Sine ne demek? Sine Türkçe anlamı nedir?
Sine kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Sine hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Sine
Kökeni: "Farsça sīne" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Göğüs
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Gönül, yürek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar"
3. Bağır, iç
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir?"
İçinde Sine geçen birleşik ve kökteş kelimeler: sineyimillet
Sine hakkında eş anlamlı kelimeler
Sine eş anlamlısı
sine kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : iç, bağır, yürek, gönül, göğüs
Sine hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Sine zıt anlamlısı
Sine kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Sine ile ilgili 1 örnek cümle
"Sine" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Sine" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bu toprağın sinesinde niceleri yatmaktadır
Diğer dillerde Sine
İngilizce: Sine
Spanish: Sinusoidal
German: Sine
French: Sine
Italian: Sine
Sine ile ilgili atasözleri
Aşağıda Sine hakkında ve içinde Sine kelimesi geçen, Sine ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine
Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.
Atasözü: anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
Anlamı: anlayışlı kimseleri en küçük bir söz bile etkiler oysa anlayışsız kimselere ne söylense yararsızdır.
Atasözü: at binicisine (sahibine) göre kişner (eşinir)
Anlamı: insanlar başlarında bulunan kişinin etkisi altında kalarak onun tutumuna göre davranırlar.
Atasözü: bal olan yerde sinek de olur (bulunur)
Anlamı: güzel şeylerin çevresinde, ondan yararlanmak isteyen asalaklar dolaşır.
Atasözü: el elin nesine, gülerek gider yasına
Anlamı: bir kimsenin acısı, başkalarının umurunda değildir.
Atasözü: herkes gider Mersin'e, biz gideriz tersine
Anlamı: bir işin bilerek ters yapıldığını, yolunda yapılmadığını anlatır.
Atasözü: katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
Anlamı: kötü asıllı şey ve kişi iyiye dönmez.
Atasözü: nefesine güvenen borazancıbaşı olur
Anlamı: başarabileceğinize eminseniz büyük işlere girişiniz.
Atasözü: pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir
Anlamı: malı güzel olan kimse için müşteri kaygısı yoktur, onun malına uzak yerlerden bile istekli çıkar.
Atasözü: sinek küçüktür ama mide bulandırır
Anlamı: önemsiz, küçük gibi görünen bir şey kötü ve olumsuz bir izlenim yaratır.
Atasözü: sinek pekmezciyi tanır
Anlamı: işini bilen kişi, yararlanacağı kimseyi bilir.
Sine ile ilgili deyimler
Aşağıda Sine hakkında ve içinde Sine kelimesi geçen, Sine ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aklının bir köşesine yazmak
Anlamı: ileride hatırlamak üzere belleğine almak.
Deyim: başının çaresine bakmak
Anlamı: kimseden yardım görmeden kendi işini kendi yapmak.
Deyim: (bir iş veya durum) tersine dönmek
Anlamı: beklenildiği, umulduğu gibi gerçekleşmemek, aksi olmak: 'Ya hesapları tersine dönüverirse o vakit başımıza gelecek belada ortağız kardeşim!.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: (bir iş veya durum) tersine gitmek
Anlamı: 1) istenildiği gibi gerçekleşmemek, iyi sonuç vermemek; 2) bir işten veya bir durumdan hoşlanmamak: 'Kızların keman çalması benim o zamanlar bir tersime giderdi.' -H. Taner.
Deyim: (bir işin) ilerisine gitmek
Anlamı: bir işin sonuna kadar gitmek.
Deyim: (bir şeyi) nefsine yedirememek
Anlamı: bir şey yapmayı kendisi için ağır, onur kırıcı bulmak: 'Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: (bir şeyin) çaresine bakmak
Anlamı: gerekeni yapmak, çözüm yolu aramak: 'Sıkboğaz etme çocuğum. Bir çaresine bakacağız. Ben annenle konuşurum.' -M. Yesari.
Deyim: (bir şeyin) pençesine düşmek
Anlamı: yakalanmak: 'Karaborsa davalarında ise bunların nüfuzları sıfırdan aşağıdır çünkü bu hususta birçoğu Millî Korunma'nın pençesine düşmeye namzettir.' -H. E. Adıvar.
Deyim: (birini) terkisine almak
Anlamı: üzerinde bulunduğu atın sağrısına bindirmek: 'Sonra atlarının terkisine aldılar, benimle beraber kaçtılar.' -H. Taner.
Deyim: (birinin) ensesine yapışmak
Anlamı: yakalayıp sıkıştırmak: 'Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar, seni deliğe tıkarlar.' -Y. K. Beyatlı.
Deyim: (birinin) tepesine binmek (çıkmak)
Anlamı: genellikle kendinden daha güçsüz kimseleri ezmek, kötü davranmak: 'Böyle kız gibi nazik bir zabiti askerler sayarlar mı? Askerlerimiz tepenize çıkıyordur, nedir?' -R. N. Güntekin.
Deyim: (birinin) tepesine dikilmek
Anlamı: başına dikilmek.
Deyim: (birinin) zayiçesine bakmak
Anlamı: bir inanışa göre, yıldızlara bakarak birinin gelecekteki talihini anlamak.
Deyim: burnu çenesine değmek
Anlamı: çok yaşlanmak: 'Bu kez gelen, burnu çenesine değmiş bir acuzeydi.' -İ. O. Anar.
Deyim: cinleri (cin) tepesine çıkmak (binmek)
Anlamı: çok kızmak: 'Gidip oyunu seyretmiş. Seyretmiş ama, bütün cinleri de tepesine çıkmış, ağızlarının payını vermiş.' -N. Meriç. 'Biraz fazlaca gülsen, bir parça kısa giysen cin tepesine biniyor.' -O. Kemal.
Deyim: çenesine vurmak
Anlamı: aşırı derecede konuşmak, gevezelik etmek.
Deyim: çorbaya sinek düşmek
Anlamı: işin tadı kaçmak, yeteri kadar iyi ve güzel olmadığı anlaşılmak: 'Bu canım yolların, bu sevimli yapıların harcına dünyamızdan nasibini almamış yüz binlerce insanın alın teri karıştığı akla gelince çorbaya sinek düşüyor.' -B. R. Eyuboğlu.
Deyim: damdan düşercesine
Anlamı: birdenbire ve yersiz olarak: 'Baba çocuğunun bu damdan düşercesine cevabına kızdı.' -İ. H. Baltacıoğlu.
Deyim: derisine sığmaz
Anlamı: çok kibirli.
Deyim: eli cebine (cüzdanına veya kesesine) gitmemek (varmamak)
Anlamı: çok cimri olmak.