Sek ne demek? Sek sözlük anlamı nedir?
Sek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Sek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Sek
Kökeni: "Fransızca sec" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Sek viski."
2. İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
Örnek: "Sek içmek."
Sek hakkında eş anlamlı kelimeler
Sek eş anlamlısı
sek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : şüphe
Sek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Sek zıt anlamlısı
Sek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Sek ile ilgili 2 örnek cümle
"Sek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Sek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Sek viski sert olur
2. İçkiyi sek severim
Diğer dillerde Sek
İngilizce: Dry
Spanish: Seco
German: Sek
French: Sec
Italian: Secco
Sek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Sek hakkında ve içinde Sek kelimesi geçen, Sek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
Anlamı: eksik aletle sağlıklı iş yapılmaz.
Atasözü: alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
Anlamı: insan kendi durumuna göre bir yaşam tarzı benimsemeli, arkadaşlarını da ona göre seçmelidir.
Atasözü: Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
Anlamı: alın yazısı ne ise o olur.
Atasözü: deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı
Anlamı: yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.
Atasözü: sokma akıl sekiz adım gider
Anlamı: hep başkalarının verdiği akılla hareket eden kimse, bir yere kadar başarılı olur, daha sonra ne yapacağını bilemez.
Sek ile ilgili deyimler
Aşağıda Sek hakkında ve içinde Sek kelimesi geçen, Sek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: adı çıkmış dokuza, inmez sekize
Anlamı: 'birinin bir kere adı çıktıktan sonra onun hakkındaki yaygın inanç artık kolay kolay düzelemez' anlamında kullanılan bir söz: 'Artık o yana bir daha gelme, adın çıktı dokuza, inmez sekize, demedim miydi?' -B. Günel.
Deyim: (bir iş) sekteye uğramak
Anlamı: kesilmek, kesintiye uğramak.
Deyim: (birine) yüksekten bakmak
Anlamı: kendini karşısındakinden üstün görmek: 'O kadar nefret ettiğim İsmail, kim bilir bana ne yüksekten bakacak.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: dirsek çevirmek
Anlamı: daha önce iş birliği yaptığı kişiyi uzaklaştıracak davranışlarda bulunmak: 'Bugünlerde size dirsek çevirmişler, sebebini biliyor musunuz?' -E. Işınsu.
Deyim: dirsek çürütmek
Anlamı: 1) okumak için yıllarca çalışmak: 'Dirsek çürütüp emek verdiği kitapları, can vermeden can bulunamayacağını ona hiç söylememişti.' -S. Ayverdi. 2) öğrenimde veya meslekte uzun yıllar geçirmek: 'Bu meslekte senelerce dirsek çürüttüğüne göre kendisini gayet iyi anlayabilirdi.' -O. Aysu.
Deyim: gözü yüksekte (yükseklerde) olmak
Anlamı: bulunduğu durumdan çok üstün olan bir duruma ulaşma amacını gütmek.
Deyim: hafta sekiz, gün dokuz
Anlamı: 'tedirgin edercesine sık sık' anlamında kullanılan bir söz: O, hafta sekiz, gün dokuz bizdedir!
Deyim: iki seksen uzanmak
Anlamı: alay bir çarpma, vurma sonucu boylu boyunca serilmek.
Deyim: seksen kapının ipini çekmek
Anlamı: içinde bulunduğu sorunu çözmek için kapı kapı dolaşmak, birçok yere uğramak: 'Ama şimdi, bir çift lastik için seksen kapının ipini çekiyoruz.' -R. Enis.
Deyim: sekte vermek
Anlamı: kesintiye uğramak.
Deyim: sekte vurmak
Anlamı: kesilmesine sebep olmak, kesintiye uğratmak.
Deyim: sekteye uğratmak
Anlamı: kesmek, kesintiye uğratmak: 'Sorular sorar ve dersimi sekteye uğratırdı.' -H. F. Ozansoy.
Deyim: yüksek oynamak
Anlamı: kumar ve şans oyunlarına çok para ile katılmak.
Deyim: yüksek perdeden konuşmak
Anlamı: 1) yüksek sesle konuşmak; 2) meydan okurcasına sert konuşmak; 3) yapılması güç şeyleri gerçekleştirebilecekmiş gibi abartmalı konuşmak: 'Güya bütün memleket arkamızda imiş gibi yüksek perdeden konuşmaya başlamıştık.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: yükseklerde dolaşmak
Anlamı: elde edilmesi güç şeyler istemek.
Deyim: yüksekten almak
Anlamı: olduğundan fazla böbürlenmek, abartılı davranmak: 'Karşımdakilerin içtimai mevkileri ne kadar yüksek olursa ben o kadar yüksekten alırım.' -R. N. Güntekin.
Deyim: yüksekten atmak
Anlamı: yapamayacağı şeyleri yapabilirmiş gibi söylemek.
Deyim: yüksekten konuşmak
Anlamı: kendini çevresindekilere kabul ettirebilmek için övünerek konuşmak: 'Bekçi, onlardan cesaret almış gibi şimdi daha yüksekten konuşuyordu.' -H. Taner.
Deyim: yüksekten uçmak
Anlamı: 1) yükseklerde dolaşmak; 2) argo palavra atmak, çok abartmak.