Kelime: Sıkmak

Anlamlar:

1. Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

Örnek: "Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor."

"Ömer Seyfettin"

2. Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak

Örnek: "Limon sıkmak. Üzüm sıkmak."

3. Dar gelmek

Örnek: "Belimi sıktı kemer"

"Halk türküsü"

4. Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek

Örnek: "Yangına su sıkmak."

5. Silahla ateş etmek

Örnek: "Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş."

"Hüseyin Rahmi Gürpınar"

6. Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak

Örnek: "Çocuğu çok sıkıyorlar."

7. Sıkıntı vermek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "İhtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım."

"Ömer Seyfettin"

8. Yalan söylemek

Özelliği / Tipi / Türü: Argo


Sıkmak eş anlamlısı

Sıkmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Sıkmak eş anlamlısı

sıkmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : püskürtmek , zorlamak , bunaltmak , üzmek


Sıkmak zıt anlamlısı

Sıkmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Sıkmak zıt anlamlısı

Sıkmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Sıkmak ile ilgili 6 örnek cümle

"Sıkmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Sıkmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Zeytini sıkmak, zeytinyağı çıkarmak çok eskiden bilinir

2. Ayakkabı ayağını sıkıyormuş

3. İtfaiye eri yangına su sıkıyordu

4. İki el tabanca sıktı

5. Öğrenciyi sıkmak, verimi düşürür

6. Kötü roman insanı sıkıyor


Diğer dillerde Sıkmak

İngilizce: Bore

Spanish: Aburrido

German: Quetschen

French: Alésage

Italian: Annoiare



Sıkmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Sıkmak hakkında ve içinde Sıkmak kelimesi geçen, Sıkmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Sıkmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Sıkmak hakkında ve içinde Sıkmak kelimesi geçen, Sıkmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: ayağına sıkmak

Anlamı: ayağına ateş ederek tehdit amacıyla gözdağı vermek.

Deyim: boğazını sıkmak

Anlamı: bunaltmak, sıkıntı vermek: 'Müfit, boğazını sıkan büyük öfke ile titreyerek başını çevirdi.' -P. Safa.

Deyim: can sıkmak

Anlamı: 1) bıkkınlık vermek: 'Adam sizin çok can sıktığınızı, çok anlayışsız ve inatçı olduğunuzu ifade etmek üzere ters bir bakışla bakıyor yüzünüze.' -İ. Özel. 2) huzur bozmak: 'Hani hakikati bilmek iyi şeydir ama bu kadarı da onu değiştiremediğiniz için, can sıkıyor.' -N. Hikmet.

Deyim: canını sıkmak

Anlamı: sözlerle veya davranışlarla kişinin neşesini kaçırmak, huzurunu bozmak: 'Serbestçe birisi olursa sizin canınızı sıkar.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: dişini sıkmak

Anlamı: darlığa, sıkıntıya dayanmak, katlanmak: 'Hele biraz dişini sık, hepsi yoluna girer.' -R. H. Karay.

Deyim: el sıkmak

Anlamı: selamlaşmak için birinin elini tutmak.

Deyim: hortum sıkmak

Anlamı: yangına su sıkmak.

Deyim: içini sıkmak

Anlamı: sıkıntı vermek: 'Fakat bu lakırtı Rabia'nın içini sıkar.' -H. E. Adıvar.

Deyim: karanfili sıkmak

Anlamı: argo tehlikelere ve güçlüklere göğüs gerebilmek.

Deyim: kemer (kemerini) sıkmak

Anlamı: sıkı para politikası anlayışıyla daha az tüketmek.

Deyim: kendini sıkmak

Anlamı: kendini zorlamak, çaba göstermek: 'Ben kendimi sıkarak istidadımdan daha çok şen görünmeye çalışıyordum.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: kubur sıkmak

Anlamı: silah atmak, tabanca sıkmak: 'Oğlum, ben karanlığa kubur sıkmam.' -H. R. Gürpınar.

Deyim: kurşun sıkmak

Anlamı: silahı ateşlemek, mermi yakmak: 'Az bir sürede bütün köy bu kurşunları sıkanın Hasan olduğunu öğrendi.' -Y. Kemal.

Deyim: mavra atmak (sıkmak)

Anlamı: 1) gevezelik etmek; 2) palavra atmak.

Deyim: palavra atmak (savurmak, sıkmak)

Anlamı: argo 1) abartarak konuşmak, büyük başarılardan söz etmek: 'Yalana yakın palavralar savurmaktan kendini alamayan Ragıp Bey, bu sefer tamamıyla masumdu.' -Y. K. Karaosmanoğlu. 2) uydurma, asılsız bir söz veya haberi gerçekmiş gibi ortaya atmak.

Deyim: tatlı canını sıkmak

Anlamı: gereksiz şeylere üzülmek ve bunları dert edinmek.

Deyim: ümüğünü sıkmak

Anlamı: ümüğüne sarılmak.