Sıkışmak anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?

Kelime: Sıkışmak

Anlamlar:

1. Kalabalıktan dolayı birbirine çok yaklaşmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Üç hademe, ebe, hasta bakıcı merdivenin orta sahanlığında sıkışmışlar, sedyeyi çevirmeye çalışıyorlar."

"Memduh Şevket Esendal"

2. İki şey arasında kalmak

Örnek: "Parmağı kapıya sıkışmış."

3. Yerinden oynamamak

Örnek: "Vida sıkışmış."

4. Dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak

Örnek: "Karşıda apartmanın köşesine sıkışmış baraka kahveden bir adam, bir kürek ateş çıkardı."

"Memduh Şevket Esendal"

5. Zor bir durumda kalmak

Örnek: "Osmanlı İmparatorluğu sıkışınca üç milyon asker çıkarabiliyordu."

"Etem İzzet Benice"

6. Sıkıntı ve darlık vermek, çarpıntı duymak

Örnek: "Göğsü sıkışmış."

7. Tuvalet ihtiyacı gelmek

İçinde Sıkışmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: sıkış tıkış

Sıkışmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Sıkışmak eş anlamlısı

sıkışmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!

Sıkışmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Sıkışmak zıt anlamlısı

Sıkışmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!

Sıkışmak ile ilgili 6 örnek cümle

"Sıkışmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Sıkışmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Otobüs yolcu doluydu, insanlar sıkışmıştı

2. Araba sıkışınca sağa kaçmak isterken devrildi

3. Başı sıkışınca bize gelir

4. Biraz sıkıştık ama ay başı yaklaştı

5. Göğsünün sıkışmakta olduğunu anlıyordu

6. Çocuk sıkışınca sokağa yapıverdi

Diğer dillerde Sıkışmak

İngilizce: Jam

Spanish: Mermelada

German: Stecken bleiben

French: Confiture

Italian: Marmellata

Sıkışmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Sıkışmak hakkında ve içinde Sıkışmak kelimesi geçen, Sıkışmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Sıkışmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Sıkışmak hakkında ve içinde Sıkışmak kelimesi geçen, Sıkışmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: başı sıkılmak (sıkışmak)

Anlamı: herhangi bir güçlük karşısında kalmak, bunalmak: 'Baba dostu bir adam, başı sıkıldıkça Edip Münir ona koşar.' -H. R. Gürpınar.

Deyim: el sıkışmak

Anlamı: pazarlıkta anlaşmak.

Deyim: kalbi sıkışmak

Anlamı: kalp atışları düzensiz olmak, sıkıntı duymak; 2) mec. bir meseleden dolayı aşırı üzülmek.

Deyim: kuyruğu kapana kısılmak (sıkışmak)

Anlamı: çok zor duruma düşmek.

Deyim: paraya sıkışmak

Anlamı: parasız kalmak, para sıkıntısı içinde olmak.

Deyim: yüreği sıkışmak (tıkanmak)

Anlamı: 1) kalp atışları düzensiz olmak, sıkıntı duymak; 2) mec. bir meseleden dolayı aşırı üzülmek.