Kelime: Sokmak

Anlamlar:

1. İçine veya arasına girmesini sağlamak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

2. Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak

Özelliği / Tipi / Türü: -e

Örnek: "Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu."

"Falih Rıfkı Atay"

3. Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak

4. Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek

Örnek: "Otların arasında bacaklarını yılan sokar."

"Reşat Nuri Güntekin"

5. Yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek

Özelliği / Tipi / Türü: -e - Nesnesiz

Örnek: "Ülkeye kaçak eşya sokmak."

6. Belli etmeden kötü bir malı vermek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Satıcı, elmaların çürüklerini sokmuş."

7. Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek

Özelliği / Tipi / Türü: -e - Nesnesiz - Mecaz Anlam

Örnek: "Asım fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken araya: -Olmaz mı? Ne dersiniz?- gibi sualler soruyor, cevap istiyordu."

"Refik Halit Karay"

8. Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

İçinde Sokmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: baldırsokan


Sokmak eş anlamlısı

Sokmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Sokmak eş anlamlısı

sokmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : saplamak , çakı , bıçak , zehirlemek , böcek


Sokmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Sokmak zıt anlamlısı

sokmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : çıkarmak


Sokmak ile ilgili 5 örnek cümle

"Sokmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Sokmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Elini torbaya sokup bir numara çekti

2. Oğlunu bankaya sokmak istiyordu

3. Kapıcı satıcıları apartmana kendi sokuyormuş

4. Hastaneye yiyecek sokmak yasaktır

5. Yurda kaçak mal sokmak isterken yakalandı


Diğer dillerde Sokmak

İngilizce: Get

Spanish: Conseguir

German: Einfügen

French: Obtenir

Italian: Ottenere


Sokmak ile ilgili atasözleri

Sokmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Sokmak hakkında ve içinde Sokmak kelimesi geçen, Sokmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Sokmak ile ilgili deyimler

Sokmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Sokmak hakkında ve içinde Sokmak kelimesi geçen, Sokmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: arı gibi sokmak

Anlamı: iğnelemek, acı söz söylemek.

Deyim: başını belaya sokmak

Anlamı: birini, kötü sonuçlar verecek bir duruma itmek: 'Ayrıca benim başımı belaya sokmaktan da çekinmiş olabilir.' -A. Ümit.

Deyim: başını derde sokmak

Anlamı: sıkıntılı bir duruma girmek veya getirilmek.

Deyim: (bir işe) burnunu sokmak

Anlamı: gerekmeden her işe karışmak: 'Bir kere burnumu sokmuştum işin içine, sonuna kadar gitmekten başka çare yoktu.' -E. Bener.

Deyim: (bir yere) başını sokmak

Anlamı: barınacak bir yer bulmak: 'Çok şükür başımızı bir yere soktuk, şimdilik tatlı söyleyelim tatlı yiyelim.' -Z. Selimoğlu.

Deyim: (birine) felfelek sokmak

Anlamı: birini kuşkuya düşürmek: 'Sen beni bekle, bir gün seni alırım diye kıza bir felfelek sokmuş.' -R. N. Güntekin.

Deyim: (birine) fit vermek (sokmak)

Anlamı: 1) birini başkasına karşı kışkırtmak, arayı açmak; 2) kuşku uyandırmak: 'Muhtar, paraları alıp kaçmış olmasınlar diye zihnine bir fit sokmaya bakıyor.' -R. N. Güntekin.

Deyim: cendereye sokmak

Anlamı: manevi baskı altına almak: 'Böyle sabit bir görüş tarzı, fikir ve hayali bir cendereye sokmak demektir.' -N. Hikmet.

Deyim: çıkmaza sokmak

Anlamı: bir işi, bir durumu çözümlenemez, güç bir duruma getirmek: 'Bu çelişki, kıyafetinin seçimi konusunda onu çıkmaza sokuyordu.' -N. Bezmen.

Deyim: çivi sokmak (sürmek)

Anlamı: bir işin olmasında engel, güçlük çıkarmak: 'Bakanlıktan biri bir çivi sürer diye korkuyor.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: çomak sokmak (koymak)

Anlamı: bir işi aksatan, engelleyen davranışta bulunmak.

Deyim: dertsiz başını derde sokmak

Anlamı: bir derdi yokken gereksiz yere üzüntü veren bir işe girişmek.

Deyim: deve kuşu gibi başını kuma sokmak (gömmek)

Anlamı: 1) bir tehlike, bir olay karşısında yararlı olmayacağı apaçık ortada olan kaçamak bir yola sapmak; 2) başkalarını aldattığını sanarak kendisini aldatmak.

Deyim: devreye sokmak

Anlamı: işin içine girdirmek, karıştırmak.

Deyim: diliyle sokmak

Anlamı: bir kimseye ağır ve kırıcı sözler söylemek.

Deyim: düzen vermek (düzene koymak, düzene sokmak)

Anlamı: 1) düzenlemek, dağınıklıktan kurtarmak: 'Onun kendi yaşayışına yeni bir düzen vermesi gerekiyordu.' -T. Buğra. 'Yatak odasını düzene sokmakla meşguldü.' -R. H. Karay. 2) akort etmek: 'Şu sazıma bir düzen ver.' -Âşık Ali İzzet.

Deyim: elini arı kovanına sokmak

Anlamı: elini taşın altına koymak.

Deyim: elini taşın altına koymak (sokmak)

Anlamı: bir konuda sorumluluk üstlenmek.

Deyim: fitne sokmak

Anlamı: ara bozmak, insanları birbirine katmak.

Deyim: gözüne sokmak

Anlamı: bir kimsenin görmediği veya bulamadığı bir şeyi, ona sert bir tavırla göstermek.