Kelime: Savurma

Anlamlar:

1. Savurmak işi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Adam ise eldivenli eliyle zırhın öbür ucuna yapışmış, delikanlıyı sağa sola savurmaya başlamıştı."

"İhsan Oktay Anar"

2. Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme

Özelliği / Tipi / Türü: Spor


Savurma eş anlamlısı

Savurma hakkında eş anlamlı kelimeler

Savurma eş anlamlısı

savurma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Kol


Savurma zıt anlamlısı

Savurma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Savurma zıt anlamlısı

Savurma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Diğer dillerde Savurma

İngilizce: Tossing

Spanish: Tirar

German: Werfen

French: Jeter

Italian: Gettare



Savurma ile ilgili atasözleri

Aşağıda Savurma hakkında ve içinde Savurma kelimesi geçen, Savurma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Savurma ile ilgili deyimler

Aşağıda Savurma hakkında ve içinde Savurma kelimesi geçen, Savurma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: burnunun yeli harman savurmak

Anlamı: 1) büyüklenmek, kibirlenmek; 2) çok öfkelenmek.

Deyim: har vurup harman savurmak

Anlamı: Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek.

Deyim: har vurup harman savurmak

Anlamı: düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek.

Deyim: harman savurmak

Anlamı: tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgâra karşı savurmak: 'Akşam vakti ırgatlarla beraber harman savururum.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: havaya savurmak

Anlamı: gereksiz yere harcamak.

Deyim: kantarlıyı savurmak

Anlamı: ağır bir biçimde sövmek.

Deyim: küfür savurmak

Anlamı: küfretmek: 'Onlara ağza alınmaz birkaç küfür savurdu.' -O. C. Kaygılı.

Deyim: külünü savurmak

Anlamı: bir şeyi bütünüyle bitirip yok etmek.

Deyim: palavra atmak (savurmak, sıkmak)

Anlamı: argo 1) abartarak konuşmak, büyük başarılardan söz etmek: 'Yalana yakın palavralar savurmaktan kendini alamayan Ragıp Bey, bu sefer tamamıyla masumdu.' -Y. K. Karaosmanoğlu. 2) uydurma, asılsız bir söz veya haberi gerçekmiş gibi ortaya atmak.

Deyim: saçıp savurmak

Anlamı: parasını düşüncesizce, boşuna harcamak.

Deyim: tehdit savurmak

Anlamı: korkutmak, gözdağı vermek: 'Adam -bunu sizin yanınıza komam, ikinizi de temizleyeceğim- diye tehdit savuruyormuş.' -H. Taner.