudan ile ilgili 2 örnek cümle
"Sudan" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Sudan" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Sudan bir nedenle insanı hemen suçlardı
2. Çok sudan bir çalışmayla profesör olmuştu
Diğer dillerde Sudan
İngilizce: Slight
Spanish: Ligero
German: Sudan
French: Léger
Italian: Leggero
Sudan ile ilgili atasözleri
Aşağıda Sudan hakkında ve içinde Sudan kelimesi geçen, Sudan ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: dibi görünmeyen sudan geçme
Anlamı: bir işe girişirken her yönünü iyice araştır.
Atasözü: hıyar akçesiyle alınan eşeğin ölümü sudan olur
Anlamı: çok ucuza alınan mal, çürük, işe yaramaz çıkar.
Sudan ile ilgili deyimler
Aşağıda Sudan hakkında ve içinde Sudan kelimesi geçen, Sudan ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak
Anlamı: hiçbir iş yapmamak: 'Anneciğim, hayatımı kazandığımda senin elini sıcak sudan soğuk suya sokturmam.' -A. Kutlu.
Deyim: eşek sudan gelinceye kadar dövmek
Anlamı: tkz. adamakıllı dövmek: 'Uslu otur yoksa ufak bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin kırılır, anladın mı?' -R. H. Karay.
Deyim: keçesini sudan çıkarmak
Anlamı: güç olan bir işi, durumu yoluna koyarak rahatlamak.
Deyim: pusudan çıkmak
Anlamı: 1) kurulan pusudan kurtulmak; 2) kuracağı pusudan vazgemek: 'Müdürün derviş tabiatlı olduğunu öğrenince teker teker pusudan çıkmaya başladılar.' -K. Korcan.
Deyim: sudan çıkmış balığa dönmek
Anlamı: herhangi bir sebeple ne yapacağını bilememek, çok şaşırmak: 'Yaşama adım attılar mı sudan çıkmış balığa dönerler. Ya yetenekleri değerlendirilmezse bu yeni çevrede? Ya saygı görmezlerse?' -T. Uyar.
Deyim: sudan geçirmek
Anlamı: 1) herhangi bir şeyi üstünkörü yıkamak; 2) sabunlu çamaşırı durulamak.