Kelime: Serin

Anlamlar:

1. Az soğuk, ılık ile soğuk arası

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin."

"Refik Halit Karay"

2. Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren

İçinde Serin geçen birleşik ve kökteş kelimeler: serinkanlı


Serin hakkında eş anlamlı kelimeler

Serin eş anlamlısı

serin kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Soğuk


Serin zıt anlamlısı

Serin hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Serin zıt anlamlısı

Serin kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Serin ile ilgili 1 örnek cümle

"Serin" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Serin" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Serin bir yer arıyordum, suya gireyim dedim, serin suya daldım


Diğer dillerde Serin

İngilizce: Cool

Spanish: Fresco

German: Cool

French: Cool

Italian: Cool



Serin ile ilgili atasözleri

Aşağıda Serin hakkında ve içinde Serin kelimesi geçen, Serin ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin

Anlamı: hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin tutmalı, olur olmaz şeyleri sıkıntı konusu yapmamalı, geniş yürekli olmalıyız.


Serin ile ilgili deyimler

Serin ile ilgili deyimler

Aşağıda Serin hakkında ve içinde Serin kelimesi geçen, Serin ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: araları şekerrenk (serin) olmak

Anlamı: iki kişi arasında dostluk ilişkileri bozuk olmak: 'Vergi kâtibi ile de araları şekerrenk olmuştu.' -E. E. Talu.

Deyim: gönlünü serin tutmak

Anlamı: sakin, soğukkanlı olmak, hemen heyecanlanmamak.

Deyim: serin gel!

Anlamı: argo 'sakin ol, soğukkanlı davran' anlamında kullanılan bir uyarma sözü.

Deyim: serin tutmak

Anlamı: sıcaktan etkilenmeden daha soğuk bir durumda bulundurmak: 'Dedelerimiz sıcakta serin tutan birtakım kürkler bulunduğunu bilirlerdi.' -R. H. Karay.

Deyim: serinlik vermek

Anlamı: 1) serin duruma getirmek; 2) mec. acısını, sıkıntısını azaltmak, avundurmak; 3) mec. rahatlatmak, huzura kavuşturmak: 'Evimin cehennemi içinde bana biraz serinlik verebilecek, bir bu fikirler vardı.' -P. Safa.

Deyim: yüreği serinlemek

Anlamı: üzüntüsü bir dereceye kadar azalmak.

Deyim: yüreğini serinletmek

Anlamı: üzüntüsünü azaltmak.