Salmak kelime anlamı nedir? Salmak ne demek?


Google News

Yayınlama: 8 ay önce

Okuma süresi: 3 dakika

Salmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Salmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Salmak

Anlamlar:

1. Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek

Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i

Örnek: "Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı."

"Ercüment Ekrem Talu"

2. Yollamak, göndermek

Örnek: "Bununla beraber peşine adam salmak gerekir."

"Aka Gündüz"

3. Koymak, katmak

Örnek: "Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız."

"Refik Halit Karay"

4. Sürmek

Örnek: "Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı."

"Ruşen Eşref Ünaydın"

5. Uğratmak

Örnek: "Başını derde salmak."

6. Vergi yüklemek

Örnek: "Ona elli bin lira salmışlar."

7. Üzerine yürütmek

Örnek: "Tazıyı tavşana salmak."

8. Saldırmak

Özelliği / Tipi / Türü: -e

Örnek: "Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi."

"Memduh Şevket Esendal"

9. Sarkıtmak

Örnek: "Soğutmak için kuyuya su kabı saldı."

10. Gemi demir üzerinde dört yana dönmek

Özelliği / Tipi / Türü: Denizcilik

11. Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek

Özelliği / Tipi / Türü: -i - Mecaz Anlam

İçinde Salmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: salıvermek, salıverilmek


Salmak eş anlamlısı

Salmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Salmak eş anlamlısı

salmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : sarkıtmak , saldırmak , uğratmak , katmak , koymak , koyuvermek , bırakmak , bağımlılığına , sürmek


Salmak zıt anlamlısı

Salmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Salmak zıt anlamlısı

Salmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Salmak ile ilgili 12 örnek cümle

"Salmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Salmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Tutukluyu saldılar

2. Ağa, adamlarına haber salmış, gelsinler demiş

3. Pirince biraz daha su salmak gerekiyor

4. Bunu yaparsanız başınızı derde salarsınız

5. Asma dal budak saldı

6. Her eve ayrı para salmışlar

7. Atmacayı ava saldı

8. Gemiyi denize saldılar

9. Çocukları İstanbul’a saldık

10. Et biraz su salmış

11. Kuyuya karpuz saldık, soğursa keseriz

12. Bu köpek insana salar mı?


Diğer dillerde Salmak

İngilizce: Release

Spanish: Lanzar

German: Freigabe

French: Publier

Italian: Rilasciare


Salmak ile ilgili atasözleri

Salmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Salmak hakkında ve içinde Salmak kelimesi geçen, Salmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Salmak ile ilgili deyimler

Salmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Salmak hakkında ve içinde Salmak kelimesi geçen, Salmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (bir şeye) merak sarmak (duymak, salmak)

Anlamı: bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak: 'Bu adama, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum.' -R. N. Güntekin. 'Miralay beyimiz, emekli olduktan sonra komisyonculuğa kalkan veya cins tavuk yetiştirmeye merak salan soydan değildir.' -H. Taner.

Deyim: (birine) korku salmak

Anlamı: korkutmak: 'Devletin bu türden denetimlere kalkması, korku salma amacına yöneliktir.' -M. C. Anday.

Deyim: (biriyle) selam yollamak (salmak)

Anlamı: birine esenleme haberi göndermek: 'Züğürtlükten telefonumuz kesildi mi ona bir selam yollar, açtırırdık.' -Y. Z. Ortaç. 'Şimdi bizden yüz çevirdi ahbaplar / Bir çift selam salanım yok, gardiyan' -Âşık Ali İzzet.

Deyim: dal budak salmak

Anlamı: 1) karmaşık bir biçimde yayılıp genişlemek: 'Samimiyetimizin her köşesinde heybetli çınarlar gibi dal budak salmıştı.' -O. S. Orhon. 2) soy yönünden genişleyip yayılmak.

Deyim: haber salmak (yollamak)

Anlamı: haber göndermek: 'Ben bu sevdadan vazgeçmez iken / Gizli gizli haber salıp durmasın' -Halk türküsü.

Deyim: kök salmak

Anlamı: 1) iyice tutunmak, sağlamlaşmak, yayılmak, köklenmek: 'Benliğe kök salan gönül bağlarını kim tarif edebilir?' -H. E. Adıvar. 2) bir yere iyice yerleşmek.

Deyim: kuşun kanadıyla haber salmak

Anlamı: en hızlı bir biçimde haber vermek: 'Görürseniz, duyarsanız kuşun kanadıyla haber salın demedik mi?' -M. İzgü.

Deyim: nam salmak

Anlamı: ününü her yana yaymak.

Deyim: salma salmak

Anlamı: genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden para toplamak.

Deyim: suya salmak

Anlamı: boşuna harcamak.

Deyim: şöhret salmak

Anlamı: ünü yayılmak: 'Burada jandarma teğmeni olsun da daha bir defa, Ankara'da şöhret salmış olan o gözleri görmesin.' -R. H. Karay.

Deyim: ün almak (kazanmak, salmak, yapmak)

Anlamı: ünü herkesçe bilinmek ve her yerden duyulmak: 'Dünyaca ün almış Mark Twain Derneğinin fahri üyeliğini aldığını duyunca...' -S. F. Abasıyanık. 'Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi.' -H. E. Adıvar.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Salmak S ile başlayan kelimeler Sa ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler